8 yaşındaki YouTuber'ın ailesi: Büyük şirketlerden daha fazla vergi ödüyoruz

Yaşları 3 ile 10 arasında değişen bu çocuklar çektikleri oyun videoları ile ilgi çekiyor.

8 yaşındaki YouTuber'ın ailesi: Büyük şirketlerden daha fazla vergi ödüyoruz

Abone sayısı ve görüntülenme oranı ile kazancı milyonlarca doları bulan çocuk YouTuberlar artıyor. Bunlardan biri de Prenses Elif. 4 yıldır çektiği videolarla YouTube'da 3 milyon 18 bin abone sayısına ulaştı, yaklaşık 5 milyar kişi tarafından görüntülendi. Youtube’un hayatlarını değiştirdiğini söyleyen aile, "Kiramızı dahi zor ödeyen bir aileydik. Videolarda temiz dil kullanıyoruz, milli değerlere sahip çıkıyoruz. Elif için psikologlarla görüşüyoruz, sorun yok" diyor. Uzmanlarsa "Yaşanmamış çocukluk, ebeveynin hayallerini gerçekleştirmek, örselenmiş bir ruh ve çocuk istismarı" uyarısında bulunuyor.

 

Müzeyyen Yüce  myuce@gazeteduvar.com.tr

ANKARA- Dijital çağın yeni meslek gruplarından biri olarak nitelendirilen YouTuberlık, yetişkinlerin yanı sıra yaşları 3 ila 10 arasında değişen çocukların da içerik üreterek kazanç elde ettiği bir alan haline geldi.

‘Çocuk Koruma Programı’ kapsamında sosyal medya platformlarının kullanıcı yaş sınırı 13 olarak belirlense de, yanlış bilgilerle ya da ebeveynlerin adına açılan hesaplar ile takipçi sayısı milyonlara ulaşan yeni nesil çocuk YouTuberlar giderek artıyor.

‘DÜNYA NÜFUSUNUN YARISI ONU İZLEDİ’

İnternetin en bilinen yüzlerinden biri olan ‘Ryan’s Wold’ kullanıcı adıyla YouTube’da hesabı bulunan sekiz yaşındaki Ryan’ın 23 milyon 700 bin abonesi var. Küçük YouTuber, 2015 yılında açtığı hesabında paylaştığı videolarla şu ana kadar 36 milyar kez görüntülendi. Türkiye’de ise dokuz yaşındaki Ceylin’in 6 milyon, altı yaşındaki Oyuncu Yusuf’un 3 milyon, sekiz yaşındaki Prenses Elif’in ise 3 milyonun üzerinde abonesi bulunuyor. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen bu çocuklar çektikleri oyun videoları ile ilgi çekiyor.

Abone sayısı ve görüntülenme oranı ile kazancı milyonlarca doları bulan çocuk YouTuberlardan bir tanesi de Antalya’da yaşayan Prenses Elif. Türkiye’nin en çok izlenen çocuk kanallarından biri olan Prenses Elif, dört yıldır çektiği videolarla YouTube’da 3 milyon 18 bin abone sayısına ulaştı. Ailesi tarafından 5 Mart 2016 tarihinde açılan YouTube kanalı aracılığıyla özel anları, oynadığı oyunlar, ailesi ile geçirdiği zaman internet ortamında paylaşılan Elif, şu ana kadar dünya nüfusunun yarısından fazla kişi tarafından görüntülendi. Sekiz yaşındaki çocuk YouTuber, dört senede 4 milyar 923 milyon 214 bin kez izlendi. Prenses Elif, YouTube haricinde festival ve açılışlara da katılıyor.

PRENSES ELİF’İN AİLESİ: ELİF FOTOJENİK BİR ÇOCUKTU

Antalya’da yaşayan küçük YouTuber’ın hesabını yöneten anne Valeriia Shkoda ve soyadını vermeyen baba Ersin çifti ile YouTube kanalı açma kararından, kızlarının psikolojik gelişim sürecine ve YouTube’dan elde ettikleri kazanca kadar birçok konuyu konuştuk. Prenses Elif’in ailesi, Elif’in görünür olmasından olumsuz etkilenmediğini, videolarda kullanılan temiz dilin ve korunan milli değerlerin aileler tarafından onaylanarak çocuklara izletildiğini savunuyor.

Kızlarının çocukluğundan bu yana kamera ve fotoğraf çekimini seven ‘fotojenik’ bir çocuk olduğunu belirten baba Ersin, YouTube kanalı açma süreçlerini şu sözler ile anlattı:

“Antalya’da yaşıyoruz, eşim Ukrayna vatandaşı. Elif’in küçüklüğünden bu yana hatıra fotoğraflarımız ve videolarımız eksik olmazdı. Elif annesi sayesinde Rusça da konuştuğu için YouTube üzerinden Rusça kanallar, videolar izlerdi. Aile ve hayattan kesitler içeren videoların Türkçe versiyonlarını yapmak bizim için çok kolaydı; çünkü kendimiz için zaten sürekli fotoğraf ve video çekiyorduk. Başlarken aklımızda hem Elif’in bundan hoşlanması hem onunla oyun oynarken hatıralarımızın kalıcı olması vardı. Ama başlarken bundan para kazanılabileceğini de gördük.”

İLGİNİN NEDENİ ‘TEMİZ DİL VE MİLLİ DEĞERLER’

Prenses Elif kanalının bu kadar ilgi görmesinin nedenini kullandıkları ‘temiz dil’ ve vurgulamaya çalıştıkları ‘milli değerler’ olduğunu savunan baba Ersin, “Videolarımız çok amatörceydi. Her ailenin evinin, sokağının, parkının, çocuğunun hali gibiydi. İçtenliğimiz izleyenlerimize yansıdı. Aileler çocuklarına Elif’i izletmeyi uygun gördü. Bir de videolarımızda kullandığımız temiz dil, vurgulamaya çalıştığımız milli değerler de etkili oldu. Bir diğer etken ise Türkiye’de gerçek yaşamdan videolar yapan ilk aile/çocuk kanalı olmamız nedeniyle YouTube bizi daha fazla önerdi” diye konuştu.

‘YOUTUBE HAYATIMIZI DEĞİŞTİRDİ’

Baba Ersin, ‘Prenses Elif’ kanalı üzerinden YouTube’dan elde ettikleri kazancın aile hayatlarının akışını değiştirdiğini anlatırken, “Eğlenerek başladığımız bu serüven bizim hayatımızın akışını değiştirdi. YouTube serüvenimize kadar kıt kanaat geçinen, kirada oturan, kiramızı zor ödeyen bir aileydik. YouTube bizim hayatımızı değiştirdi. Maddi olarak bizim için büyük paraydı bu. Ticaretten anlamadığımız için birkaç ev aldık kendimize. Ailemizin, çocuklarımızın geleceği için yatırım yapmaya çalıştık” dedi.

Kazançları üzerinden Türkiye’ye ödedikleri verginin “büyük şirketlerle kıyaslanırsa çok yüksek” olduğunu söyleyen baba Ersin, “Kazancımız resmidir. Youtuberlar kendilerinden yüzlerce kat fazla para kazanan büyük şirketlerle kıyaslanırsa çok yüksek vergiler ödemekte. Eşim Ukrayna vatandaşı olmasına rağmen biz tüm parayı Türkiye’ye aldık. Eğer paramızı eşimin ülkesine alsak hiç vergi ödemeyebilirdik. Ama bunu hiç düşünmedik” ifadelerin kullandı.

‘ELİF OLUMSUZ ETKİLENMİYOR, EĞİTMENLERİMİZ VAR’

Youtube aracılığı ile kızlarının göz önünde olmasının psikolojik gelişimini olumsuz etkilemediğini, bu aşamada gerekli önlemleri aldıklarını vurgulayan baba Ersin, şunları söyledi:

“Elif’in ve ailemizin göz önünde olmasının Elif’i olumsuz etkilemediği çok açık. Elif günlük bir saat internette zaman geçiriyor. Videoları çekmek için özel zamanlar, ortamlar yaratmıyoruz. Elif’in keyif aldığı anları görüntülüyoruz. Dedemiz Ukrayna’da doktor. Bu sayede Elif’in durumu ile ilgili farklı psikologlar ile görüşüyoruz. Aldığımız neticeler de gözlemlerimizi doğruluyor. Elif okulunda örnek bir öğrenci. Okulu haricinde birlikte yol aldığımız eğitmenlerimiz var. Aldığımız geri dönüşler hep çok çok olumlu, bizi ve yaptığımız işi destekleyici yönde. YouTube / internet, beğensek de beğenmesek de hayatımızda. İsterdim ki her aile bizim gibi çocukları ile vakit geçirip onlarla oyunlar oynayabilseler. Elif, videolar için aldığımız yüzlerce oyuncak kenarda dururken, benimle ve annesi kelime oyunu oynamayı veya resim çizmeyi tercih ediyor. Biz elimizden geldiğince doğru örnek olmaya çalışıyoruz.”

UZMANLAR: ÇOCUKLARDA ‘KOŞULLU SEVİLME’ ALGISI YARATABİLİR

Uzmanlar, ebeveynlerin YouTube aracılığı ile çocukları üzerinden kazanç elde etmelerini ‘çocuk işçiliği’ olarak tanımlarken, bu durumun çocukların kimlik gelişimi, dinlenme ve oyun oynama gibi çocuk olma hakkının da ihlali olduğunu söylüyor.

Klinik Psikolog Özge Çivci

Klinik Psikolog Özge Çivci’ye göre, YouTube üzerinden kazanç sağlayan aileler bu yolla çocuklarını istismar ediyor. Çocukların özel hayatlarının ‘kendi karar verme mekanizmaları dışında’ kullanıldığını ifade eden Çivci, bu durumun çocuk üzerinde yaratacağı tehlikeyi şu sözler ile açıkladı:

“Kendisi için neyin doğru neyin yanlış olduğunu kavrayamayan bir çocuğa dünyaya açılan, herkesin izleyebileceği görüntüleri sunmak, çocuk adına yapılan bir istismar demek. Aynı zamanda çocuğun para ile temasının küçük yaşlarda başlaması ve ailesinin bu yönde hareket etmesi, çocuk için sevginin koşullanması anlamına gelebilir. Yani anne baba çocuğunu ‘istediğini yaparsa’ sevmiş algısı yaratılıyor. Bir nevi çocuklar, YouTube videolarında kullanıldıklarında metalaştırılıyor. Böylece çocuk bir şey verirse sevileceğini düşünüyor. Koşullu sevilmiş bir çocuğun sağlıklı bir yetişkin olması mümkün değil.”

‘ÖRSELENMİŞ BİR RUH VE ÇOCUK İSTİSMARI’

Çocukların psikolojik gelişim süreçlerinin olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Çivci, bu durumun çocuk üzerinde uzun vadedeki sonuçlarını şu şekilde anlattı:

“Yaşanmamış çocukluk, ebeveynin hayallerini gerçekleştirmek, örselenmiş bir ruh ve çocuk istismarı diyebiliriz. Ayrıca çocukların para ile olan temasları da erken yaşta gerçekleştiğinde hayatlarına dair anlamları uzun vadede yitirebilirler. Hazzı, mutluluğu sağlıklı yaşayamamış bir çocuk, ileride mutluluğa dair deneyimi bozulduğunda depresyon yaşama olasılığı artar ve başka bağımlılık tehdidi ile de karşı karşıya kalabilir. Sadece ekranlar üzerinden gerçek olmayan ilişkisel süreçleri yaşamak, bu YouTuber çocukların ilerde de sağlıklı ilişkiler kurma kapasitesini bozar. Dolayısıyla burada hayata hızlı girmenin yaratacağı sağlıksız bir yetişkin olma durumundan bahsedilebilir. İleride onları bekleyen tehditlerden biri de sağlıklı ilişkiler geliştiremeyecek olmaları.”

‘ONLARI İZLEYEN ÇOCUKLAR DA SAĞLIKLI ROL MODEL GELİŞTİREMİYOR’

Diğer yandan ebeveynleri tarafından çocuklara sınırsız ve denetimsiz verilen bilgisayar ve tabletlerin çocuklara ‘teknolojik bakıcılık’ yaptığını belirten Özge Çivci, “Bu durum çocuklarda ekran bağımlılığının çok erken yaşlarda edinmesine yol açıyor. Bağımlılık geliştiren çocukların hazzı erteleme becerileri, dürtü kontrolleri ve duygu düzenleme becerileri bozuluyor. YouTuber çocukları takip eden çocuklar ise kendi hayatları noktasında sağlıklı bir rol model geliştiremiyor. Çocuklara büyüyünce ne olacaksınız? diye sorulduğunda artık cevap “YouTuber’ oluyor. Zannediyor ki, o da bir kanal açtığında büyük paralar kazanabilir ve ilgi görebilir. YouTuber bunu yapabiliyorsa birçok hayal kırıklığı yaşayacak çocuk söz konusu olur. Ekranları çok kullanan çocukların yüz ifadesini bakıldığında ‘canlılıklarını’ kaybettiğini görürsünüz. Yüz ifadesindeki canlılığı kaybetmiş, donuk, boş bakan bir nesil yetişiyor” dedi.

‘ÇOCUK OLMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR, YASAL DÜZENLEME YOK’

Avukat Hilal Çelik

Ankara Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Hilal Çelik ise, çocuk YouTuberların korunmasına yönelik yasal bir düzenlemenin olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Çocuk mahremiyeti ve çocuk olma hakkı ihlal ediliyor. Çocukların, oyun oynama, dinlenme, kısacası çocuk olma hakları da bu yolla ihlal ediliyor. Aslında videoların içeriğinden, kullanıldığı dile, yayınlanma ve çekilme saatlerine kadar araştırılması gerekiyor. Denetim şart. Maalesef bu konuya ilişkin doğrudan bir düzenleme söz konusu değil. Baro olarak yetişkin YouTuberların izlemeleri noktasında şikâyetlerimiz olmuştu. Ama sonuç alamıyoruz. Sadece ailelere ve çocuklara bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz.”

 

duvar