"ABD'nin olmadığı bir dış politika tasavvur edilemez"

07.11.2019 - Alman basınından özetler

"ABD'nin olmadığı bir dış politika tasavvur edilemez"

Alman basınında Almanya-ABD ilişkileri ve Almanya ekonomisinin durumu ile ilgili yorumlar öne çıkıyor.

    

07.11.2019 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung gazetesi Berlin Duvarı'nın yıkılışının 30. yıldönümü nedeniyle Almanya'da bulunan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun ziyaretini ve Almanya-ABD ilişkilerini ele alıyor.

"Pompeo'nun ziyareti Amerika'nın gücünü artık zorunlu olarak Almanya'nın iyiliği için kullanmadığını hatırlatmalı. Washington'taki hükümet bunu amaçlamasa da Amerika Avrupa için bir güç unsuru olmaya devam edecek. Trump'ın Suriye'deki kafa karışıklığı ve birliklerin Polonya'ya kaydırılması buna şahitlik ediyor. Alman hükümeti bu şartlar altında elindeki gücün menzilini yeniden ölçmeli. Şu anda ABD'nin olmadığı bir dış politika tasavvur edilemez, ne Afganistan'da, ne Ortadoğu'da, ne de Baltık bölgesindeki müttefiklerin ve komşuların korunmasında. ABD'ye karşı bir dış politika ya da Polonya, Çin ve Amerika arasında sözde bir tarafsızlık doğru değil. Dışişleri Bakanı ziyarete gelmese de açıklığa kavuşturulamsı gereken çok konu var."

Hannoversche Allgemeine Zeitung gazetesi Berlin Duvarı'nın yıkılışında ABD'nin oynadığı role dikkat çekiyor.

 "Amerikalılar çok kendini beğenmiş olabiliyor ama Almanlar da öyle olabiliyor. Berlin Duvarı'nın yıkılışından geriye doğru bakınca bu hissediliyor. ABD'de Trump yönetimindekiler dünya siyasetindeki 1989 sansasyonunun ancak Trumpçılığın karşıt tarafından mümkün olabildiğini gözden kaçırıyor. Bu ABD'nin bu karmaşık dünyaya bilge bir dönüş yapmasının başarısıydı. Bu, gücün kibrinden ayrılmış, diplomasi ve kişisel güvene dayalı yapıcı bir siyasetin zaferiydi. Ancak diğer taraftan birçok Alman da ABD'nin Almanya için 30 yıl önce ne kadar önemli olduğunu gözden kaçırıyor."

Märkische Oderzeitung Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın Berlin Duvarı'nın yıkılışı nedeniyle kaleme aldığı makalede doğrudan ABD'ye teşekkür etmemesinin yarattığı yankıyı ele alıyor.

"ABD'nin uluslararası alandaki çekilmesiyle Alman dış politikasının oryantasyonunun bir kimlik krizine girmesi, Maas'ın Berlin Duvarı'nın yıkılışı nedeniyle yazdığı, 26 Avrupa gazetesinde yayımlanan ve Avrupa için birlik çağrısı yapan  makalesinde kendini hissettiriyor. Bazı Hristiyan Birlik partili politikacıların yanı sıra ABD'li eski asker ve elçiler, makalede ABD'de paye verilmemesi dolayısıyla duydukları kızgınlığı ifade ettiler... ABD özgürlük sembolü olarak önemli olsa da demir perdeyi indiren kesinlikle o değildi. Duvar yıkıldı, çünkü Doğu Avrupa'daki sivil hak hareketlerinden ve Mihail Gorbaçov'un açıklık (glasnost) politikasından ilham alan yüzbinlerce Doğu Alman sokaklara çıkma cesareti gösterdi."

Konstanz'da yayımlanan Südkurier gazetesi Almanya ekonomisinin çok da kötü durumda olmadığına dikkat çekiyor.

"Alman ekonomisi çok da kötü durumda değil. Bu saptama beş ekonomist akil adamın sunduğu yıllık raporun temel savıydı. Ekonomistler gelecek yıl büyümenin yüzde1'in hemen altında olmasını bekliyor. Bu havalara zıplamak için neden teşkil etmese de kitlesel işten çıkarmaların olacağı bir ekonomik krizden korkmamıza gerek yok. Alman Ekonomik Uzmanlar Konseyi'ne göre şu an bir teşvik paketine de gerek yok. Ancak perspektifi genişletince sorun olabilir. Çünkü ekonomi politikasındaki sorun listesi uzun. Eğitim, dijitalleşme ve demografik değişim gibi gelecekte belirleyici olacak konulara gelince hükümetin planları bölük pörçük. (Hristiyan Demokrat Birlik partili politikacı) Friedrich Merz değerlendirmesinde muhtemelen haklı. Büyük koalisyonun büyük bir atılım yapması artık beklenemez. Ancak bu eylemsizlik bir gün ayağımıza takılabilir."

Deutsche Welle Türkçe