Bahçeli: Darbeyi dillendirmek nankörlüktür

"Türk milleti ortak paydasında kucaklaşmaya davet etmektedir."

Bahçeli: Darbeyi dillendirmek nankörlüktür

MHP lideri Bahçeli darbe iddialarıyla ilgili şöyle konuştu: "Yeni bir darbe ihtimalini dillendirmek bile bu ülkeye, bu millete nankörlük ve nimet bilmezliktir. Herkese çağrım şudur; önyargıları bir kenara bırakalım, birbirimize çatık kaşla bakmak yerine çevik bir iradeyle sahip çıkalım. Çözemediğimiz sorunları derin dondurucuya koyalım. MHP herkesi ortak akılda buluşmaya, Türk milleti ortak paydasında kucaklaşmaya davet etmektedir."

DUVAR – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada İdlib’deki gelişmelerle ilgili olarak “Nereye gitti Soçi anlaşması, diplomasi?” diye sordu. Bahçeli, Beşar Esad için ise “Altını çizerek ifade ediyorum ki, Esad gitmeden koltuğundan indirilmeden barış istikrar mumla aranacaktır” dedi.

 

Bahçeli’nin konuşması özetle şöyle

ÜST ÜSTE ÇAKIŞTI: Son günlerde toplumsal tedirginlikleri kamçılayan, korkuları kaşıyan bazı müessif, müfsit ve münferit gelişmeler yaşanmaktadır. Ekonomik sıkıntılar, yolsuzluk iddiaları, paravan bağış vakaları, sosyal gerilimler, FETÖ’nün siyasi ayağı konusundaki kutuplaşmalar, özellikle servis edilen intihar örnekleri, eski Genelkurmay başkanlarının talihsiz beyanları hep üst üste çakışmıştır

ALÇAK BİR HEDEF: Türkiye’nin adeta bir yıkıma hazırlanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun DİSK Genel Kurulu’nda isyandan bahsetmesi yine bir CHP Genel Başkan Yardımcısının toplumsal cinnete dikkat çekip her gün dokuz kişinin intihar iftirasını diline dolaması alçak bir hedefin temin gayretinden başka bir şey değildir.

VAHŞİ BİR OYUN: Kahraman Türk askeri cephedeyken, kıran kırana hainlerle çatışırken, Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında televizyon ekranlarından yapılan yorumlar bir diğer düşman sevindiren rezilliklerdir. Ne isteniyor Türk askerinden? Vatan nöbetinde bulunan yiğitlerimiz tartışmaların içine neden çekiliyor? Maksat nedir? Türk askerinin günlük siyasi polemiklerin içine havale edilmesi yanlış değil midir? Tehlikeli değil midir? Türkiye’ye haksızlık ve hıyanet değil midir? Türkiye üzerinde vahşi bir oyun kurgulanmaktadır.

ÇÖZEMEDİĞİMİZ SORUNLARI DERİN DONDURUCUYA BIRAKALIM: Pentagon ve CIA’nın sponsor olduğu bir düşünce kuruluşunun yayımladığı sipariş rapor yeni bir darbe ihtimalini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin orta kademesinin sözde rahatsızlığını adice açıklamıştır. Darbe iddiaları maalesef herkesin diline düşmüştür. Türkiye’nin Suriye’ye dönmesi için hunhar planlama ve proje hazırlayan odaklar boş durmamaktadır. Herkese çağrım şudur; önyargıları bir kenara bırakalım, birbirimize çatık kaşla bakmak yerine çevik bir iradeyle sahip çıkalım. Çözemediğimiz sorunları derin dondurucuya koyalım, Türkiye’nin gelecek haklarında, istiklal haysiyetinde milli birlik ve beraberlik şuuruyla, samimi bir üslupla buluşalım.

DARBE İHTİMALİNİ DİLLENDİRMEK NANKÖRLÜKTÜR: Başka bir Türkiye yoktur. Sığınacak ve gidecek başka bir yurt yoktur. Yeni bir darbe ihtimalini dillendirmek bile bu ülkeye, bu millete nankörlük ve nimet bilmezliktir. Darbeyi aklından geçiren varsa, millete silah çekmeyi düşünen bulunuyorsa biliniz ki 82 milyonun kanını dökmeden bu şerefsiz tertip ve teşebbüsünde muvaffak olamayacaktır. Darbe demek karanlık demektir, iç çatışma demektir, Türkiye’nin defni ve tasfiyesi anlamına gelecektir.

ELİMİZİ UZATIYORUZ: Bilinmelidir ki bu kanlı ve köhne sayfa açılmamak üzere kapanmıştır. Darbeye heves edenlerin hevesleri kursaklarında değil mezarda kalacaktır. Darbeye göz kırpanların cani Esad’dan farkı da olamayacaktır. Bir olalım, beraber olalım, uzlaşmanın ve kucaklaşmanın hasletleriyle dolup taşalım. MHP herkesi ortak akılda buluşmaya, Türk milleti ortak paydasında kucaklaşmaya davet etmektedir. Elimizi uzatıyoruz, anlaşmaya, konuşmaya, Türkiye için birlikte çalışmaya, birlikte ter dökmeye, birlikte gülüp birlikte ağlamaya varız ve kararlıyız.

KILIÇDAROĞLU SİYASİ KÖR: Mazlumlar tükenirken katiller tetiktedir. Berlin, Moskova, Abu Dabi, Riyad oyun içinde oyun olmuşlar ama parklarda oyun oynaması gereken çocuklar şu kış vaktinde soğuktan tir tir titrerken yiyecek bir lokma ekmekten mahrum kalmışlardır. Türkiye yeterince insani sorumluluğunu yerine getirmiştir. Yeni sığınmacı dalgası ülkemizin kaldıramayacağı ilave bir yüktür. Hazmetme kapasitemiz dolmuştur. Esad akıl ve vicdan tutulması yaşayarak dünyanın gözü önünde kendi halkının kanını akıtmaktadır. Halen Esad ile görüşülsün diyen sorumsuz siyasetçilerin bu tabloyu görmemesi ise kabul edilemez. Bu siyaset körlüğün nasıl telif edilecektir? Kılıçdaroğlu keçeyi suya atmış çıkan yerini taşlıyor. Altını çizerek ifade ediyorum ki, Esad gitmeden koltuğundan indirilmeden barış istikrar mumla aranacaktır.

ESAD’A PAHALIYA MAL OLACAK: Açan, korkan tek kelimeyle namerttir. Rejim unsurlarının gözlem noktalarının gerisine bu ay sonuna kadar çekilmesi çatışmasızlık ortamı için mecburidir. Türkiye’nin şakası makası yoktur. Yeni bir saldırı, yeni şehit haberleri Esad’a pahalıya mal olacaktır. Bedelini Suriye’nin her zemininde misliyle ödeyecektir. Biz Şam’a girelim diyorsak Ankara’yı tehdit altında gördüğümüzden dolayıdır. CHP Genel Başkanı yine boş keseden sallamış. Orta Doğu İş Teşkilatı kuracaklarını söylemiş. Hadi kurdun diyelim Esad’la mı eş başkanlık görevini paylaşacaksın. Siyaseti bırakıp komedi filmi çevirse kapalı gişe oynar, epey de hayran kitlesi kazanır.

KAFALARI BASMAZ: Söyler misin bize İdlib’de sıkışan kimdir, orada bulunan kimdir? Hangi mihrakların namına dedikodu yapıyorsun? Sen Türkiye Cumhuriyeti’ni bilir misin? Yoksa nüfus kütüğünü Suriye Arap Cumhuriyeti’ne mi aldırdın? İdlib’de sıkışan yok ama sıkıştırılmak istenen ülkenin Türkiye olduğu nettir. Sen hangi örgütün hangi işbirlikçinin fermanını okuyorsun? CHP’nin başındaki bu utanç vesikası ülkesi ve milletiyle köprülerini atmış, Türkiye düşmanlarının kadrosuna iltica etmiştir. Ruhunu nadasa bırakanlar bizi anlayamaz. Türk milletinin beka hassasiyetini asal önemseyemezler, buna da kafaları basmaz. Esad’ı Recep Tayyip Erdoğan’a tercih eden kokuşmuşlukla hiçbir şey konuşulmaz.

 

İSTEDİĞİMİZ SAYGI: Biz Rusya’yı 94 harbinden biliriz. Biz Stalin yönetimindeki Rusya’nın Moskova Konferansı’nda Türk topraklarını istila talebini de asla aklımızdan çıkarmayız. Demiyoruz ki düşman olalım yalnızca istediğimiz karşılıklı hak ve çıkarlara saygıdır. Ne olursa ne ala dostluğu da biliriz hasmı da biliriz. Önce el sıkışıp arkaya geçince yumruk sallamak Türk milletinin tarihine yabancıdır. Biz sıkacağımız eli de atacağımız yolu da açıkça adam gibi yaparız. Nasıl davranıyorsak öyle muamele bekleriz.

ABD’YE KANMAYIZ: ABD Suriye Özel Temsilcisine kanacak değiliz.  Madem müttefikiz maden stratejik ortaklık Türkiye ile Esad arasındaki gerginlikten sonra birden bire hatırlanmıştır o zaman Türkiye üzerindeki okyanus ötesi stratejiler hakkında öz eleştiri yapılacak mıdır? (DUVAR HABER MERKEZİ)