Ekonomi yönetimi ‘algı tehdidi’nde ısrarcı

“Türkiye aleyhinde algı oluşturma” suçlaması, ifade özgürlüğü konusunda yeni bir kısıt olarak değerlendiriliyor.

Ekonomi yönetimi ‘algı tehdidi’nde ısrarcı

Berat Albayrak’ın ekonomi politikalarını eleştiren haber ve yazılara yönelik “Türkiye aleyhinde algı oluşturma” suçlaması, ifade özgürlüğü konusunda yeni bir kısıt olarak değerlendiriliyor.

    

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın geçen hafta ekonomistler ile ilgili sözlerini haber yapan kurum ve kişilere dava açması, ekonomiyi eleştiren haber ve yazılara ceza getirileceğine dair görüşleri güçlendirdi. DW Türkçe’ye konuşan ekonomistler ve akademisyenler, hükümetin siyasetten sonra ekonomi alanında da farklı görüşleri susturmak istediğini söylüyorlar.

Ekonomi yorumlarına ceza

Ekonomi yönetimini eleştiren ekonomistlere ve habercilere yönelik ceza uygulamasına başlanacağına dair tartışma, 6 Kasım Çarşamba günü Sabah Gazetesi’nde yer alan “Yalancı çobanlar yandı” başlıklı köşe yazısı ile gündeme gelmişti.

Dilek Güngör imzalı yazıda, “ekonominin genel yapısı, milli para, finansal göstergelere ilişkin olarak, bunların fiyat, değer veya seviyeleri üzerinde önemli ölçüde etki doğurabilecek yalan, yanlış ve yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, bu suretle menfaat elde edenlerin, 6 aydan iki yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılması gündemde” ifadesi dikkat çekmişti.

 

Bakan Albayrak ne demişti?

Söz konusu yazıdan bir gün sonra Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da Ordu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen bir toplantıda bu konuya değindi ve “İsminin başında ekonomist, profesör ve benzeri yazan ama bu ülkeye zarar vermeye çalışan, hangi tabloları çizerek milleti korkutmaya, Türkiye aleyhinde bir algı oluşturmaya çalışan bu kişilerin terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yok” ifadesini kullandı.

Dün Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, Berat Albayrak’ın söz konusu ifadelerinin, "Bakan Albayrak, ekonomistlere terörist dedi” şeklinde haberler yapılarak çarpıtıldığı savunuldu.

Albayrak’ın kullandığı ifadelere ilişkin olarak, “ekonomimiz aleyhinde algı oluşturmaya çalışanlar ile terör operasyonları esnasında algı oluşturmaya çalışanların birbirinden farksız olduğunu vurgulamıştır” denildi. Bakanlık ayrıca, Albayrak’ı hedef alan bu tür haberlere ve kişilere karşı hukuki süreç başlatıldığını da kaydetti.

Bloomberg davası ile başladı

Aslında ekonomi haberlerine ceza uygulaması ilk kez, Ağustos 2018’de Bloomberg News'de yayınlanan Türk bankacılık sistemi hakkındaki bir haber nedeni ile gündeme gelmişti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), haberin yayınlanmasından yaklaşık 10 ay sonra, Haziran 2019’da Rahip Brunson krizinin en sıcak günlerinde dolar kurunda yaşanan ani artışın Türk bankalarını nasıl etkilediğine dair kaleme alınan haber ile ilgili suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunun ardından haberi yapan gazeteciler Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç ile haberi kullanıp sosyal medyada yorum yapan kişilerin de olduğu 38 kişi hakkında "devletinin ekonomik düzen ve istikrarını hedef” aldıkları gerekçesiyle dava açıldı.

Mustafa Sönmez

Mustafa Sönmez

Hakkında dava açılan isimlerden biri olan ekonomist Mustafa Sönmez, Twitter hesabından Türkiye ekonomisine yönelik ‘kriz’ algısı yarattığı ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ gerekçesi ile yargılandı. Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Sönmez'e yapılan bir tebligat ile, attığı tweetler nedeni ile “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verildiği bildirildi.

Kararın ardından DW Türkçe’ye konuşan Sönmez, "Bu davada yargılanmam düşmüş oldu. Ama Bloomberg davası devam ediyor. İktidar aslında kendisini eleştiren ekonomistlere, habercilere gözdağı vermek istiyor” şeklinde konuşuyor. Bloomberg muhabirleri için savcılık 2 yıldan 5 yıla kadar hapis isteminde bulunurken, davanın bir sonraki duruşması 17 Ocak’ta görülecek.

"Ekonomistleri susturmaya çalışıyorlar

Bakan Albayrak’ın ekonomi yorumlarına yönelik yaptığı "algı oluşturma” suçlamasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını vurgulayan Mustafa Sönmez, şunları söylüyor: "Devletin yayınladığı verileri AKP medyasında her şey yolundaymış gibi yayınlayınca algı olmuyor; bu resmi veriler üzerinden ekonomi yönetimini eleştirince algı oluyor. Bunlar deli saçması şeyler.”

İktidarın ekonomistlere yönelik verdiği gözdağının arkasında Cumhurbaşkanlığı sisteminde yaşanan tıkanıklığın etkili olduğunu öne süren Sönmez, "Türkiye’de son iki yıldır yeni yatırım yapılmıyor. İnsanlar TL’den uzaklaşıyor. İşsiz sayısı 4,5 milyon ile rekor kırmış. Artık yoksulluktan aileler intihara kalkışıyor. İktidar ise nerede hata yapıyoruz, nasıl düzeltiriz diyeceğine, bizi susturmaya çalışıyor” diye konuşuyor.

Ekonomistleri milyonlarca kişi takip ediyor

Türkiye’de pek çok akademisyen ve ekonomist, özellikle sosyal medya hesaplarından veya alternatif haber sitelerindeki köşelerinden ekonomi yönetimini eleştiren yazılar kaleme alıyorlar. Bazı ekonomistlerin sosyal medya takipçilerinin sayısı 1 milyonu aşıyor. Kimi zaman işsizlik, enflasyon ya da yoksulluk üzerine paylaştıkları veriler ve yaptıkları yorumlar ise milyonlarca etkileşim alıyor.

Ali Rıza Güngen

Ali Rıza Güngen

Hem Gazete Duvar internet sitesinde yazdığı köşe yazıları hem de sosyal medya hesaplarından yaptığı yorumlarla tanınan isimlerden biri olan siyasal iktisat uzmanı Dr. Ali Rıza Güngen de ekonomi alanında hükümeti eleştiren isimlerden biri. OHAL döneminde yayınlanan bir KHK ile Samsun 19 Mayıs Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi’nden atılan akademisyenlerden biri olan Güngen, üniversiteden atılmadan önce öğrencilerine anlattığı fikirlerini ve siyaset ile ekonomi alanındaki analizlerini artık sosyal medya üzerinden paylaştığını söylüyor.

"Korkutma ve sindirme amacı taşıyor”

Son yıllarda siyaset bilimciler, sosyologlar ve hukukçuların maruz kaldığı ‘terörist’ suçlamasına son olarak iktisatçıların da dahil edildiğini kaydeden Güngen, "Anlaşılıyor ki bundan sonra iktisatçılar da fikrini beyan edip ceza alan diğer akademisyenler gibi cezalarla karşılaşacak” diyor.

Ekonomi yönetiminin acilen yeni bir ‘başarı hikayesi’ne ihtiyaç duyduğuna işaret eden Ali Rıza Güngen, şöyle konuşuyor:

"Son dönemde atılan tüm adımlara rağmen kredi hacminde bir sıçrama olmuyor. Dolayısıyla yeni yatırım ve istihdam artışı yaşanmıyor. Eğer 2020 başında da bir sıçrama yaşanmazsa, hükümetin açıkladığı 2020 hedefleri birkaç ay içerisinde havada kalmış olacak. Buradaki başarısızlığı ilk görecek ve söyleyecek olan da ekonomistler olacak. O yüzden bu yeni düzenlemenin Türkiye’deki ekonomi habercileri ve ekonomistler için aynı zamanda bir korkutma, sindirme aracı olduğunu söyleyebiliriz.”

"Yasaklar ekonomiyi de kapsamaya başlayacak”

Yalçın Karatepe

Yalçın Karatepe

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Birgün Gazetesi yazarı Prof. Dr. Yalçın Karatepe’ye göre de, iktidar ekonomiye ilişkin olumsuz gelişmelerin konuşulması istemiyor. Henüz ayrıntıları netleşmese de hazırlanan yeni düzenlemenin oldukça geniş bir kapsama sahip olduğuna işaret eden Prof. Karatepe, “Böyle bir düzenleme hayata geçerse, bunun tek nedeni ekonomi yönetimini eleştirenlerin cezalandırılması olacaktır. Ülkede ifade özgürlüğü önündeki yasakların ekonomi konularını da kapsayacağı görülüyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Aram Ekin Duran

Deutsche Welle Türkçe