Faisal Finans’ın prensleri nasıl Türkiye’de kral oldu?

Türkiye'ye girişini kolaylaştıran Faisal Finans'a izin vermek oldu.

Faisal Finans’ın prensleri nasıl Türkiye’de kral oldu?

Özal'ın başbakan olduktan sonraki ilk işi Suudi sermayesinin Türkiye'ye girişini kolaylaştıran Faisal Finans'a izin vermek oldu.

Birgün'den Ozan Gündoğdu'nun derlemesine göre devletin 1987 yılında ihracatçıya destek sağlaması için kurduğu Eximbank genel müdürlüğüne cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ali Güney atandı. Dün Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararıyla beraber bankacılık sisteminin tepesini artık İslami finans kökenli isimler doldurmuş durumda. Gerek bankacılık sistemini düzenleyen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurumu’nun (SPK) gerekse kamu bankalarının idarecileri, temelleri 12 Eylül döneminde atılan İslami finans sektöründe yetişen isimlerden seçiliyor. Bugün bankacılık sektörünü yöneten isimlerin hemen hepsinin ortak özelliği ise 1980’lerde Suudi Arabistan kökenli şeriatçı örgüt Rabıta’nın Türkiye’de açtığı Faisal Finans’ta çalışmış olmaları. BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun ardından EximBank’ın da başına geçmişte Faisal Finans’ta görev yapan bir isim olan Ali Güney atandı. Peki Türkiye’de İslami finansın temelleri ne zaman ve nasıl atılmıştı?

1973 PETROL KRİZİ İLE ANA RAHMİNE DÜŞTÜ

6 Ekim 1973’te Arap ülkeleri ve İsrail arasında başlayan savaş, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) petrol fiyatlarını 2 katından fazla arttıracak kararlar almasına neden olmuştu. 1973 Petrol Krizi olarak anılacak bu süreçte petrol zengini Suudi Arabistan 1973’te 4,3 milyar dolar olan petrol gelirini 5 yıl içinde 8’e katlayarak 34,3 milyar dolara çıkardı.

 

Petrol krizinin patlak vermesi petrol ithalatçısı Türkiye ekonomisini sarsmış, aynı süreçte ekonomi bir diğer darbeyi de yani Kıbrıs Harekatı sonrası yaşadığı ambargo sürecini de göğüslemek zorunda kalmıştı. Bu gelişmeler Türkiye’yi, petrol sayesinde hızla zenginleşen Suudi Arabistan ile yakınlaştırdı. Dönemin Milliyetçi Cephe hükümetleri içlerinde Rabıtacı milletvekillerini de barındıran Milli Selamet Partisi’ni de alarak Suudlarla yakın ilişkiler kurdular. Ankara’da Milliyetçi Cephe hükümetleri ekonomik ambargodan petrodolarlar ile çıkmayı umuyor, böylece Rabıta’nın toplantılarına Türkiye’den bakanlar boy göstermeye başlıyordu. Bu süreçte MSP milletvekilleri Salih Özcan ve Tevfik Paksu daha sonra Özal döneminde Suud sermayesini Türkiye’deki İslamcı holdinglere dağıtan Faisal Finans’ı kuracaklardı.

12 EYLÜL DÖNÜM NOKTASI OLDU

24 Ocak 1980 Kararları’nın altında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarı olarak imzası bulunan Turgut Özal’ı 12 Eylül Askeri Darbesi tarih sahnesine başbakan olarak çıkardı. Özal, Nisan 1983’te Başbakan olmuş ve göreve gelir gelmez Türkiye’de İslami finansın temellerini atacak bir kararnameye imza atmıştı. 13 Aralık 1983’te Suudi ve Körfez sermayesinin Türkiye’ye girişi ve yatırım yapması bir kararnameyle serbest bırakıldı. Dünyaya yayılan İslami banka zinciri Faisal Finans, Türkiye'de böylece 1984’te faaliyete geçti. Şirketin Türkiye’deki kurucu ortakları arasında Milli Selamet Partisi'nin iki milletvekili Salih Özcan ile Tevfik Paksu da vardı.

SAİD NURSİ 'HARİCİYE VEKİLİM' DİYORDU

Salih Özcan 2015’te vefat ettiğinde Sabah Gazetesi haberi “Vefat eden Bediüzzaman Hazretleri’nin talebelerinden Salih Özcan, Şanlıurfa Halilurrahman Döşeme Cami’ne defnedilecek” diyerek veriyordu. Salih Özcan’ın İslamcı camiada tanınması ise 1955’te Hilal Yayınlarını kurmasıyla başlıyor. Yayınevinin bastığı ilk kitap ise Müslüman Kardeşler’in ideoloğu Seyyit Kutub’un “İslam’da sosyal adalet” kitabı oldu. Bu süreçte Suudi Arabistan’la kurduğu yakın ilişkiler sayesinde Said Nursi’nin "hariciye vekilim" dediği Salih Özcan 1962’de Rabıta'nın kurucuları arasında yer aldı. Böylece Suudi Arabistan ve Türkiye’de ortak yayımlanan “İttihad” dergisini çıkarabildi. MSP’den milletvekili de olan Salih Özcan Türkiye’nin yüzünü Suudi Arabistan’a döndüğü ekonomik kriz döneminde yükselmeye başladı. Özcan Türkiye’ye akan Suudi ve Körfez sermayesini bugünün büyük holdinglerine dönüştürecek olan iş insanlarına yönlendiren isimdi. Bir yandan da hükümet temsilcileri ile Suudi yetkililer arasında aracı konumundaydı. 1983 itibariyle de Özal sayesinde artık Faisal Finans ile Katılım Bankacılığı’na da adım atıyordu.

FAİSAL FİNANS'IN 'FAİSAL'I İÇİN YAS BİLE TUTULDU

Faisal Finans tüm dünyada Rabıta’nın ve Müslüman Kardeşlerin ideolojisini benimseyen isimlere kredi dağıtmakla tanınıyor. Şirketin kurucusu ise Suudi Arabistan’ın eski kralı Faysal’ın oğlu Muhammed bin Faysal.

 

Muhammed bin Faysal’ı Türkiye kamuoyu pek tanımasa da Türkiye’deki İslamcı camia ona çok şey borçlu. Özal döneminde Suudi ve Körfez sermayesiyle kurulan Faisal Finans ,Albaraka Türk gibi şirket ve vakıflarla yakın ilişkiler içine girenlerle, bugün AKP dönemine damgasını vuran isimler hemen hemen aynı. BİM Marketlerinin sahibi Mustafa Latif Topbaş, 3. Havalimanı projesini alan Kalyon İnşaat’ın kurucularından Hasan Kalyoncu, Alo Fatih olarak bilinen Fatih Saraç’ın babası Emin Saraç, Melih Gökçek’in yakın akrabası Cengiz Gökçek, Ülker Grubu’nun kurucusu Sabri Ülker... Hepsi 1980’lerin başında Suud ve Körfez sermayesiyle yakın ilişkiler kurdular. O kadar ki 2017’de Faisal Finans’ın kurucusu Muhammed bin Faysal ölünce haberini Türkiye’ye Murat Ülker duyurdu.

Türk Bankacılık sektörünün yüzde 5’i değil ama…

Katılım Bankacılığı da böylece Özal’ın ilk yıllarında Faisal Finans ve Albaraka Türk aracılığı ile Türkiye’de kök salmaya başladı. Bu süreçte islamcı cemaatlerde yetişen muhafazakâr gençler katılım bankalarında görev almaya başladı. Suudlardan gelen para ile hem bugünün İslamcı sermayedarları palazlandırıldı hem de o günlerde Faisal Finans'ta çalışan gençler bugün Türk bankacılık sektörünün idaresini ele aldı. Ancak aradan geçen 30 küsur yıla rağmen katılım bankacılığının Türk Bankacılık sektöründeki hacmi yüzde 5 dahi edebilmiş değil. Buna karşılık bu küçük ama ideolojik temel bugün bankacılık sektörünün tepesine yerleşti. İşte bankacılık sektörünü yöneten Faisal Finans kökenli o isimler;

1- Mehmet Ali Akben (BDDK Başkanı)

1986-1989 yılları arasında Faisal Finans’ta muhasebe şefliği görevini yürüttü. Daha sonra 1989-1999 yıllarında yine bir katılım bankası olan Kuveyt Türk’te Mali işler Müdürü olarak görev yaptı. 2015 yılından bu yana ise BDDK’nin yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyor.

2-Ali Fuat Taşkesenlioğlu (SPK Başkanı)

1988-1996 yılları arasında Faisal Finans’ta baş uzman olarak görev yaptı. Daha sonra Gülen Cemaati’nin finans kurumu olan Bank Asya’ya transfer oldu. Bu bankada genel müdür yardımcılığına kadar yükseldi. 17 Aralık 2013 tarihindeki soruşturma kapsamında Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan‘ın tutuklanmasının ardından BDDK’nin 07.02.2014 tarihli onayı ile Halk Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Ali Fuat Taşkesenlioğlu, aynı gün Halk Bankası Genel Müdürü olarak atandı. 2017 yılından bu yana ise SPK’nin başındaki isimdir.

 

3- Ali Güney (Eximbank Genel Müdürü)

1964’te Rize’de doğan Ali Güney, 1990-1993 yılında Faisal Finans’ta Fon Yönetim Müdürlüğü’nde görev yaptı. 1995-1999 yılları arasında ise İhlas Finans’ta, 1999-2005 yılında Anadolu Finans’ta ve daha sonra yine Suudi sermayeli Türkiye Finans’ta görev yaptı. Güney Türkiye Finans’ta genel müdür yardımcılığına kadar yükseldi. Dün Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Eximbank genel müdürü yapıldı.

 

GERÇEK GÜNDEM