‘Her zaman halimize şükrederdik’

Meme kanserine yakalanan Arzu Hanım, eşimle aynı hastane tedavi görüyordu.

‘Her zaman halimize şükrederdik’
 

Kanser, 3 Nisan 2015’te büyük usta Kayahan’ı hayattan kopardığında; Türk müziğinden de bir parça kopmuştu. İlk kez 1990’da yumuşak doku kanserine yakalanan Kayahan, 2005’te ikinci kez aynı kansere yakalandı. 2014’te üçüncü kez rahatsızlığı tekrarlayan sanatçı aynı yıl ‘Yemin Ettim’i yazmıştı.

21 yıl boyunca hastalıkla mücadele ettikten sonra kalplere gömülen Kayahan’dan geriye onlarca unutulmaz eser kalırken, kendisi gibi sanatçı olan eşi İpek Açar ise vaktinin büyük bölümünü artık kanser hastalarına yardımcı olmak için ayırıyor. Açar, hastalara teşhis ve tedavide destek verme amacıyla kurulan Pembe İzler Derneği Yönetimi’nde yer alıyor. “Kayahan beyle tedaviye her gidiş dönüşte halimize şükrederdik. Onkoloji katında yatan çocuk hastaları gördükçe onlara üzülüp, dua ederdik” diyen İpek Açar, yaşadıklarını ve kanserle mücadele çalışmalarını Milliyet’e anlattı.

Gönüllü olmaya nasıl karar verdiniz?

Tedavi sürecindeyken Pembe İzler Derneği Kurucusu Arzu Karataş ile tanıştık. Meme kanserine yakalanan Arzu Hanım, eşimle aynı hastane tedavi görüyordu. Eşimi çok sevdiğinden, her tedaviye geldiğinde doktor ve hemşirelere bizi soruyormuş. Kayahan bunu duyunca, Arzu’ya moral vermek için sürpriz yaptı. Arzu’nun kemoterapi aldığı bir gün eşimle odasına girince, çok şaşırdı ve mutlu oldu. Kayahan, Arzu’yla hastalık konusunda uzun uzadıya konuştu. Bu konuşmadan sonra Arzu’nun dernek çalışmaları başladı. Biz de bu sayede dostluk kurduk.

Çalışmalardan bahseder misiniz?

Bursa’da yardım amaçlı bir konser gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde yeni projelerimiz olacak. Konser geliri kanserle mücadele eden kadınların tedavilerine yönlendirildi. Dernekte yönetim kurulu üyesi oldum. Kadınların kanser tedavisinde morallerini bozan etkenlerden biri de saçlarının dökülmesi. Yapay saç veya peruk gibi ihtiyaçların karşılanmasına öncülük etmeye çalışıyoruz

Hasta yakınları neler hissediyor?

Kanser herkes için korkutucu bir hastalık. Kanserden korkmamak mümkün değil ancak şu da bir gerçek ki, çözümsüz bir hastalık değil. Erken tanı ve düzenli kontroller sayesinde hastalıktan kurtulabiliyorsunuz.

Hastalara önerileriniz neler?

Herkesin günde yarım saat yürümesini öneriyorum. Yürümek aynı zamanda antidepresan etkisi gösteriyor. Hastalıkla mücadelede sevgi, inanç ve sabır çok önemli. Hastalar teşhis konulduktan sonra doktoruyla her detayı konuşmalı. Özellikle erken teşhisin bu hastalıkla mücadelede çok önemli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Düzenli kontrol ve tedavilerin aksatılmaması şart.

 

MİLLİYET