Sözcü yazarları FETÖCÜ mü, değil mi?

Türkiye’nin etkili gazeteci ve yazarları hep bir ağızdan "adalet" vurgusu yaptılar.

Editor

Aralık 28, 2019 - 19:46 Updated: Mayıs 9, 2021 - 23:27

Sözcü yazarları FETÖCÜ mü, değil mi?

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin SÖZCÜ yazar ve yöneticilerine verdiği hapis cezaları, Türkiye gündeminde bomba etkisi yarattı. Köşe yazarları bugünkü yazılarını SÖZCÜ'ye ayırdı. Ortak tepki ise şuydu: SÖZCÜ gazetesinden FETÖ çıkmaz!

Hürriyet’in efsane yazarı Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin, Ahmet Hakan, Karar’dan Akif Beki, Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Sevilay Yılman, Nagehan Alçı ve Cumhuriyet yazarı Miyase İlknur, Sözcü yazar ve yöneticilerine verilen hapis cezası kararına tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da tepki gösterenlerin arasında yer aldı.

Kılıçdaroğlu "Bu beyazı siyah gösterme kararıdır. Bu kadar açık. Siyasi otoritenin talimatı ile verilmiş karardır. Sözcü gazetesinin Türkiye'yi aydınlatmasına doğruları söylemesine tahammül edemiyorlar. Baskı kuruyorlar." dedi

Türkiye’nin etkili gazeteci ve yazarları hep bir ağızdan "adalet" vurgusu yaptılar.

En çarpıcı değerlendirme Habertürk yazarı Fatih Altaylı’dan geldi:

"Bu artık bir trajedi değil, bir komedidir.
Size bir şey söyleyeyim mi?
Otomobili güvenilir bir ülke olmak iyidir.
Ama hukuku ve adaleti iyi bir ülke olmak çok çok daha iyidir.
Ben gerekirse otomobilin iyisini ithal edebilirim.
Ama adaletin iyisini ithal etme şansımız ne yazık ki yoktur.
Asıl onun kaliteli, güvenilir ve yerli ve millisi makbuldür.
Otomobili Pininfarina’ya çizdirebilirsiniz.

Ama bana adaletin resmini dışarda çizdirip getiremezsiniz!
Abidin bile çizemez.
Ama bu kararla bir milletin onurunu, karizmasını çizdirirsiniz.
Bir ülkede adalet bu noktaya gelmişse, otomobil yapsanız ne olur, uçak yapsanız ne olur!

Uzaya çıksanız kim takar!"

Türkiye’nin duayen gazetecilerini kutlarım. Sözcü gazetesine ve yazarlarına sahip çıktılar.

Biraz geç kalmadılar mı?

Sözcü gazetesine gelene kadar birçok gazeteci ve yazar benzer suçlamalarla tutuklandı, yargılandı. Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı, Sedat Ergin, Nagehan Alçı, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu o zaman seslerini çıkarmadı?

Yıllarca neden sustular, şimdi neden konuşuyorlar?

Sözcü gazetesinin yargılanma sürecine gelene kadar, hergün ilginç ilginç FETÖ operasyonlarıyla karşılaştık. Birçok gazeteci ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı “ Masumiyet Karinesi, Lekelenmeme Hakkı” ihlal edilerek medya darağacında idam edildi.

Kimse ne oluyor diye sormadı?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, FETÖ soruşturmalarındaki ilginçlikleri TBMM’ye taşımadı.

Aileler yıkıldı, hayatlar söndü, beşikteki bebekler ölüme terk edildi.

Özkök, Altaylı, Kılıçdaroğlu vs. herkes sustu?

Peki neden?

Ben söyleyeyim.

Sustular, çünkü FETÖ operasyonları 16 Temmuz Nitelikli Darbe Planı’nın bir parçasıydı. Doğrudan Ak Parti’ye, Ak Parti kurucularına, Ak Parti’nin duayen isimlerine yapılıyordu.

Neden seslerini çıkarsınlar ki? Kendilerine ve sevdiklerine dokunan bir şey yok ki!

Ne zaman FETÖ Operasyonları Sözcü yazarlarına, CHP’ye uzanmaya başladı, sessizlik orucu bozuldu.

Kılıçdaroğlu bu konuda hiç konuşmasın. İzmir Adliyesi’ndeki eli kirli CHP’lileri durdurmadığı sürece “adalet” kelimesini hiç ağzına almasın.

Sahte FETÖ Operasyonları ve kumpaslarla masum insanların, beşikteki bebeklerin hayatlarıyla oynandığı bir ortamda Kılıçdaroğlu “adalet” kelimesini ağzına almamalı.

Kılıçdaroğlu; “Sözcü gazetesinin Türkiye'yi aydınlatmasına doğruları söylemesine tahammül edemiyorlar. Baskı kuruyorlar." diyor.

Sayın Kılıçdaroğlu, İzmir Adliyesi’nde Yerel Gündem Gazetesi ve Yusuf İnan’a kimler baskı kurdu?

Yusuf İnan neden adli mobbing’e maruz kaldı?

Yerel Gündem Gazetesi’ne hakkı olan BİK (Basın İlan Kurumu) reklamlarını kim engelledi.

Siz ve CHP doğruların söylenmesine tahammül ediyor musunuz?

Ediyoruz diyorsanız, Yerel Gündem Gazetesi ve Yusuf İnan’ın İzmir Adliyesi’nde çektiği çile kimin eseridir?

Yusuf İnan, CHP’li Belediye Başkanları’nı eleştirdi, yanlışlarını yazdı. 19 yıl içinde hiçbir haberi tekzip edilmedi.

Yusuf İnan, Kılıçdaroğlu’nun da villa yaptırdığı haberini yazdı. Yusuf İnan CHP İzmir İl Başkanı hakkında Karşıyaka Adliyesi’ne yapılan suç duyurusunu haber yaptı.

O günden sonra İzmir Adliyesi Yusuf İnan’a soruşturma ve dava yağdırdı.

Sözcü Gazetesi yazar ve yöneticilerine verilen hapis cezalarının “Siyasi otoritenin talimatı ile verilmiş karardır." diyorsunuz.

Yusuf İnan’ın İzmir Adliyesi’nde yaşadığı adli mobbingler kimin talımatıyla yapıldı?

CHP ve Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla değilse, kimin?

Kılıçdaroğlu bu konunun aydınlatılamasını ister mi?

İsterse, hodri meydan.

Yusuf İnan'a kurulan kumpas belgeleri UYAP sisteminde mevcut. Konuyu, taşıyın TBMM'ye, araştırılsın. Gerçekler ortaya çıksın.

CHP de aklansın. Yusuf inan haksızsa, o da dersini alsın ve bir daha sesi çıkmasın.

Bu da Uğur Dündar’ın değerlendirmesi:

“Bu leke SÖZCÜ’nün sahibi yönetici ve yazarlarına asla yapışmaz. Çünkü toplum vicdanı kimlerin FETÖ’cü, kemlerin de katıksız Atatürkçü ve yurtsever olduğunu çok iyi biliyor! Toplum vicdanının kararı temyiz edilemez! O halde yaşasın SÖZCÜ, yaşasın halkın gerçekleri öğrenme hakkı!”

Uğur Dündar bu değerlendirmeyi yaparken, yakın arkadaşı masum insanlara FETÖ Kumpasları düzenliyor. İnsanların hayatlarını söndürüyor. Aileleri yıkıyor. Beşikteki bebekleri ölüme terk ediyor.

Sevgili Uğur Dündar, önce hakkında övgüyle bahsettiğiniz kumpasçılarla görüşmeniz gerekmez mi?

Hürriyet, Habertürk, Karar, Sözcü, Cumhuriyet onlarca yalan ve iftira haberini hiç sorgulamadan yayınladı.

İnsanların hayatlarını söndürdü.

Şimdi Sözcü üzerinden günah çıkarıyorlar.

Kusura bakmayın ama sizin samimiyetinize nasıl inanalım?

Sizin gerçekten adalet, hak, hukuk istediğinize nasıl inanalım?

Samimi olsaydınız, gazete manşetlerinde idam edilen masum insanlarla ilgili de konuşur ve yazardınız.

Adalet, 80 milyon Türk Milleti’nin, tüm Türkiye’nin hakkı değil mi?

Hakkı ise, tüm masumlar için, tüm hukuksuzluklar için sesinizi yükseltmeli değil miydiniz?