Uğur Dündar’ın konuğu İYİ Parti lideri Meral Akşener

‘Demokrasi Arenası’nın bu haftaki konuğu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu.

Uğur Dündar’ın konuğu İYİ Parti lideri Meral Akşener

Türkiye’nin en güvenilir kişisi Uğur Dündar’ın ekrana taşıdığı ‘Demokrasi Arenası’nın bu haftaki konuğu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu.

Duayen gazeteci Uğur Dündar’ın Tele1’de yayınlanan reyting rekortmeni programı ‘Demokrasi Arenası' yine gündemi belirliyor. Bu hafta programın konuğu olan İYİ Parti lideri Meral Akşener,  Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depreme ilişkin  “Elazığ’da meydana gelen ve birçok kentimizde hissedilen deprem yüreğimizi yaktı. Vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyor, bölgedeki tüm dava arkadaşlarımı, devletimizin yanında seferberliğe çağırıyorum” ifadesini kullandı.

Canlı yayında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Meral Akşener, AKP’nin açıkladığı ekonomik verilerin gerçek verilerle örtüşmediğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

* İktidarın söylediği müthiş iyi haberlere rağmen halk pahalılığı söylüyor. Herkesin şikayeti elektrik zammı, doğal gaz zammı ve genç işsizlik. İstihdam yok, yatırım yok, üretime yönelik atılmış bir adım yok. Sanayi tesisi, teknoloji merkezleri oluşturmak yok. Ne var? Sadece kutuplaştırma, kötü bir dil var.

* Ben ilçe ilçe gezme işlemimin arkasında, orada gördüğüm şey, sesini duyuramıyor vatandaş. Ne basın, ne gazeteci görüyor. Çünkü bir sanal gündem var, o sanal gündemde konuşmak çok konforlu. Toplumun gerçek sorunlarına dokunmak, onların taleplerini siyasete iletmek gibi bir kavram ortadan kalktı.

* Ben Antalya’ya gittim, ardından AKP’liler gitti. Çok iyi rekabet yaparım. Onlar benden çok farklı iş yapmışlar, sadece teşkilatları gezmişler.

24 saat siyasette uzun bir zaman. Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında bir fark var. Cumhur İttifakı ilk kurular, iki partinin liderleri arasında kurulan bir ittifak ve mezara kadar bir ittifak. Aynı zamanda tabanların talebi üzerine kurulmuş bir ittifak değil. Ve sadece ittifak kurulsun diye kanun çıkarılmış bir ittifak.

* Öyle bir duygusal bir ittifak ki iki lider arasında, mesela Atatürk ile ilgili birçok konuda hassasiyetlerin AKP diline evrildiğini görüyorsunuz. Andımız konusunda verilen araştırma önergesini AKP’liler reddetti, küçük ortak ise çekimser kaldı. Halbuki en büyük Atatürk’tür, andımızdır.

* Millet İttifakı’nın sistematiği ağırlıklı olarak seçmen dayanışmasına dayanıyor ve tabanların talebi üzerine kuruldu. Hiçbir şekilde bu tabanı üzmeyeceğimi, şahsi nedenlerle tartışmayacağımı söyledim. Millet İttifakı’nı kurarken parlamenter sisteme dönmek de vardı. Bütün bir Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin her biri, bizler referandumda çok ağır bir şekilde çalıştık. O gün söylediğimiz her türlü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sakıncaları bugün gerçekleşti.

* Bütün bunları bir araya koyduğumuz zaman çok rasyonel, bir başarı ve umut projesi olarak ortaya konmuş bir işbirliği, güç birliği söz konusu. Parlamenter sistemine dönmek söz konusu olduğunda ittifaklar yeniden değerlendirilecektir diye düşünüyorum.

* Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi olmadı. Hukuk gitti, parlamenter sistem gitti. Bunun adına sultancılık, rejim deniyor. Ben diyorum ki, sayın Erdoğan döndürecek, şayet eski gerçekçiliğini, vatandaşı görme niteliğini kazanır ise. Çünkü eli mahkum. Sayın Erdoğan ne zaman seçim yapacaksa ki, kesinlikle matematiksel olarak seçilemeyecek.

* Erdoğan saraya girdi, müthiş steril bir alanda yaşıyor. Muhtarlar saraya, hakimler ve savcılar saraya çağrılıyor, STK’lar saraya çağrılıyor. Sadece seçim zamanı miting yapıyor, dolayısıyla o rasyonel, gerçekçi ve seçmene dönen, ona kulak veren tavrına geri dönebilirse eli mahkumdur eski sisteme geri dönmeye.

* Sayın Erdoğan iyi, çevresi kötü demiyorum. Saraydır bunu yapan, siyasetçiler uzaklaşır. Siyasetçilerden fikrini söyleyebildiği, profesyonel yapının ortaya çıktığı bir Erdoğan yok. Çok basit bir örnek vereyim, sarayda bir bürokrat, AKP Genel Başkan Yardımcısını azarlayabiliyor. Bu çöküştür. Bütün sarayın olduğu yerlerde bu çöküşü yaşarsınız.

* Sayın Erdoğan’ın gerçeklerle yüzleşmesinin önünde profesyonel bir kadro var.

 

SÖZCÜ