CHP’de genel başkanlık için yarış başlıyor

Esen: CHP tabanı talepkâr olmalı

CHP’de genel başkanlık için yarış başlıyor

CHP’de genel başkanlık için yarış başlıyor

Gülsen Solaker | Kıvanç El

Özgür Özel ve Örsan Öymen’in genel başkanlık için aday adaylıklarını açıklamalarıyla kurultayda yarışması beklenen isim sayısı 4’e çıktı. Aday olabilmek için 64 delegenin imzası gerekiyor.

14/28 Mayıs seçimlerinde hedeflenen sonuca ulaşılamamasının ardından kongreler takvimini başlatan CHP'de "değişim" tartışmaları kapsamında bugün iki isim genel başkanlık için aday adaylıklarını açıklarken, kurultayda asıl yarışın mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Grup Başkanı Özgür Özel arasında geçmesi bekleniyor.

CHP’nin resmen açıklanmasa da Kasım ayının ilk haftasında gerçekleşmesi beklenen 38. Olağan Kurultay'da genel başkanlık için yarışacak isimlerin sayısı bugün Özgür Özel ile eski Parti Meclisi üyesi Örsan Öymen’in açıklamalarıyla dörde çıktı. “Gelecek İçin Biz” grubunun lideri eski İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner de Genel Başkanlığa adaylığını duyurmuştu.

Seçimlerin ardından başlayan tartışmalar sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da değişim isteyen isimler arasında ilk etapta ön plana çıkmış ancak daha sonra İBB’yi yeniden kazanmak için yerel seçimlere odaklanma kararı almıştı.

İmamoğlu, Özel’in basın toplantısı sırasında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla değişim için CHP Grup Başkanı’nı desteklediğini ifade etti.

Bu arada CHP kurultayında genel başkanlığa aday olabilmek için delegelerin yüzde 5’inin imzası gerekiyor. Bu da her ismin en az 64 delegenin imzasını alabilmesi anlamına geliyor. Deniz Baykal sırasında yüzde 20 olan bu şart, daha sonra önce yüzde 10’a, en son 2018’deki kurultayda ise yüzde 5’e düşürülmüştü.

Özgür Özel’in bugünkü basın toplantısına katılan milletvekili ve parti yöneticisi çoğunluğuna bakıldığında bu imzaları bulmakta zorluk çekmesi beklenmezken, Kılıçdaroğlu dışındaki diğer iki isim için kesin konuşmak şu an için erken görülüyor.

Özel’in yarından itibaren il kongrelerine giderek konuşma yapması beklenirken, bu kapsamda ilk olarak İzmir ve Konya kongrelerine katılacağı belirtiliyor. Bu arada Özel’in bugünkü basın toplantısına yaklaşık 25 milletvekili de katılırken, bir bu kadar daha isim değişim kanadının adayı olarak Özel’i destekliyor. Bu isimlerin il kongreleri için sahada çalışmaları başlattığı belirtiliyor.

Bu arada İmamoğlu’na yakın isimler İBB Başkanı’nın Özel’e desteğinin tam olduğunu da vurguluyor.

Esen: CHP tabanı talepkâr olmalı

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Berk Esen genel başkanlık yarışının iki kuvvetli adayının yüksek ihtimalle Kılıçdaroğlu ve Özel olacağını belirterek, Özel’in bugünkü basın toplantısında seçim yenilgisiyle ilgili samimi bir öz eleştiri yaptığını düşünüyor.

Özel’in şu anda aday olarak aldığı ciddi bir siyasi risk bulunmadığını da belirten Esen, “Kurultayda kaybetse bile en azından Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıktığını söyleyecek. Yerel seçimlerde de Kılıçdaroğlu iyi bir sonuç alamazsa sonrasında zaten doğal lider adayı olarak yine aday olabilir” yorumu yapıyor.

Bu arada Özel basın toplantısı sırasında değişimci kanadın bir süredir hazırlıklarını sürdürdüğü tutum belgesini de açıkladı. 38 sayfadan oluşan ve "Değişimin Yüzyılı, Yüzyılın Değişimi” ismini taşıyan tutum belgesinde gerek partiye gerekse ülkeye dair önerilere yer verilerek "Partimiz kiminle duracağına, kimin karşısında, kimin yanında duracağına değil; öncelikle nerede duracağına karar vermeli ve kendini doğru tarif etmelidir” denildi.

Esen’e göre tutum belgesi iyi hazırlanmakla birlikte vadedilen bu restorasyon için parti tabanının da katkısı gerekiyor. Esen bunu şöyle açıklıyor:

"Bu çıkışın gerçekten CHP'de bir değişime yol açması için bence tabandan bir istek gelmesi gerekiyor. Orada da rol kamuoyuna düşüyor. Bence kamuoyu Özgür Özel ve ekibinden talepkâr olmalı. Gerçekten değişim istemediklerini düşündükleri noktada bence eleştirel olmalı ve Özel'in ekibini değişime ittirmeleri gerekiyor.”

Özel’in adaylık açıklamasının ardından İmamoğlu'nun alacağı pozisyonun ve sürecin nasıl yürütüleceğinin de önemli olacağını belirten Esen, Özel’in basın toplantısının bu aşamada daha çok Türkiye’ye yönelik değil ama parti ekosistemine dönük bir konuşma olduğunu, yani milletvekilleri, ilçe ve il başkanlarını, delegeleri, örgüt emekçilerini ikna etme ve kurultayı kazanmaya dönük bir konuşma olduğuna dikkat çekiyor.

Tosun: CHP delegeleri diğer partilerden farklıdır

Siyaset Bilimci Tanju Tosun da yaklaşan kurultayın Kılıçdaroğlu ile Özel arasında geçmesini daha yüksek olasılık olarak gören isimlerden.

Cihaner’in sol, Öymen’in ise daha ulusalcı bir çizgiyi temsil ettiğini belirten Tosun, Öymen’in CHP kadrolarında fazla destek bulacağını düşünmediğini, Cihaner’in ise sınırlı destek sağlayabileceğini kaydediyor.

Tosun, Türkiye’deki bütün siyasi partilerin yapısal sorunları bulunduğunu ve bu kapsamda CHP’de de güçlü liderlik anlayışının hakim olduğunu belirterek, lidere biat eden delege yapısını sistemin tıkanmasının önündeki etkenlerden biri olarak gösteriyor. Tosun şöyle konuşuyor:

"Türkiye'de sistemde ister muhalefet ister ulusal iktidar ister yerel iktidar olsun, maddi manevi ödüllendirme hep merkezden dağıtılıyor. Kaynak tahsisi hep merkezden oluyor. Dolayısıyla mevcut yönetimle ne kadar fazla sorun yaşarsanız bu kaynak tahsisinde arka sıralara geçmek zorunda kalıyorsunuz.”

Tosun bununla birlikte CHP delegelerini diğer partilerin delegelerinden ayıran önemli bir özellik bulunduğunu söyleyerek, Özel’in kurultaydaki şansını şöyle değerlendiriyor:

"Bir Cumhuriyet Halk Partililik ruhu vardır. Yani CHP'de annesi, babası olsa da partinin menfaatini bütün bunların önüne koyabilen bir partililik ruhu var. Dolayısıyla parti için değişim gerektiğine inandıkları anda delegasyon için o ruh kolaylıkla devreye girebilir.”

Tosun 1970’lerde partinin eski genel başkanlarından Bülent Ecevit’in “Delege kapıkulu değildir, özgür iradesi vardır” sözünü hatırlatarak, bu iradenin parti yararı söz konusu olunca devreye girebileceğini söylüyor.

Önümüzdeki süreçte CHP Parti Meclisi’nin 24 Eylül’de yapacağı toplantıda kurultayın tarihini kesinleştirmesi bekleniyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde oluşacak delege yapısı kurultayda ipi göğüsleyecek ismin kim olacağı açısından önemli olacak.  

DW