Alparslan Türkeş de yalnızdı, Devlet Bahçeli de yalnız kaldı!

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye dünyayı fethediyor...

Editor

Şubat 8, 2020 - 21:50 Updated: Mayıs 9, 2021 - 23:35

Alparslan Türkeş de yalnızdı, Devlet Bahçeli de yalnız kaldı!

Alparslan Türkeş de yalnızdı, Devlet Bahçeli de yalnız kaldı!

Kıbrıs Barış Harekatı hazırlıkları yapılırken 7 yaşındaydım.

Seferberlik ilan edildi, kasabamızı bir hüzün sardı.

Türk Milleti, Kıbrıslı soydaşlarımız için seferber olmuştu. Hem de tüm dünyayı karşımıza alma pahasına.

Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri 415 Kara, 65 Deniz, 5 Hava, 13 Jandarma olmak üzere toplam: 498 şehit ve 1.200 yaralı verdi.

Binlerce de psikolojisi bozulmuş askerimiz ömürlerinin sonuna kadar bozuk psikolojiyle yaşadı.

Aileleri tüm zorluklara katlandı. Acılarını içine akıttı. Ağızlarından bir kelime kötü söz çıkmadı.

Aradan 46 yıl geçti.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “Türkiye'ye bağlanma ihtimali 'korkunç'” sözleriyle Türk Milleti’ni şoka soktu.

Kıbrıs’ın "Ankara tarafından yutulabileceğini" ve "de facto Türkiye iline dönüşebileceğini" söylemesi yürekleri yaktı.

Kıbrıs Şehitleri'nin ruhunu incitti.

Şu feleğin işine bakın ki, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ın yürek yakan sözlerine sadece MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den sert tepki geldi..

Gün boyu bekledim. Başka kimseden yürekleri ferahlatacak bir ses çıkmadı.

Devlet Bahçeli (MHP) genel olarak milli konularda yalnız kalıyor. Bu sefer de yalnız kaldı. Aynı Lefkoşe doğumlu Başbuğ Alparslan Türkeş gibi.

Başbuğ Türkeş, mahkemede savunmasını yaparken, “benim burada, yalnız olmamı gelecek nesiller ve tarih mutlaka değerlendirecektir” diyordu.

Türkiye’nin kaderi de aynı. Devlet Bahçeli’nin kaderi de aynı. Başbuğ Türkeş’in kaderinin aynı olduğu gibi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın Akıncı oturduğu makama yakışmıyor açıklaması, Adalet Bakanı Gül ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in kınaması yeterli değil. İyi Parti’den Aytun Çıray’ın “Haddini aşan açıklama” çıkışı da bir şey ifade etmiyor.

Hükümet adına açıklama yapan Adalat Bakanı Gül ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik icra makamında.

KKTC Cumhurbaşkanı’nın talihsiz açıklamaları ilk değil. Cumhurbaşkanı Akıncı benzer açıklamaları daha önce de yapmıştı.

Kıbrıs da ilk değil.

Her gün İsrail zulmü altında attıkları çığlıkları yüreklerimizi yakan Filistin de Türkiye’yi sırtından hançerlemişti.

Prof. Dr İlber Ortaylı 5 Mayıs 2004 tarihli yazısında; “Osmanlı’ya başkaldırıp ihanet eden Filistin, bugün bu ihanetini canıyla ve malıyla ödemektedir” demektedir.

İlber Ortaylı aynı yazısında “ Bugün maalesef Osmanlı İmparatorluğu’nun varisi olan Türkiye’nin diplomatları, üzerlerine yüklenen tarihi misyonu bilmiyorlar. Eğer Türk aydınları dünya tarihini bilmezse ülkeyi bir yere götüremez.” mesajı hedefine ulaşmıyor.

Ben Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan konuşup, yazmanın da ötesinde inisiyatif almasını, 'Yurtdışı Türkler ve Strateji Bakanlığı’nın altyapısını oluşturarak, tüm Osmanlı mirasına sahip çıkmasını beklerdim.

Prof. Dr. İlber Ortaylı aynı yazısında daha ilginç açıklamalarda bulunuyor:

“TÜRKİYE DÜNYAYI FETHEDİYOR”

Ortaylı, dünyanın dört bir yanında yaşayan Türklerin fabrikalar ve okullar açtıklarını, Türk tıbbının her geçen yıl geliştiğini anlatarak, şunları söyledi:

“Bugün bütün yolsuzluklara ve kötü yönetim mekanizmalarına rağmen Türkiye, dünyayı fethetmeye devam ediyor ve tüm dünya ülkeleri Türkler’in bu gelişmesinden rahatsızlık duyuyor. Sefil ve kötü olarak tanımlanan üniversitelerimizdeki kalite bile Avrupa’nın kat kat üstündedir.

Türkiye’deki gibi gelişmiş üniversite ve gelişmiş ordu Avrupa’nın hiçbir ülkesinde yoktur. Askeri gücümüz tüm dünyayı düşündürmektedir. Bir yönden büyümeye ve gelişmeye eskiden Osmanlı’da olduğu gibi dünyayı fethetmeye devam ediyoruz. Köylümüz bile birçok dünya ülkesinin insanlarından daha aydındır.” (Tamamı için TIKLAYINIZ)

Devlet Bahçeli’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, "Yurtdışı Türkler ve Strateji Bakanlığı" ile ilgili yükü Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın omzuna koyma zamanıdır.