Türkiye’nin İsveç kararı ve F-16 gündemi ABD Kongresi’nde nasıl yankılandı?

“Aylar süren diplomasinin ürünü”

Türkiye’nin İsveç kararı ve F-16 gündemi ABD Kongresi’nde nasıl yankılandı?

Türkiye’nin İsveç kararı ve F-16 gündemi ABD Kongresi’nde nasıl yankılandı?

Biden yönetimi yetkilileri İsveç’in NATO üyeliği onayı ve Türkiye’ye F-16 savaş uçağı ve modernizasyon kitleri satışı arasında doğrudan bağlantı kurmasa da, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılan zirvede Ankara’nın üyeliğe yeşil ışık yakması F-16 gündemini de hareketlendirdi.

Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Türkiye’ye olası F-16 satışı konusunda Kongre üyeleriyle yapılan görüşmelere ilişkin şimdiye kadar ayrıntı vermemeyi tercih etti.

NATO zirvesi öncesinde VOA Türkçe’ye beklentileri değerlendiren ABD Savunma Bakanlığı’nın eski Avrupa ve NATO Politikasından Sorumlu Bakan Yardımcısı Jim Townsend, İsveç konusunda görüşmelerde ilerleme sağlanması halinde Kongre’de hareketlilik yaşanabileceği öngörüsünde bulunmuştu.

Menendez engeli kaldıracak mı?

ABD Kongresi cephesinden beklenen açıklama, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yaktığı Pazartesi gününün akşamında geldi.

Türkiye’ye F-16 satışında anahtarı elinde tutan ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu’nun Demokrat Partili Başkanı Bob Menendez, Biden yönetimiyle bu konuda görüşmeler yaptığını doğruladı ve önümüzdeki hafta bir karar alabileceğinin sinyalini verdi.

Reuters haber ajansına konuşan Senatör Menendez, Yunanistan’ı işaret ederek, “Biden yönetimi Türkiye’nin komşularına saldırganlığının durması konusunda bir yol bulabilirse, ki son aylarda durum sakin, çok iyi olur ama bunun kalıcı bir gerçeklik olması gerekir” dedi.

Washington’daki düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nden Türkiye uzmanı Richard Outzen VOA Beyaz Saray muhabiri Patsy Widakuswara’ya yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin İsveç kararında ilerleme sağlanmasında iki unsurun birlikte hareket ettiğini söylüyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nda daha önce görev yapan Richard Outzen, “Bunların ilki İsveç’in PKK gibi terör örgütlerinin propaganda yapmasını, üye ve para toplamasını yasaklayan yeni terörle mücadele kanunlarının uygulanması adımıydı. İkincisi de Beyaz Saray’ın Senatör Menendez ve Türkiye’ye F-16 satışına şüpheyle bakan kişilerle diyalogda olması gerektiğiydi. Hem Menendez hem de Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamalara bakıldığında, bunun da olduğu görülüyor” sözleriyle durumu değerlendirdi.

“Kongre’ye resmi bildirim günler içinde yapılabilir”

ABD’nin yabancı ülkelere silah ve askeri ekipman satışı için Kongre onayı gerekiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı olası silah ve savunma malzemesi satışı konusunda Kongre’yi resmi olarak bilgilendiriyor. Resmi bilgilendirmeyi takip eden 30 gün içinde ihracat ruhsatı çıkıyor ve anlaşma ilerliyor.

Senatör Bob Menendez dışında, ABD Senatosu’nda süreçte söz sahibi olan bir diğer isim de Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch. Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun kıdemli üyesi Risch, İsveç’in NATO üyeliği onayını geciktiren Macaristan’a yeni silah satışını engelleme yönünde bir kararı 14 Haziran’da açıklamıştı.

Beyaz Saray’ın Menendez ve Risch’ten sağlam güvence almış olması halinde, Kongre’ye resmi bildirimin günler içinde yapılabileceği görüşünü dile getiren Richard Outzen, ‘’Mevcut F-16'lar için güncellemelerde alımın daha hızlı olacağını düşünüyorum ancak yeni F-16'ların yapılması yıllar alacaktır’’ diyor.

Kongre üyelerinden “NATO’da birlik ve Putin’e mesaj” vurgusu

ABD Kongresi’nde Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakması, Rusya’ya da önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor.

Ukrayna işgalini neredeyse 1,5 yıldır sürdüren Rusya’ya karşı NATO İttifakı içinde birlik sergilenmesi ABD Kongresi’nde her iki siyasi partinin destek verdiği “partiler üstü” bir konu.

Türkiye’nin İsveç kararından memnuniyet duyduğunu belirten Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch, “Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylama konusunda yakın zamanda adım atacağından memnuniyet duydum. Macaristan’ın da kısa zamanda harekete geçmesini umuyorum. Dünyada otokratların sınırları hem kendi anlamıyla hem de mecazen zorlamaya devam ettiği bir sırada NATO şimdi hiç olmadığı kadar önemli” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi Senatör, (Rusya Cumhurbaşkanı) “Vladimir Putin NATO’nun savunmak için oluşturulduğu özgürlük ve adalet ilkelerinden korkuyor. Ukrayna’daki haksız savaşını başlatarak Putin ittifakı daha güçlü olmaya zorladı” dedi.

Senatör Risch, “Daha güçlü ve daha büyük bir NATO yalnızca Putin’i caydırmıyor. Xi Jinping Tayvan’ı alabileceği umuduyla ittifakın Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline nasıl karşılık verdiğini yakından izliyor“ sözleriyle Rusya dışında Çin’e de mesaj verdi.

Geçen hafta İsveç’in NATO üyeliğini onaylamadıkça Türkiye’ye F-16 satışından yana olmadığını söyleyen Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell, Türkiye’nin İsveç kararını ve Macaristan’da benzer adım sinyallerini değerlendirdi.

McConnell, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Orban’ın İsveç’in katılımına destek vermeyi kabul etmeleri beni cesaretlendirdi. Türk ve Macar parlamentolarının hızla adım atmasını sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

Çoğunluk Lideri Senatör Chuck Schumer da bugün Senato Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “NATO’nun sendelediği ya da pes ettiğine ilişkin tüm korkular dün Sayın Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine itirazını kaldırdığı açıklamasının ardından rafa kalktı” dedi.

Demokrat Partili Senatör, “Putin bizi bölebileceğini düşündü ancak umutları ters tepti. İttifak hiç olmadığı kadar birleşik ve güçlü” ifadelerini kullandı.

“Aylar süren diplomasinin ürünü”

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılan zirveden günler ve haftalar öncesi hareketliydi. ABD Başkanı Joe Biden bir hafta önce Beyaz Saray’da İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’u ağırladı. Zirveden önceki günlerde de NATO, Türkiye ve İsveç biraraya geldi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine yeşil ışık yakmasının “aylar süren bir diplomasinin ürünü” olduğunu söyledi. Stoltenberg, “Yeni bir müzakere değil ama Madrid’de bir yıl önce üzerinde anlaştığımız farklı şeylerin uygulanması” dedi.

İsveç’in NATO üyeliği sürecindeki tıkanıklığın aşılması ABD’de özellikle Demokratlar tarafından Başkan Biden açısından da siyasi bir avantaj olarak değerlendiriliyor.

VOA