İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar: İzmir’de birinci parti olacağız

‘ÜLKEYİ TEKRAR FABRİKA AYARLARINA GETİRECEĞİZ’

İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar: İzmir’de birinci parti olacağız

İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar: İzmir’de birinci parti olacağız

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, partisinin İzmir’de birinci parti olacağını belirterek “Gününde yapılacak seçimde, şehirdeki milletvekili sayısının yarısını alırız” dedi.

Özlem Kara

İZMİR - Siyasi partilerin İzmir temsilcileri ile 2023 yılındaki seçim stratejilerine, projelerine ve vaatlerine ilişkin görüşmelerin dördüncüsünü İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ile gerçekleştirdik.

Kırkpınar’la İYİ Parti’nin İzmir özelinde yaptığı anket çalışmasını, çevre sorunlarını ve daha birçok gündem başlığını konuştuk.

‘İZMİR, TÜRKİYE’NİN BATI’YA AÇILAN EN ÖNEMLİ ÖRNEĞİDİR’

İYİ Parti İzmir İl Teşkilatı olarak 2023 yılı seçimlerine yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Bu hazırlıklar ne zaman başladı? Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Seçim çalışmalarına 2018 yılında başladık. Seçimden hemen dört ay sonra sahaya indik. O dönemde eksik olan ilçelerimiz vardı, onu tamamladık. 20 Ocak 2020 yılında Genel Başkanımız Meral Akşener’in Antalya’da başlayan esnaf ziyaretleriyle, biz de bütün il ve ilçelerde esnaf ziyaretlerine başladık. Pandeminin başladığı dönemde de saha çalışmalarımızı yaptık. Daha sonra bütün iller yeni üye kayıt kampanyası başlattı. Bu kampanya 2021 yılının 31 Aralık günü sona erdi. Parti olarak hedefimiz, 400 bindi. Biz 511 bin 660 üyeye ulaştık. İzmir’deki hedefi de 21 bin olarak belirlemiştik, 21 bin 700 üyemiz oldu ki şu an itibariyle İzmir’deki üye sayımız 27 bin. Biz üye sayısını önemsiyoruz. İzmir için şimdiki hedefimiz ise 35 bin.

İzmirliler için seçim vaatleriniz neler?

İzmir olarak ortaya koyacağımız vaatler, genel başkanımızın Türkiye için vereceği vaatlerle aynı. Birinci parti olma iddiasındayız. Bu iddianın sahibi olarak da 2021’den bu yana sahadayız, çalışıyoruz. İlk hedefimiz, parlamenter sistemi geri getirmek. Yerele bakmak gerekirse, İzmir üvey evlat muamelesi görüyor. Merkezi hükümet bir türlü burada istediği oy oranını alamıyor. İzmir’in bir farkı var. İzmir, Türkiye’nin Batı’ya açılan en önemli örneğidir. İzmir, “İzmirce” konuşup “İzmirce” yaşar.

Anket çalışmalarının çoğunda AK Parti'de oy düşüşü görünüyor. Sahada bunun yansımalarını görüyor musunuz?

Biz genel merkez olarak 21 Mayıs’ta bir anket çalışması başlattık. Bu anket çalışması doğrultusunda da İzmir’de 30 ilçede sahaya inildi ve vatandaşlara “dört parti arasından kime oy vereceksiniz?” sorusu soruldu. 31 Mayıs gecesi sosyal medya hesabımdan anket sonuçlarını paylaştım. Yapılan anket çalışmasına göre, CHP yüzde 39, İYİ Parti yüzde 22,6, AK Parti yüzde 18, MHP yüzde 4,1 oy oranına sahip. Ben inanıyorum ve iddia ediyorum ki, bizim oranımız en az 23,5 civarında olacak. Her gün üye sayımız artıyor.

İzmir’de oy oranınızın en az yüzde 23,5 olacağını söylediniz. Bu, hedeflediğiniz rakam mı?

Nüfusta fazla bir değişiklik yok. Her iki bölgede 14’er milletvekilinden 28 milletvekili çıkacak. Ben daha önceden “İzmir’de en kötü ikinci parti çıkacağız” diyordum. Fakat genel başkanımızın bir iddiası var. Biz de ona sahip çıkarak söylüyoruz ki, birinci parti olacağız. Bugün için söyleyecek olursak en az altı milletvekili çıkaracağız. Fakat gününde yapılacak seçimde, İzmir’deki milletvekili sayısının yarısını alırız.

‘TEK HEDEF PARLAMENTER SİSTEME DÖNMEK’

Hem genel olarak hem de İzmir özelinde 6’lı masayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

6’lı masa sistem değişikliği üzerine kuruldu. Oradaki tek hedef, parlamenter sisteme dönmek. O masanın ana hedefi buysa, bunun illere yansıması da o dur. Diğer partilerin il başkanı olan arkadaşlarım, çalışma yaptıkları alanlarda parlamenter sistemin önemini anlatıyorlar. Bu 6’lı masanın sonunda, Millet İttifakı adayının Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacağını düşünüyorum.

İddialara göre İzmir’deki 6’lı masa şu ana kadar toplanmamış. Bunun nedeni nedir?

6’lı masa, genel başkanlarımızın yaptığı bir toplantı. Bunun illerde veya ilçelerde yapılmasının, sağlayacağı bir durum yok. Bu masa parlamenter sistemi geri getirmek için kuruldu. Bundan sonraki süreçte bütün partilerin amacı, kendi çalışma alanlarında bunun arkasında durarak kitleyi harekete geçirmek. Biz 6 siyasi partinin il başkanları olarak çoğu zaman bir araya geliriz veya telefonla görüşürüz. Ama biz 6’lı masanın, illerdeki izdüşümü olarak İzmir’de toplanıp hangi konuyu konuşacağız?

‘ÜLKEYİ TEKRAR FABRİKA AYARLARINA GETİRECEĞİZ’

Partiler arasında belli bir koalisyon bulunuyor. Bu koalisyon sonucu bir cumhurbaşkanı adayı belirlenecek. Sizin gönlünüzde yatan aday kim?

Benim gönlümde yatan cumhurbaşkanı adayı, Genel Başkanımız Meral Akşener. Ama genel başkanımız, 6’lı masa içinde ilk kez ortaya çıkıp “Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, ben başkanlığa talibim” dedi. Dolaysıyla 6’lı masanın ortak kararıyla çatı aday çıkması zaruri.

İktidar olursanız Türkiye'de değiştireceğiniz ilk şey nedir?

Demokrasiyi ve hukuk düzenini yeniden kurmak… 20 yıllık bu iktidar değiştiğinde, bütün seçmenlerde psikolojik olarak bir rahatlama olacak. Hukuk ve demokrasi yeniden inşa edileceğinden yatırımcılar, ülkeye gelecek. Şu an gelmeme nedeni, ülkenin dünya ekonomisinde bıraktığı izlenim.

Eğitim, sağlık gibi alanlardaki yetersizlikler ülke gündeminden düşmüyor. Sizin bu tartışmalarla ilgili düşünce ve hedefleriniz neler?

Yargıda, eğitimde, ekonomide değişiklik yapacağız. 15 senedir ülkeyi yönetiyorlar ama Merkez Bankası’nın özerkliğini yerle yeksan ettiler. Bunlar hazineyi, maliyeyi boşalttılar. Merkez Bankası’nı boşalttılar. Elle tutulur hiçbir şey bırakmadıkları için gelecek iktidar veya koalisyon hükümeti mutlaka bunların öncelik sırasını yapmak durumunda. Ülkeyi tekrar fabrika ayarlarına getireceğiz.

‘GENÇLERE 'GÜLE GÜLE' DİYEN BİR İKTİDAR VAR’

Eğitim konusuna değinmişken, gençlere yönelik projeleriniz de var mı?

Geçen yıl yüz yüze eğitim başladı. Parti olarak Türkiye genelinde 155 öğrencinin barınma ihtiyaçlarını karşıladık. Ama biz bir siyasi partiyiz, illerden gelen talebi bu şekilde karşılayabildik. Bugün bu çocuklar üniversite tercihlerini yapıyor, yarın müjdeli haberi alacaklar. Ama İzmir’e geldiklerinde, kiraların 6-7 bin liradan az olmadığını görecekler. Bu çocuklar evlerinden, anne ve babalarından uzaktalar. Hem okuyup hem çalışmak çok zor. Öyle bölümler var ki, bu mümkün değil. 

Genel başkanımızın pandemi başında gençlerle yaptığı Zoom görüşmeleri var. Biz isimlendirmek veya bir harf gurubuna ayırmak istemiyoruz ama ülkede yaşayan 18-25 yaş arası kesim, henüz eğitim hayatına yeni başlamış, bitirmiş veya mezun. En temel problem, yarınla ilgili hayal dahi kuramamak. Bugün seçim olsa oy kullanacak 7 milyon kişi yüzünü Batı’ya çevirmiş, Avrupa’ya gitmek istiyor. Onlara “Güle güle” diyen bir iktidar var.

Gençlerin hayat standartlarını yükseltmek adına bir projeniz var mı?

Gençlerin hayat standartlarının yükselmesi, ülkenin ekonomisine bağlı.

‘BÖYLE GİDERSE ÇOK DERİN YARILMALAR OLUR’

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine muhalefetten ciddi tepki geldi. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz? Kadınlara yönelik projeleriniz neler?

Genel başkanımız hem grup konuşmasında hem de gittiği yerlerde “İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar yasalaştıracağız” diyor. Son 20 yılda Türk toplumunda, en çok kadınlar ve çocuklar kıyıma uğrayan, darp edilen, katledilen kesim oldu. Çocuk istismarı her geçen yıl arttı. Bu hükümet geldiğinde, uyuşturucu yaşı 14-16 yaş aralığındayken şu an dokuza düştü. Atatürk’ün gençlere emanet ettiği ülkede, eğitimli insanlar yurt dışına çıkıyor. Eğitimden yoksun, varlık sahibi olmayan ailelerin çocukları da uyuşturucu ile tanıştırılıyor. Bu böyle giderse çok derin yarılmalar olur.

Son olarak bölgede birçok çevre sorunu var. Bunlara yönelik çalışmalarınız var mı?

Bizim il başkanlığı olarak sorunlara bakış açımız farklı. Genel merkezimizde 16 dalda çalışan ekiplerimiz var. Genel başkan yardımcılarımızdan bir tanesi de bu konuyla ilgileniyor. Çevre ile ilgili en kötü şeyi İzmir’de yaşıyoruz. İzmir’e eski savaş gemisi getiriliyor. İlk tepkiyi, gençlik kolları başkanımız koydu. Oraya genç arkadaşlarımız giderek basın açıklaması yaptılar. Çünkü yeraltı sularımız azalıyor. Var olan yeraltı sularımız da bölgedeki altın madeni yüzünden kirleniyor.

DUVAR