Hürriyet yazarı Sedat Ergin: Sosyal medya yasasını AYM ve AİHM’de bekleyen tablo

Eleştirilerin çıkış noktası, önerilen metinde suçun çok geniş ve muğlak bir çerçevede tarif edilmesi

Hürriyet yazarı Sedat Ergin: Sosyal medya yasasını AYM ve AİHM’de bekleyen tablo

Hürriyet yazarı Sedat Ergin: Sosyal medya yasasını AYM ve AİHM’de bekleyen tablo

"Eleştirilerin çıkış noktası, önerilen metinde suçun çok geniş ve muğlakbir çerçevede tarif edilerek, sınırların net bir şekilde çizilmemiş olduğu görüşüdür"

Gazeteci Sedat Ergin, TBMM'nin gündemindeki sosyal medya yasasına ilişkin olarak, "Teklif TBMM’de bu şekilde yasalaştığı ve birinci derece mahkemelerde uygulandığı takdirde, önümüzdeki dönemde uygulamadan kaynaklanabilecek hak ihlali iddialarının kısa zamanda bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi, daha sonraki bir aşamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önüne gitmesi, muhtemel bir senaryodur" değerlendirmesini yaptı. 

Ergin yazısında, "TBMM’de sunum yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Dr. İhsan Baştürk’ün dikkat çektiği temel nokta, hazırlanan teklifte suç tanımlanırken kullanılan ifadelerin 'Kanunilik İlkesi'nin temel unsuru olan 'Belirlilik İlkesi' açısından 'uygulamada sakıncalar doğurabileceği' görüşüne odaklanıyordu. Buradaki tartışma, özellikle yasa teklifinde Türk Ceza Kanunu’nun 127’nci maddesine yapılması öngörülen eklemeyle ilgilidir. Yasaya konmak istenen bu madde, 'Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır' hükmünü içeriyor." ifadesini kullandı. 

"Eleştirilerin çıkış noktası, önerilen metinde suçun çok geniş ve muğlakbir çerçevede tarif edilerek, sınırların net bir şekilde çizilmemiş olduğu görüşüdür.

Baştürk’ün de komisyonda hatırlattığı gibi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararlarında en sık dayandığı gerekçelerden biri, yasaların sınırların yeterince çizilmediği tespitinden hareketle “Belirlilik İlkesi” olmaktadır."