İnfaz mesaisi TBMM'de başlayacak

Muhalefet adalet ve eşitlik sağlanmadığı gerekçesiyle karşı çıkıyor

İnfaz mesaisi TBMM'de başlayacak

Muhalefet adalet ve eşitlik sağlanmadığı gerekçesiyle karşı çıkıyor: İnfaz mesaisi TBMM'de başlayacak

Türkiye Büyük Millet Meclisi on binlerce kişinin beklediği infaz düzenlemesi teklifi için mesaiye başlıyor. Düzenlemeyle yaklaşık 90 bin kişinin tahliye olması bekleniyor

İnfaz mesaisi bugün 15.00'te TBMM'de görüşülmeye başlanacak 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMMinfaz düzenlemesi teklifi mesaisine başlıyor.

Meclisin 70 maddeden oluşan ve 11 kanunda değişiklik yapan teklifin, bu hafta görüşerek yasalaştırılması bekleniyor.

Düzenlemede; terör, cinayet, uyuşturucu ticareti, kadına şiddet ve cinsel suçlar haricinde, cezanın yarısı oranında infaz uygulanacak ve söz konusu suçlar hariç bir defaya mahsus olmak üzere denetimli serbestlik 3 yıl olacak.

Uyuşturucu dışındakiler hariç olmak üzere, 0-6 yaş grubu çocuğu bulunan kadın ve 70 yaşını bitirmiş hükümlüler için denetimli serbestlik süresi 4 yıl olacak.  

 

 

Ağır hasta, engelli veya kocama nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyen 65 yaş üstü hükümlüler de denetimli serbestlikten yararlanacak.

İnfaz indirimi ve 3 yıllık denetimli serbestlik nedeniyle ilk etapta 45 bin kişi yararlanacak. Ayrıca, salgın hastalık nedeniyle açık cezaevinden konutta cezaya geçecek olanlarla bu sayı yaklaşık 90 bine ulaşacak.

CHP: Eşitlik ilkesini yok ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de, infaz düzenlemesinin af kapsamında olduğunu belirterek, şerh düştü. CHP, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamındaki bütün suçların kapsam dışında bırakılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu, indirim ve affın öncelikle siyasal suçlara tanınması gerektiğinin altını çizdi.

CHP, düzenlemenin hukuki açıdan tartışmalı istisnalar konularak çok sayıda hükümlünün tahliyesini planladığını ve af niteliği taşıdığı görüşünü paylaştı. 

Düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu vurgulanan şerhte, “Cezaevlerinin doluluğunu gerekçe göstererek yola çıkılan ve ‘eşitlik ilkesi’ni yok edercesine gerçekleştirilecek bir düzenlemenin, hukuki açıdan sorunlu olmasının yanı sıra toplumsal açıdan da ciddi sorunlar doğuracağı kesindir” ifadelerine yer verildi.

Cezaevi koşullarının iyileştirilmesi ve suç oranındaki artışların önüne geçilmesi gibi beklentilerin toplumda yaygın olduğuna dikkat çekilen şerhte, koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerine ilişkin kaygının daha arttığı belirtildi.

 

HDP: Yasal düzenleme anaysa ve iç tüzüğe aykırıdır

Halkların Demokratik Partisi (HDP), infaz düzenlemesine toplumsal barışı sağlamadığı, anayasa ve meclis iç tüzüğüne aykırı olduğunu gerekçesiyle muhalefet şerhi düştü.

HDP, kanun teklifinde yer alan düzenlemelerin evrensel hukuk normları ve demokratik kriterlere uzak olduğu belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Baroların, sivil toplum kuruluşlarının ve dahi pek çok söz sahibi olacak temsilcinin salgın hastalık nedeniyle komisyon görüşmelerine katılamadığı, görüş bildiremediği bir süreçte önemli bir kanunun görüşülüyor olması başlı başına bu yasal düzenlemeyi batıl kılmaktadır. Bizlerin bir infaz düzenlemesinin meclisin onayına sunulmasına yönelik talebi cezaevlerinde toplu ölümlerin gerçekleşmesini önlemek içindir.”

Partilerin katılım oranının sınırlı sayıda olacağının yer aldığı şerhte, parlamentonun bu anlamıyla yeterli bir sayı ile temsil edilmeyeceği, teklifin böyle bir ortamda görüşülmesinin anayasa ve iç tüzüğe aykırı olduğu ifade etmişti.

İYİ Parti: Kadına karşı suçlar ceza artırıcı neden olmalı

İYİ Partili üyelerin muhalefet şerhinde kadına karşı şiddet olaylarında hızla artışa dikkat çekilerek, yasa teklifindeki kasten yaralama suçuna "kadına karşı suçların" da ceza artırıcı neden olarak eklenmesi istendi.

İYİ Parti muhalefet şerhinde, hükümlülerin "iyi halinin" belirlenmesindeki bazı kriterlerin "özel yaşama müdahale olduğu" ifade edildi:

"Değişiklik teklif edilen madde ile hükümlülerin iyi halli olup olmadıklarının belirlenmesi amacıyla idare ve gözlem kurulu tarafından 6 ay aralıklarla değerlendirme yapılması öngörülmüştür. Ancak ikinci fıkrada yer alan 'Gerektiğinde hükümlünün ceza infaz kurumuna girmeden önceki yaşamına ilişkin bilgi ve belgeler de istenebilir.' cümlesi ile hükümlünün önceki yaşantısına ilişkin bilgilerin talep edilmesi hukuka aykırıdır ve özel hayatın gizliliğini ihlal eder. "

Şerhte ayrıca koronavirüs salgını nedeniyle açık cezaevinde bulunan veya açık cezaevine geçmeye hak kazananların 31 Mayıs 2020'ye kadar izinli sayılmalarını öngören hükümden terör, cinsel istismar, kasten adam öldürme, özel hayata karşı işlenen suçlar ile kadına karşı suçlardan hüküm giyenlerin muaf tutulmasını istedi.

 

Davutoğlu: İnfaz Kanunu’nda köklü değişiklik şart

Eski başbakanlardan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen infaz yasası teklifiyle ilgili yedi itirazını açıkladı. 

Teklifin TBMM dışı partiler, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyuyla paylaşılmadan hazırlandığını belirten Davutoğlu, geçici düzenleme yerine İnfaz Kanunu’nda köklü değişiklik önerdi.

Babacan: Adil bir yargı sistemi tesis edilmeli

Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, infaz düzenlemesiyle ilgili değerlendirmesinde, “"DEVA Partisi olarak, bu yargı paketi ile kısa vadeli çözüm önerileri getirilmesi yerine ülkemizin ihtiyaç duyduğu uzun vadeli modern bir ceza adalet sisteminin ve adil bir yargı sisteminin tesis edilmesini önermekteyiz" ifadelerini kullandı.

Düzenlemeye karşı çıkan ve tutuklu yargılamaların önüne geçilmesi gerektiğini belirten Babacan, çete yöneticilerinin ceza evinden tahliyesinin önlenmesi ve gazetecilerin acilen serbest bırakılması önerisinde bulundu.

Cezaevlerinde hangi suçtan kaç kişi bulunuyor?

Türkiye’de cezaevlerinde 300 bin dolayında tutuklu ve hükümlü bulunuyor.

Adalet Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, cezaevlerinde kalanların yaklaşık 22 binini cinsel istismar, 18 bini mükerrer olarak aynı suçu işleyenlerle birlikte yaklaşık 80 binini de uyuşturucu suçlarından hüküm giyen ya da tutuklu bulunanlar oluşturuyor.

Bakanlık verilerine göre hırsızlıktan 45 bin, dolandırıcılıktan da 7 bin dolayında kişi cezaevinde bulunuyor.

 

Independent Türkçe