Rus Alanya’da geldi aşka

Alanya içinde 40 ülkeden insanların yaşadığı bir dünya şehridir.

Rus Alanya’da geldi aşka

Konuyu bilmeyenler için özet vereyim: Alanya’da yaşayan Rusya federasyonu halkı, Nazi faşizmini sonlandırarak hak ettikleri 9 Mayıs Zafer Bayramlarını renkli etkinliklerle kutlar. Bu yıl ise, MHP’li Alanya Belediye’sinin kendilerine tahsis ettikleri bir araç üstünde şarkılar söyleyerek coşkularını paylaştılar.

Hemen akşamında, Rusların şarkılı gösterisini “provakatif bir eylem!” olarak niteleyen Ankara’nın Ukrayna Büyükelçisinden sosyal medyada yanıt geldi. Büyükelçi Sybiha Alanya Belediye’sinin desteğini Ukraynalılara saygısızlık olarak nitelemekte, hafif yollu da olsa turizm açısından tehdit dili kullanmaktaydı.

Büyükelçi, bizde “Rus gelir aşka, Rus’un aşkı başka” nakaratıyla söylenen, aslı bir Rus folk dansı olan Katyuşa marşının sözleri yüzünden de eleştiri getirmişti. Kırım sorunu yüzünden devlet yönetimi düzeyinde iyice düşmanlaşan Ukrayna ve Rusya, Alanya’daki rutin sayılacak bir kutlama dolayısıyla karşı karşı karşıya gelmişti.

Bilenler için; Alanya içinde 40 ülkeden insanların yaşadığı bir dünya şehridir. Yaklaşık 42-46 bin tapulu evi olan yabancısıyla, AKP iktidarının “uygarlıkların buluştuğu şehir” sloganına yıllardan beri malzeme olmaktadır. Ama bir de olayın başka yönü vardır; halklar sorunlarını da beraberinde bu şehre taşır.

Sorunlar, ülkelerin yönetimlerinden kaynaklananların Alanya’ya taşınmasından oluşanlardan ya da halkların kendi aralarındaki klikleşmeden kaynaklanabilir. Misal, her ne kadar artık örnekleri pek görülmese de, İrlandalılar İngilizler ile bir arada bulunmak istemezler. Tıpkı Almanların Ruslarla birlikte olmak istemediği gibi…

Şehrin en eski ama hızla sayıları azalmakta olan ahalisi Almanların da hepsi aynı potada erimez. Aralarındaki bölünmüşlük gittikleri restoran ya da eğlence mekanlarında da kendini gösterir. Hiç beklemezsiniz, Norveçlilerin bile kendi aralarında ayrılmış kilise ahalisi vardır. Ruslarda da öyledir.

Yine de Norveçlilerin haklarını yememek gerekir, İsveç boyunduruğundan kurtularak elde ettikleri Norveç Bağımsızlık Günü’nü her yıl 17 Mayıs’ta inanılmaz bir naiflik ve zerafetle kutlarlar. Ellerindeki Norveç bayrakları buram buram milliyetçilikten, başka uluslara karşı üstünlük taslayıcı bir işaret olmaktan ziyade, uluslarının saygılı birlikteliğinin işaretidir.

Ruslara geri dönersek; siyasi yönetim açısından benzer iki ülke olan Türkiye ve Rusya’nın, bölgesel konjonktür gereği iyice sıkılaşan ilişkileri ister istemez Alanya’da da yansıma bulur. Türk dışişleri bakanının Alanyalı olması da bu ilişkiyi şekillendirir.

Ne aşamada olduğunu bilemediğimiz Akkuyu nükleer santralı, bir türlü aktive edilemeyen S-400’ler ve dolu boş satın alma opsiyonuyla işleyen her renkteki doğal gaz akım projelerinden(!) azade, Rus turist başlıbaşına Alanya’nın velinimetidir. Buna emlak sektörüne yaptıkları katkılar de eklenince, Ruslar haklı olarak bir korona yani baş tacıdır!

Alanya insan profiline yaptığı estetik katkı(!) ile haklı değer bulan Ruslar en çok şehrin kültürel ve sanatsal rengine kattıkları zenginlik ile de sivrilirler. 

En baştaki konuya döndüğümüzde; nasıl Türkiye’deki siyasi anlayış Çanakkale Savaşı’nı bambaşka bir yorum ile lidere biat gösterisine dönüştürüyorsa, Ruslar da aynı şekilde 2. Dünya Savaşı’nı sonlandıran zafer kutlamalarını Rusya liderine saygı törenlerine büründürüyor.

Nazilere karşı savaşan partizanların giysilerini kuşanan genç kadınların, Türkiye siyasi rejimininin sağcı ve gerici aktörleri ile sıkı fıkılığı, iki benzer ülke liderinin yoluna kırmızı halı döşemekten öte gitmiyor. Bir zamanların antifaşist bayram kutlamalarının geldiği ve yol açtığı durumu bu yönden de irdelemekte yarar buluyorum…      

Feyzi Açıkalın / CUMHURİYET