Çözüm için de Başkan’ı değil, Meclis’i ve kurumları güçlendiren öneriler getiriyor.
Parlamenter sistemdeki başbakana benzeyen bir ‘başkan’ öneriyor.
Parlamenter sistemdeki tarafsız Cumhurbaşkanı’nın siyasi işlevini de Meclis Başkanına veriyor.
CB sistemi yerine “başkanlık istemi” diyen Bahçeli, kişisel yönetimin ağır sakıncalarını gidermek için olsa gerek, sistemin “kurumsal yapıya kavuşturulmasını” öneriyor:
Merkez Bankası’nın iktidara karşı bağımsızlığının anayasayla düzenlenmesi benim yıllardan beri savunduğumuz bir görüştür.
Bir de “Türkiye Liyakat Kurumu”ndan bahsediliyor. İçeriğini bilmiyoruz ama bunun da ne almama geldiği bellidir!
CB sisteminde Meclis fiilen hiçbir denetim yetkisi olmayan bir ‘kanun makinesi’ durumuna düşürüldü. MHP’nin önerisinde, Meclis’in yetkileri “kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.”
Bunun da içeriği açıklanmadı. Fakat uluslararası antlaşmaların “sona erdirilmesinin” de Meclis’in yetkisine verilmesinin anlamı açıktır.
Gerçekten Meclis’in kanundan bile güçlü olan onayının, tek imzayla kaldırılması hukukun kabul edebileceği bir şey değildir.
Çok önemli bir husus da “tarafsız” ve gerektiğinde “uzlaştırıcı, arabulucu” bir yüksek makama olan kuvvetli ihtiyacın hissedilmiş olmasıdır. Parlamenter sistemde bu işlevi partisiz cumhurbaşkanı yapar. Bahçelinin metninde, “tarafsız, uzlaştırıcı, arabulucu” kavramları vurgulanarak bu işlev Meclis Başkanına veriliyor.
Meclis Başkanlığı böyle bir işlev için yeterli değildir ama CB sisteminin ülkeyi nasıl dengesiz ve denetimsiz bir kutuplaşmaya sürüklediğinin görülmüş olması son derece önemlidir.
Yargı konusunda “bağımsız ve tarafsız yapılanma” kavramı kullanılıyor. HSK yerine “Yargı Yüksek Kurulu” öngörülüyor. Bunların içeriğini bilmiyoruz ama HSK’nin nasıl sakat bir kurum olduğu belli ki orada da görülüyor.
Yargıya ilişkin atamalarda Meclis’in yetkilerinin artırılması, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin azaltılması anlamına geliyor tabii.
Anayasa Mahkemesi “yüksek mahkeme” olmaktan çıkarıyor, “özel statü”de bir kuruluş haline getiriliyor; yine içeriğini bilmiyoruz. Bence, aksine, AYM’nin yetkileri ve bağımsızlığı güçlendirilmelidir.
Modelin içeriği açıklandığında ayrıntılarını yazacağım.
Bahçeli’nin açıklaması hem CB sistemindeki sorunları gözler önüne seriyor hem parlamenter sistemdeki kurumsal yürütme ve tarafsız cumhurbaşkanı ilkelerinin önemini ortaya koyuyor.
Bu bakımdan önemlidir, ciddiyetle tahlil edilmelidir.
Ancak hukuki kurumlaşması zayıf toplumlarda başkanlık sistemi ne kadar onarılsa da sorunları giderilemez. Bence doğru olan güçlendirilmiş parlamenter sistemdir.
TAHA AKYOL / KARAR
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Mayıs 28, 2021 0
Editor Kasım 3, 2019 0
Editor Kasım 30, 2019 0
Editor2 Nisan 20, 2024 0
Editor2 Nisan 20, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor Kasım 4, 2019 0
Üsküdar Küçük Çamlıca Terfi Merkezinde yapılacak olan bakım – onarım
Editor Kasım 1, 2019 0
'Biraz da benim ismim üzerinden tatmin olmaya çalışanlar var'
Editor Mart 6, 2021 0
KAPALI KEPENK ÖNÜNDE DERT DİNLEDİ
Editor Eylül 7, 2020 0
Şehit Polis Memuru Ahmet Kılıçaslan’ın babası Rafet Kılıçaslan vefat etti, köyünde...
Editor Temmuz 5, 2020 0
Dış cephesi tamamen 24 ayar altın kaplama olan otel için 1 tondan fazla altın madeni...
Editor Ağustos 23, 2020 0
'157 KİŞİ KURTARILDI'
Editor Ağustos 10, 2020 0
Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde açıldı. Sergi 8-14 Ağustos tarihleri arasında...
Editor Mayıs 12, 2021 0
“KASTEN ÖLDÜRME” SUÇLAMASI
Editor Kasım 21, 2019 0
'Zamana yayarak' değişim
Editor Kasım 29, 2020 0
Avukat, Hukukçu; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Hasan Kalyoncu