14 Mayıs Seçimini İzleyecek AGİT’in Heyet Başkanı VOA Türkçe’ye Konuştu Tarafsızlık Mesajı Verdi

“Kimin kazandığı veya kaybettiği bizim işimiz değil”

14 Mayıs Seçimini İzleyecek AGİT’in Heyet Başkanı VOA Türkçe’ye Konuştu Tarafsızlık Mesajı Verdi

14 Mayıs Seçimini İzleyecek AGİT’in Heyet Başkanı VOA Türkçe’ye Konuştu Tarafsızlık Mesajı Verdi

Türkiye’de 14 Mayıs’ta düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler için Avrupa, deprem bölgesi dahil en kapsamlı ve en kalabalık gözlem sürecini yürütüyor. Türkiye’nin üyesi olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), 2002 yılından bu yana olduğu gibi bu seçim sürecini de demokrasi standartları, kampanyalarda kamu kaynakları kullanımı, eşit rekabet koşulları ve medya boyutlarıyla incelemek üzere, Ankara’nın davetiyle görevine başladı.

AGİT’in Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu Seçim Gözlem Heyeti Başkanı Büyükelçi Jan Petersen, Dışişleri Bakanlığı ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) bilgisi dahilinde gözlem için Türkiye’de görev aldıklarını ifade etti.

AGİT’in dolayısıyla Avrupa’nın 14 Mayıs seçimi nasıl gözlemleyeceklerine ilişkin VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Petersen, belki de en kapsamlı gözlem heyetiyle görev yürüteceklerini ve üye ülkelerden 350 gözlemci gönderilmesi için çağrı yapıldığını açıkladı.

Deprem bölgesinde 7 Nisan’dan itibaren ofis kuracaklarını kaydeden AGİT yetkilisi, depremde hayatını kaybedenler itibariyle seçmen kütüğünde sahte seçmenler olabileceği gibi iddiaları incelediklerini; ancak tüm iddialara ilişkin ilk yorumunu 15 Mayıs’ta yapabileceğini söyledi.

Jan Petersen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü dönemi, HDP’yle ilgili Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davası ve İYİ Parti’nin İstanbul İl Başkanlığı’na saldırı ile ilgili ise yorum yapmadı; ancak hazırlanacak raporda değerlendirileceğini söyledi.

AGİT Seçim Gözlem Heyeti Başkanı Büyükelçi Jan Petersen, VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

“Kimin kazandığı veya kaybettiği bizim işimiz değil”

VOA Türkçe: Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil herkes 14 Mayıs’ta seçimler için “Türkiye’nin tarihi ve kritik seçimleri olduğunu söyledi ve bu seçim sonucunda sistem değişikliği ihtimali gündemde. Siz ne düşünüyorsunuz?

Jan Petersen: Tabii ki çok önemli bir seçim ve birçok ülkede yakından takip edilen bir seçim. Elbette her seçimde tartışılacak bazı çok önemli konular olacaktır. Elbette tartışmalı konular ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor ama tüm ülkeler için seçimler en önemli meseleler, böyle olduğunu söyleyebilirim. Ancak ‘kim kazanır kim kaybeder’, bu bizim işimiz değil. Süreci gözlemlemek için buradayız.

“AGİT’in önceki tavsiyeleriyle demokrasi standartlarıyla bakıyoruz”

VOA Türkçe: AGİT, 2018’deki seçimde iktidar partisi AKP’nin Cumhurbaşkanlığı yetkisi ve devlet olanaklarını kullandığını raporlaştırdı. Bu seçimde de benzeri süreç tartışılıyor. Siz hangi boyutlarıyla seçimi gözlemleyeceksiniz?

Jan Petersen: Yönetimden yasal çerçeveye, finansmana, kampanya yürütmeye, medyanın durumuna, şikayet konularına kadar 14 Mayıs’taki seçime ilişkin birçok unsurunu gözlemleyeceğiz. Ancak elbette önceki misyonların tavsiyelerini de dikkate alacağız ve bu tavsiyelerin alınan kararlar üzerinde ne ölçüde etkili olduğunu değerlendireceğiz. Ancak 14 Mayıs sürecini ne önceki seçimlerle ne de diğer ülkelerdeki seçimlerle karşılaştırıyoruz. Biz bu seçimi tamamen kendi içinde demokratik standartlara göre gözlemleyeceğiz. ‘14 Mayıs’taki seçimde ne oluyor ve bu seçim süreci Türk ve uluslararası demokratik seçim standartlarıyla nasıl örtüşüyor.’ Bizim konumumuz bu.

VOA Türkçe: 14 Mayıs’ta uygulanacak yeni seçim yasasına ilişkin muhalefet ‘anti-demokratik’ olduğunu söylüyor, bu durum raporunuzda nasıl yer alacak?

Jan Petersen: Misyonumuzda her zaman hukuk analisti ve yasa uzmanı yer alıyor. Biz her zaman yasal çerçeveyi gözden geçirir, gözlemler, değerlendiririz. Seçimlere ilişkin yasal çerçeve nihai raporumuzda bir bölüm olarak yer alır. Ancak dediğim gibi bu seçim özelinde ve yasal çerçeve konusunda şu anda somut bir şey söylemiyoruz. Çünkü bizim işimiz gözlem yapmak ve müdahale etmiyoruz. Bu çok yanlış olurdu. Biz neler olup bittiğine bakmak için geride duruyoruz ve hukuki çerçeve kesinlikle bunun bir parçası.

“Medyada adil bir resim sunulup sunulmadığı gözlemleniyor”

VOA Türkçe: “Türkiye’de medyanın yüzde 95 oranında hükümet kontrolunda olduğu kabul edilmekte. Sizce medya, seçim sonuçlarını etkilemekte ne derece etkili oluyor? Bunu sadece Türkiye özelinde değil genel olarak medya ve seçimler açısından soruyorum.

Jan Petersen: Seçim sürecinde tüm taraflarca erişilebilecek, seslerini duyurabilecekleri iyi bir basın, eleştirel basın elbette önemli. Medyanın (seçim sürecinde) neler olup bittiğine dair adil bir resim sunması, farklı taraflardaki insanlarla konuşması her zaman ilginç olacaktır. Bazı kişiler (medya nedeniyle) etkilenmeyecek, ancak bazıları etkilenecek. Bu nedenle, gözlem misyonumuzda medya üzerine çalışılması elbette seçim kampanyasındaki gelişmeleri görmek açısından bizim için çok önemli. Bu, her seçimde son derece önemlidir.

VOA Türkçe: 14 Mayıs seçimlerinde gözlem sürecinin nasıl olduğunu özetleyebilir misiniz?

Jan Petersen: Biz seçim kampanyası sürecini takip ediyoruz. Nasıl geliştiğini gözlemliyoruz. Öncelikle seçimlerin nasıl yönetildiğini, nasıl bir yasal çerçeve olduğunu ve medya tarafından nasıl bir yaklaşım sergilendiğini gözlemliyoruz. Bunları Ankara ofisimizden yapıyoruz. Ancak bir de ülke geneline gönderilecek uzun süreli gözlemcilerimiz var. Bu kapsamda ülke genelinde basitçe seçimle ilgili etkinliklerde neler olup bittiğini gözlemleyecek 14 ekibimiz olacak. Dolayısıyla kampanya sürecinde neler olduğu hakkında iyi fikir edinecekler ve bize durumu raporlayacaklar. Sonrasın, demokratik seçimlerin nasıl organize edilmesi ve yürütülmesi gerektiğine ilişkin uluslararası standartlara göre tüm yaşananları değerlendirmemiz gerekiyor. Bunlar, AGİT üyesi tüm katılımcı ülkeler tarafından üzerinde anlaşmaya vardığı standartlar. Dolayısıyla tartışma konusu değil. Biz bunları Kopenhag standartları olarak adlandırıyoruz ve iyi biliyoruz. Dolayısıyla gördüklerimizi bu standartlara göre değerlendiriyoruz.

“Deprem bölgesine özel ofis açılacak ve seçmen kütüğü takibi yapılacak”

VOA Türkçe: Deprem bölgesinde nasıl gözlem yapacaksınız?

Jan Petersen: Önümüzdeki hafta 7 Nisan'da nerede kalacaklarına henüz karar vermediğimiz bir ekibi gönderip, yerleşeceğiz. Oradaki ofisimiz dışında ekibimiz deprem bölgelerinde olacak ve her şeyi, olayların nasıl geliştiğini 7 Nisan'dan seçim günü 14 Mayıs’a kadar takip edecekler. Seçim gününü gözlemlemek için de ayrıca ekipler göndereceğiz. AGİT üyesi ülkelerden 350 kısa süreli gözlemci talep etmiş durumdayız.

Sahip olacağımız gözlemci sayısını henüz teyit edemiyoruz çünkü bu gözlemcileri Türkiye’ye göndermek AGİT üyesi devletlere kalmış. Ancak elbette seçim günü için bu kısa süreli gözlemcilerden bazıları da bu bölgeye gönderilecek. Yani tüm ülkeyi kapsayacağız. Hiçbir şeyi hariç tutmuyoruz.

VOA Türkçe: Seçmen listesiyle ilgili sahte seçmenler olabileceği, adres kayıtları ile seçmenler arasında tutarsızlıklar bulunduğu gibi iddialar var. Bunları nasıl ele alacaksınız?

Herhangi bir ülkede sahte seçmen gibi oylama sürecini etkileyecek şeyler gözlem görevimiz kapsamında. Bazılarının bunun sorun olmadığını söylediğini biliyoruz. Bazıları bunun şüpheli olduğunu söylüyor ve bu yüzden bu konuyu takip etmek için kaynak ayırıyoruz. Elbette yine size bu konuda herhangi bir ayrıntı veremeyeceğim; ancak bunu takip edeceğimizi doğrulayabilirim.

VOA Türkçe: Mülteciler ve Suriyeliler, Türkiye'nin seçim kampanyasında malzeme haline getirildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Jan Petersen: Elbette bu seçim kampanyasının nasıl yürütüldüğüne dair birkaç sözümüz olacak; hangi konuların önemli, hangilerinin önemsiz olacağından da bahsedeceğiz. Ancak siyasi partilerin neyi önemli bulup neyi bulmadıklarını söyleyerek, onları yargılamak bize düşmez.

Türkiye’nin seçimleri neden gözlemleniyor?

VOA Türkçe: Yabancılar neden seçimlerimizi izlemeye geliyor?

Jan Petersen: Nedeni çok basit. AGİT üyesi tüm ülkeler AGİT'i seçimleri gözlemlemeye davet etmekte. Aslında AGİT kapsamında 20 yıldan fazla bir süredir 430’dan fazla seçimi gözlemlemiş bulunuyoruz. Bu elbette, her ülke gibi Türkiye'nin de üstlendiği bir yükümlülük. Türkiye’den görevliler de başka ülkelerde gözlemlerde bulunuyor. İşte bu yüzden biz de Türkiye tarafından davetliyiz ve birbirimizden öğrenmenin mümkün olmasının halen önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir örnek vermem gerekirse, ülkem Norveç ve seçim kampanyalarımızdan birinde AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu’ndan bir uzman grubumuz vardı ve seçim yönetim sürecimizi oldukça sert eleştirdiler. Sonrasında bunu nasıl yapabileceğimize dair bazı önerilerde bulundular. Bu bizim (Norveç’in) de seçim yönetim sürecimizi tümüyle yeni bir yasal çerçeveyle değiştirmemizi sağladı. Bu, AGİT’ten gözlemci davet eden ülkelerin aldıkları derse bir örnek.

HDP’nin kapatılması, İYİ Parti’ye saldırı ve Erdoğan’ın adaylığı

VOA Türkçe: Anayasa Mahkemesi’nce HDP seçim öncesi kapatılması ihtimali var. Bu duruma ilişkin açıklamanız olur mu?

Jan Petersen: Bu, elbette gözlemleyip değerlendireceğimiz bir başlık ve yayınlayacağımız raporda kesinlikle bir bölüm olacak.

VOA Türkçe: İYİ Parti'nin İstanbul il başkanlığına saldırıyla ilgili seçim sürecine yönelik endişeler de oluştu. Bu durumu nasıl değerlendireceksiniz?

Jan Petersen: Bu olay aslında hakkında yorum yapmamamız gereken mükemmel bir örnek. Bir şekilde Türkiye'deki kamusal söyleme müdahale ettiğimizde, bu bizi kısa sürede, geride durup izleyen tarafsız bir gözlemci değil, seçim sürecinin bir parçası haline getirebilir. Ancak elbette gözlem sürecimizde smeydana gelen tüm olayları yakından takip edeceğiz ve 14 Mayıs’ın ertesi günü, neler olduğuna dair ana değerlendirmemizi yapacağız.

VOA Türkçe: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3. dönem cumhurbaşkanı adaylığı tartışmasını da ele alacak mısınız?

Jan Petersen: Evet, muhtemelen ele alacağız, ama rapor içeriğine ilişkin şimdi bir şey söylemeyeceğim. Ancak yasal çerçeveyle ilgili tüm sorunları raporda ele alacağımızı teyit edebilirim.

Yıldız Yazıcıoğlu / VOA