Akif Beki Akşener neye talip?

HDP, önümüzdeki seçimde nerede duracak?

Akif Beki Akşener neye talip?


Akif Beki

Akif Beki

Akşener neye talip?

"Net söylüyorum, Cumhurbaşkanlığına değil Başbakanlığa adayım” açıklaması, İYİ Partililerin hepsinde iyi karşılanmamıştır. Tahmin edebilirsiniz.

Ama Akşener’in bu çıkışı, oyun bozdu ya da değiştirdi.

Bir kere Millet İttifakını, Cumhur İttifakının koyduğu kurallar ve sınırlar içinde oynama mecburiyetinden uzaklaştırdı.

İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu buna, “Akşener siyaseti hapsolmaktan kurtardı, kilidi kırdı” diyor.

Ki öyle görünüyor.

KRT’de, Yavuz Oğhan ve İnan Demirel’le konuşurken birbirlerine yol vermeme inadından aynı gişede sıkışan arabaları örnek gösterdim.

Aynı pozisyona birden fazla kişinin talip olması, hepsinin kaybettiği sıfır toplamlı bir oyuna dönüşebiliyor.

Akşener’inki; kayıp-kayıp’a giden oyunu, kazan-kazan’a çevirme hamlesiydi.

John Nash’in oyun teorisini işleyen Akıl Oyunları (A Beautiful Mind) filmini hatırlayın.

Akşener, ‘buyur geç’ diyerek CHP ile İYİ Parti’yi, Cumhurbaşkanlığı adaylığında yıkıcı bir rekabete girmekten kurtardı.

Talip olunacak pozisyonları ikiye çıkarması, rekabetin hedefini çeşitlendirdi. Bu da tıkanıklığı açtı. Huninin dar ağzında sıkışıp kalmayacak Millet İttifakı.

Geçiş önceliği haliyle CHP lideri Kılıçdaroğlu’na geçti.

Zaten iki liderin de ortak adaya biçtiği kıyafet, en çok Akşener’le Kılıçdaroğlu’nun kendi profillerine uyuyor.

Velhasıl, Akşener başbakanlığa yöneldi ama iddiasından çekildi, bahisler kapandı anlamına gelmiyor.

Bütün seçenekler hala masada, çünkü ittifakın adayı belirlenmiş değil. Daha oturup nihai kararı birlikte verecekler.

Akşener, Istanbul’la Ankara belediye başkanları İmamoğlu ile Yavaş’a da rezervinin olmadığını söyledi.

Şimdilik kesin olan tek şey, ilk tura ortak adayla girecekleri, ayrı aday çıkarmayacakları. Gerisini o gün geldiğinde kararlaşıracakları anlaşılıyor.

HDP hala laf dinlemiyor (!)

Yerel seçimlerde İmralı’dan getirdikleri talimata uymadı diye iktidar, HDP’ye çok kızmıştı.

Öcalan’ın talimatı ne miydi?

İki ittifak arasında taraf tutmayıp tarafsız kalmaları. Yani ikisinin de adayına oy verdirmemeleri.

Millet İttifakına destek atmamaları bile Cumhur İttifakına yetiyordu.

Peki HDP, önümüzdeki seçimde nerede duracak?

Eşbaşkanlar Mithat Sancar’la Pervin Buldan’ın açıkladığı Tutum Belgesi, HDP’yi hangi tarafta konumlandırıyor?

A Haber’e bakarsanız deklarasyondan, “HDP’nin (Millet İttifakı) içerisinde yer almak gibi bir amacının olmadığı” anlaşılıyor.

Çünkü “demokrasi bileşenleriyle yani Millet İttifakı dışındaki partilerle bir araya geleceklerini ifade ettiler”.

Ama siz yanılmamak için yine de A Haber’e bakmayın.

Seçim sonrası sistemi değiştirmeyi ve demokratik dönüşümü, önlerine hedef koyuyorlar. Bunun için birlikte çalışacaklarını söyledikleri “demokrasi güçleri” ise Cumhur İttifakını tarif etmiyor pek sanki.

Cumhurbaşkanlığında kişileri değil ilkeleri esas alacakları sözü, ilkelerin de Millet İttifakıyla örtüşmesi, ittifaklarla değil toplumsal ve siyasal muhalefetle hareket ederek demokrasi mücadelesini büyütecek olmaları ama ayrı aday çıkarıp çıkarmayacaklarını da açık uçlu bırakmaları şunu gösteriyor:

HDP, kendisi üzerinden Millet İttifakının sıkıştırılmasına izin vermeyecek bir strateji güdüyor.

Bununla birlikte kendisini ortada değil, muhalefet tarafında konumlandırmaktan da geri durmuyor.

Millet İttifakının elini rahatlatıp alanını genişleten ince ayarlı bir strateji bu.

Karşılığını da şimdiden almaya başladı. Kılıçdaroğlu ve Akşener, HDP’nin meşruiyetini tartışmaya açan iktidar ortaklarının tersine, Meclis’teki varlığıyla hukuken meşru ve legal bir muhatap olduğunu vurguluyorlar.

Yansıyan o ki HDP yine tarafsız değil, tarafını değiştirmedi de. Aynı tarafı seçti.

Bakalım iktidar, buna müdahale etmeyi tekrar deneyecek mi? Ve nasıl, ilave hangi tedbirlerle HDP’nin üstüne giderek baskı kuracak?

AKİF BEKİ / KARAR