Akşener'den 'siyasi cinayetler' iddiasına yanıt: Ecel ne bir nefes evvel, ne bir nefes sonradır

'TÜRKİYE UZUN SÜREDİR İSTİŞARE KÜLTÜRÜNÜ KAYBETTİ'

Akşener'den 'siyasi cinayetler' iddiasına yanıt: Ecel ne bir nefes evvel, ne bir nefes sonradır

Akşener'den 'siyasi cinayetler' iddiasına yanıt: Ecel ne bir nefes evvel, ne bir nefes sonradır

İYİ Parti lideri Akşener, siyaset gündemini ısıtan 'siyasi cinayetler' konusuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Akşener, "Benim inandığım bir şey var 'Ecel ne bir nefes evvel, ne bir nefes sonradır.' Sayın Aydın 'bunu çok fazla gündemde tutmamak gerekiyor' diyor, ben kendisine katılıyorum" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal'ı DP Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Akşener ve Uysal gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak bir basın açıklamasında bulundular.

Açıklamasında siyaset gündemini ısıtan 'siyasi cinayetler' konusuna da değinen Akşener, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın'ın ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dile getirdiği 'siyasi cinayetler' açıklamalarını takip ettiğini belirtti. Akşener, "Bu tür duyumlar ve bilgiler elbette gelir. Benim inandığım bir şey var 'Ecel ne bir nefes evvel, ne bir nefes sonradır.' Sayın Aydın 'bunu çok fazla gündemde tutmamak gerekiyor' diyor, ben kendisine katılıyorum" dedi.

1-002.jpg

'TÜRKİYE UZUN SÜREDİR İSTİŞARE KÜLTÜRÜNÜ KAYBETTİ'

Görüşmeye dair açıklamalarında ise İYİ Parti'nin ‘İyileştirilmiş Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ önerisini Uysal ve ekibiyle paylaştıklarını aktaran Akşener, "Kendilerine bilgiler verdik aynı zamanda da Türkiye'nin içerisinde bulunduğu şartlar üzerine istişarelerde bulunduk. Türkiye'nin uzunca bir zamandır istişare kültürünü kaybettiğini biliyoruz. Bu istişare kültünün tekrar tahkim edilmesinin hayati bir öneme haiz olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede Türkiye'ye dair karşılıklı görüşlerimizi ifade ettik, kendilerine misafirperverlikleri için çok teşekkür ediyorum" dedi.

“Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, inşallah Peygamber efendimize komşu olurlar. Netice itibariyle Amerika Birleşik Devletleri'nin her dönemde PKK ve sonrasında oluşan YPG ile ilişkileri malum. Burada gözden geçirmenin ötesinde ülkemizi yöneten iktidar partisinin ABD ile onun başkanlarıyla gidip orada oval ofiste başka yerlerde aldığı tutumla iç politikada ortaya koyduğu bir söylemin birbiriyle çelişmesi problemi var. Başından bu yana söylediğimiz şey şu; ABD'nin bu yaptığı yanlıştır, yanlış dedikten sonra gereğinin yapılmasıdır. İncirlik kapatılabilir, geçmişte bunun örnekleri oldu. Bizim askerimizin başına çuval geçirildi, Erdoğan, "Nota verecek misiniz?" sorusuna "müzik notası mı bu ne ciddiyetsizlik" dedi. Askerinizin başına çuval geçirilmiş, 4 Temmuz kutlamaları olduğu için 2 gün kimseye ulaşılamamış, bu ülkenin yöneticisi "ne yapıyorsunuz siz, bu ne ciddiyetsizlik müzik notası mı" demiş. Devlet ciddiyetini siz ortadan kaldırırsanız devlet krizi doğar, devlet krizi nedir? Bu ucube sistemin getirdiği, Erdoğan'ın bu ülkeyi şahsım ülkesi haline getirmiş olması. Erdoğan'ın şahsına bir ok atılmışsa problem büyük ama Türkiye'nin kurumsal yapısına bir ok atılmışsa o kadar da önemli değil müzik notası mı diyebilirsiniz. Herkesi bu noktada ciddiyete davet ediyorum.

2-002.jpg

'SEÇİM KARARI ALSINLAR CUMHURBAŞKANI'NIN KİM OLACAĞINI ÖĞRENSİNLER'

Millet İttifakı'nın 24 Haziran bileşenleri başka, 31 Mart bileşenleri başka, ayrıca yeni kurulan partiler var onların parlamenter sisteme geçiş ile ilgili talepleri var, aynı fikirdeyiz ama Millet İttifakı'nın içerisinde yer alma konusunda henüz masada oturulmuş konuşulmuş değil. Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, nasıl bir prensip içerisinde olacağına dair bir konuşma yapmadık. Bu cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu Cumhur İttifakı bileşenlerinin derdi, başından bu yana söylediğim bir şey var. Millet İttifakı'nın göstereceği aday 13. Cumhurbaşkanı olacak Cumhur İttifakı'nın bileşenlerine önerim; seçim kararını alsınlar Cumhurbaşkanı'nın kim olacağını öğrensinler.

24 Haziran’a giderken 3600 ek göstergeyi kendisi seçim zamanı söylemişti. 3600 ek göstergeyi polis memurları üzerinden ilk seslendiren benim. Polis arkadaşlarımızdan gelen bilgiler vardı. Kendisi imamlara, sağlık görevlilerini, emniyet mensuplarını katarak genişletti 3600 ek gösterge konusunu, biz de bu söze destek verdik. Şimdi sözümden caydım diyor. Erdoğan önce seçim zamanı verdiği sözü yerine getirmeli. Seçim dönemi Bahçeli'nin de verdiği bir söz var, o da EYT'liler, önce bu arkadaşlar seçim dönemi vatandaşa verdiği sözleri yerine getirmeli. Muhalefet ne yapıyor? Muhalefet, kaşının altında gözün var, gözünün üstünde kaşın var modelinden değil seçmenin velinimet haline getirileceği ve seçmenin gerçek derdinin üzerinden proje üreten hizmet üreten rekabet eden bir noktaya getirdik çok şükür Allah'a. Muhteremleri verdikleri sözleri yerine getirmeye davet ediyorum."

KARAR