Ali Babacan KARAR TV'de soruları yanıtlıyor

"İMAMOĞLU İLE İLGİLİ ALINAN KARAR HUKUK DIŞI"

Ali Babacan KARAR TV'de soruları yanıtlıyor

Ali Babacan KARAR TV'de soruları yanıtlıyor

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Karar TV'de soruları yanıtlıyor. Gündem Özel programında konuşan DEVA Partisi Lideri Babacan, Taha Akyol ve Elif Çakır'ın sorularını canlı yayında yanıtlıyor.

MERVE ŞİŞMAN

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan KARAR TV'de konuşuyor. Gündem Özel programında konuşan DEVA Partisi Lideri Babacan, Ekrem İmamoğlu'nun davası hakkında konuşarak sözlerine başladı.

Ali Babacan'ın öne çıkan konuşmaları;

Açıkçası bizim beklemediğimiz bir karar. Çünkü dosyayı incelemiş dosyanın hukuk karalarına vakıf olmuş bir hukuk edibimiz var bizim. Bu davanın daha çok beraatle sonuçlanacağı yönündeydi. Fakat Türkiye'de koskoca bir gerçek var. Siyasi içerikli her türlü dava bizzat hükümet tarafından yönetiliyor. Yargı bağımsızlığının kenara itildiği bir şeyle, tabloyla karşı karşıyayız. Bugünkü basın toplantısında da bundan bahsettim.

DEVA Partisi Lideri Ali Babacan konuşmalarına şu sözleri ekliyor: "Bugün İmamoğlu ile ilgili alınan karar bizim hukukumuzun değerlendirilmesi tamamen hukuk dışı bir karar. İlk etapta düzeltileceğini bekliyoruz, ilk üst mahkemede bu kararın düzeltileceğini bekliyoruz. Böyle olması gerektiğine inanıyoruz. Devletin gücünü eline geçirenler, kendisine rakip görenleri ezmeye çalışıyorlar.

Kendisi hukuk dışı yöntemlerle engellemeye çalışılmış. Şimdi ise aynı yöntemleri başkaları üzerinden uygulanması büyük bir hayretle izliyorum. Bu ülkeye bu yakışmıyor. Bu alınan kararlar panik halinde olduklarını gösteriyor.

"SEÇİMLERDE KAYBETMEKTE VAR KAZANMAKTA VAR"

Kaybedince giderseniz. İktidar kaybedeceğini hissediyor. Bunu anladıkları için panik havası içindeler. Seçimlerde kaybetmekte var kazanmakta var. Siyaset stratejisi açısından da hata yapıyorlar. Örneğin İstanbul seçimlerinde bunu gördük. Seçimlerde birinci turda iptal ettiler. '10 bin oy ile İstanbul'u mu vereceğiz' dediler. Sonra 800 bin fark ile gördüler. Sandıktan ne çıkacağıyla alakalı kaygılılar. Sandıktan bir şeyler çıkmadan önce ön alarak 'ne yapabilir?' diyerek panik halinde işler yapıyorlar. Zamanında zulüme uğramış birisi şimdi böyle davranıyorsa başka bir açıklaması yok, kabul edilebilir bir şey değil.

Sayın Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeyken yetkilerden şikayet ediyordu. Belediyecilik anlamında bizim planlarımız var. Muhtarlara kadar yapılması gerekenleri tek tek planladık. İnşallah seçimlerden hemen sonra bunları düzenleyeceğiz, hepsinin takvimi de belli. Sayılı günler çabuk geçer. Seçimden sonra yeni bir Türkiye'ye başlayacağız. Seçimi alırız diye güvenen Cumhurbaşkanı yoksa neden kendisine en ufak bir eleştiri olduğu zaman davaya yönelsin. Şu anda 10 bine yakın davası var. Her türlü hakareti yapıyor ama Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı var.

Kendisine yapılan hakaretlerde hukuk şemsiyesinin altına sığınıyor. Şu andaki hükümet gözüne kestirdiği partileri ya da şahıslarla iki yöntem uyguluyor. Ya ikna etmeyi deniyor ya da ikna etmesi güç insanlara sopa çeşitlerine bakıyor. Ya havuçla ya da sopayla yöntem kullanıyorlar. Seçime en geç altı ay kala nihai kararın verileceği her şeyin üstünde olacağını göreceğiz. Çünkü sayılı gün çabuk geçecek.

"KILIÇDAROĞLU ALMANYA'DAN BENİ ARADI"

Ekrem İmamoğlu'nun Saraçhane'deki konuşmasına değinen Babacan, "Kılıçdaroğlu, Almanya'dan beni aradı. Her türlü hukuki süreçte varım. Ekrem İmamoğlu'nun Saraçhane'deki görüşmesine de DEVA Partisi olarak yardımcılarımız, parti içerisindeki kişilerimiz katıldı. Kendisine destek vereceğimizi de söyledim."

İSTANBUL'A KAYYUM ATANIR MI?

Sayın İmamoğlu'nun beraati için hep beraber gayret göstermemiz gerekiyor. Şu anda hükümetin kayyum uygulaması var. 'Canım istedi atadım' şeklinde davranıyorlar. Dolayısıyla kocaman İstanbul.. İstanbul'un bir siyasi iradesi oluşmuş. İstanbul'un net bir siyasi tercihi oluşmuş. Milyonlarca insanın siyasi iradesini ve tercihini yok sayarak keyfi bir uygulamayı yapacak cürete sahip olmaması lazım iktidarın. Bu kadar ileri gitmemeleri lazım. Hukuk tanımadıkları için olmaz diyemiyorum bu seçenek için. Bu tür durumlarda doğrusu ne ise onu destekliyoruz. Bütün bunlar nihayetinde hükümetin karar vereceği şey.

"SAVCILARIMIZIN VİCDANINA GÜVENMELİYİZ"

Erdoğan'a karşı sağlam bir duruş yapmamız gerekiyor. Tarihi bir süreç işletiyoruz. Görüyorlar ki biz bu ülkeyi kendilerinden daha iyi yöneteceğiz. Savcılarımızın vicdanına güvenmeliyiz. Biz DEVA Partisi olarak kendi varlığımızı milletimizin varlığına armağan ettik. Hükümet programından daha detaylı bir çalışma. Karşımıza çıkan her hukuk garabeti bizim azmimizi sadece arttırıyor. Demek ki ne kadar doğru iş yapıyoruz diyoruz. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Yaşadığımız olaylara bakın. Yaşadığımız sorunların köküne baktığımızda hukuk ve adaletten kaynaklı sorunlar olduğunu görüyoruz. Ekonomiyle ilgili sorunlar bile hukukla ilgisi oluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendi kendine yetki veriyor.

ALTILI MASANIN CUMHURBAŞKANI ADAYI EKREM İMAMOĞLU MU?

Elif Çakır'ın 'İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olursa siyasi yasağın önüne geçilebilir gibi düşünceler de var. Altılı masanın Cumhurbaşkanı adaylık durumunu İmamoğlu'na gelen bu siyasi yasak etkiler mi?' sorusuna Ali Babacan şu sözlerle cevap veriyor: "Biz altılı masanın Cumhurbaşkanı adaylık tespitini bütün bu ortak çalışmalarını bütün bu ortak çalışmalar bittikten sonra düşünüyoruz. Burada büyük bir hedefimiz var. Ardından ortak bir aday düşüneceğiz. Çok sıcak bir gelişme var. Partimizi bağlayacak bir gelişme hakkında ve altılı masa hakkında direkt olarak konuşmam doğru olmaz.

KARAR