Almanya'da Başbakan Scholz'a Ukrayna Krizi Eleştirisi

Scholz Moskova'ya gidecek

Almanya'da Başbakan Scholz'a Ukrayna Krizi Eleştirisi

Almanya'da Başbakan Scholz'a Ukrayna Krizi Eleştirisi

Rusya’yla Ukrayna arasında giderek derinleşen krizde birçok NATO müttefiki, Almanya’yı net tavır koymamakla ve özellikle Moskova’ya karşı yeterince sert bir tutum izlememekle eleştiriyor.

Aralık ayı başında görevi Angela Merkel'den devralan yeni Başbakan Olaf Scholz için ilk büyük sınav olarak nitelenen gelişmeler, Almanya içinde de tepkilere neden oluyor. Son olarak, Scholz hükümetinin geçen hafta Ukrayna’ya askeri destek amacıyla 5 bin asker göndereceğine dair yaptığı açıklama, Alman kamuoyundaki tartışmaları daha da alevlendirdi.

Yeni başbakana yöneltilen bir diğer eleştiri, Scholz’un Avrupa Birliği içinde konuyla ilgili tüm inisyatifleri Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a kaptırdığı yönünde. Macron, dün akşam ABD Başkanı Joe Biden’le telefonlaşmış, konuşmada Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda Rusya'ya uygulanacak ağır ekonomik yaptırımların hazırlıklarının ve diplomasi konusundaki koordinasyonlarının ele alındığı açıklanmıştı.

Macron, geride kalan günlerde Putin’le de telefonlaşırken İtalyan Başbakanı Mario Draghi ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson da son dönemde Rusya lideriyle telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.

Scholz Moskova'ya gidecek

Siyaset dünyasında Almanya’nın, özellikle de kendisinin bu krizde pasif kalmasına yönelik artan tepkiler üzerine dün akşam Alman ZDF televizyonundaki ana haber programına canlı bağlanan Başbakan Scholz, "yakın bir zamanda" Moskova'ya gideceğini söyledi. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile masaya oturacağını açıklayan Scholz net bir tarih vermezken yorumcular, Alman başbakanın önümüzdeki Pazar günü Washington’da Joe Biden’la bir araya geleceğini, bu nedenle Putin görüşmesinin en erken gelecek hafta gerçekleşebileceğini belirtiyor.

Scholz, Rusya’nın Ukrayna sınırına 100 binden fazla asker konuşlandırmasının Avrupa’da barışı tehlikeye soktuğunu belirtirken "Durum çok ciddi. Ukrayna sınırına bu kadar çok askerin ve birliğin konuşlandırılması görmezden gelinemez" dedi. Yaptığı açıklamalarda kendisine yönelik eleştirilere yanıt veren Scholz, Almanya’nın yakın ortaklarıyla diplomatik bir çözüm için tüm girişimlerde yer aldığını, ayrıca NATO kapsamında askeri katkı sunduğunu ve Ukrayna'ya da mali yardımlar yaptığını söyledi.

Scholz, Almanya’nın Ukrayna’ya ekonomik bağımsızlığını sağlamlaştırması ve kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olmak için yaklaşık 2 milyar Euro destek sağladığını ve bunun Batılı ülkeler arasında en büyük miktar olduğunu söyledi. "Müttefiklerimiz bizim çabalarımızın değerini biliyor" diyen ve Berlin’in önceliğinin, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik Normandiya formatındaki görüşmelerin sürmesi ve gerilimin diplomatik yollardan çözülmesi olduğunu tekrarlayan Scholz, "Rusya’nın, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı saldırgan bir tavrının çok ağır bedeli olacağını da sürekli vurguluyorum" dedi.

Schröder'in açıklamaları tartışma konusu oldu

Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in Rusya'ya ilişkin açıklamaları konusunda bir soruyu da yanıtlayan Scholz, "Bildiğim kadarıyla Anayasa’ya göre Almanya’nın bir başbakanı var. O da benim" dedi. Schröder’in tavsiyelerine ihtiyacı olmadığını da söyleyen Scholz, eski başbakanla Ukrayna konusunu konuşmadığını açıkladı. Putin’le çok yakın ilişkisi olduğu bilinen ve Rus Gazprom ve Kuzey Akım 2 Denetleme Kurulu Başkanı olan Schröder, Ukrayna’nın Almanya’dan silah istemesini alaycı bir dille, "Kılıç çekme çabası" şeklinde nitelendirmişti.

Schröder, bundan kısa bir süre önce, Scholz’un Rusya politikasını kendisinin şekillendirmesinde ısrar ettiği ve Yeşiller’den Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’u saf dışı bırakmaya çabaladığı yönündeki haberler üzerine, Scholz’dan yana tavır almış ve "Siyaset mutfağında kimin aşçı, kimin garson olduğu bilinmeli" şeklinde konuşmuştu.

VOA