Babacan 'Adil Yargı Eylem Planı'nı açıkladı

'İKTİDAR YARGIYI BİR SOPA OLARAK GÖRÜYOR'

Babacan 'Adil Yargı Eylem Planı'nı açıkladı

Babacan 'Adil Yargı Eylem Planı'nı açıkladı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Genel Merkezi'nde 'Adil Yargı Eylem Planı'nı açıkladı. Babacan, "İktidar yargıyı elinde sallandırdığı bir sopa olarak görüyor. Fikrini beğenmediği kişilere, kurumlara, şirketlere karşı kullandığı bir sopa" diye konuştu.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 'Adil Yargı Eylem Planı'nı partisinin Genel Merkezi'nde açıkladı.

Babacan daha sonra sözü DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'na bıraktı.

Eylem planını açıklayan Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

'İKTİDAR YARGIYI BİR SOPA OLARAK GÖRÜYOR'

"İçi boş kavgalarla oyalanacak vaktimiz yok. Biz sorun çözmeye geliyoruz. Çözüm odaklı yaklaşımımızın vatandaşlarımız tarafından da giderek artan bir takdir toplamasından da kıvanç duyuyoruz.

'84 MİLYON GÖRÜYOR'

84 milyon görüyor. Yargı kurumlarında kayırmacılık ve kadrolaşma yaşanıyor.

84 milyon görüyor. Çok sayıda insanımız haksız yere tutuklanıyor.

84 milyon görüyor. Yargı bağımsızlığı olmayınca Sayın Erdoğan'ın tut dediğini tutuyor sal dediğini sarıyor.

"AMERİKA, ALMANYA PASAPORTUNUZ VARSA..."

İşi öyle bir noktaya getirdiler ki, eğer sadece Türkiye Cumhuriyeti pasaportunuz varsa, Allah sizi mahkemeye düşürmesin. Yandınız. Ama Amerika, Almanya pasaportunuz falan varsa bir nebze daha şanslısınız. Böyle bir sistemde adaletten söz edilemez

Çürümeye direnen, işini doğru düzgün yapan hâkim ve savcılarımız elbette var. Bağımsız ve tarafsız kalmaya çalışan, hukukun evrensel ilkelerini ve vicdanının sesini dinleyen hâkim ve savcılarımız var.

Hani derler ya, ‘Ankara’da hakimler var’. Evet, Ankara’da hâlâ hakimler var.

Ancak onları da ceza niteliğindeki tayinlerle, disiplin cezalarıyla, soruşturmalarla, her türlü baskıyla yıldırmaya çalışıyorlar. Ama onlar varlar. Ve daima olacaklar.

Tüm baskılara ve zorluklara rağmen hukuku koruyan yargı mensuplarımıza bir vatandaş olarak teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan hâkimlerin adeta ödüllendirilerek Adalet Bakan Yardımcısı yapıldığı bir ülkede adaletten bahsedilemez.

En önemli değişim bu iktidarın topyekûn değişmesi olacak. Baskı iklimi bir anda sona erecek. Yargının bağımsızlığı yolunda atılmış en önemli adım da işte bu olacak.

"KİMSENİN AKLINDAN BİLE GEÇMEYECEK"

'Şu kime yakın?', 'Bu kimin adamı?' Gerçekten çok üzücü şeyler bunlar. Bir hukuk devletinde bunlar konuşulabilir mi? Kimsenin zihninden, aklından bile geçemeyecek böyle şeyler.

Adil Yargı Eylem Planımız, ülkemizdeki yargı krizine karşı hukuk namına verdiğimiz bir yanıttır” diyen Babacan eylem planındaki şu taahhütleri paylaştı:

“Çocuklarımızın adalet bilinciyle büyümesini hedefliyoruz. İlkokuldan itibaren özgürlükçü demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve kadın erkek eşitliği derslerini eğitimde müfredata konulacak. Çünkü, hak bilincinin bir zihniyet meselesi olduğunu çok iyi biliyoruz.

"HUKUK FAKÜLTESİ ENFLASYONU"

Hukuk fakültesi enflasyonu yaşandığını görüyoruz. Bu enflasyona bağlı olarak hukuk fakültelerinde eğitim standartları düşüyor.

Hukuk eğitiminin niteliğini artıracağız.

Hukuk eğitimi için gereken kriterlere uymayan hukuk fakültelerini kapatacağız."

"ÇOKLU BARO SİSTEMİNE SON VERECEĞİZ"

“DEVA Partisi iktidarında, avukatlık mesleğini güçlendirecek adımlar atacağız. Çoklu baro sistemine son vereceğiz. Ceza yargılamalarında, savunma makamı ile iddia makamını eşitleyeceğiz.

Öncelikle duruşma düzeninde savcı ile avukatın eşit konumda oturmasını sağlayacağız. Bu, Avrupa Birliği normlarıdır.

Avukatların gelirini iyileştireceğiz. Adalet Bakanlığı bütçesinden stajyer avukatlara ödenek ayıracağız. Adli yardım ve CMK hizmeti veren avukatlara ödenen ücretleri artıracağız.

Bağlı çalışan avukatlara, baroların belirlediği tavsiye niteliğindeki ücretlerden düşük maaş verilmesini engelleyeceğiz.”

"HÂKİM VE SAVCILAR REFERANS BORCU HİSSETMEYECEK"

Hâkimlik ve savcılığa girişte mülakatı kaldıracağız. Yazılı sınavlarda başarılı olan adayları eleyen, başarısız olan adayları ise üst sıralara yükselten uygulamaya son vereceğiz.

DEVA iktidarında, yargıda liyakat konuşacak. Hâkim ve savcılarımıza coğrafi teminat getireceğiz.

Hâkim ve savcılar hiç kimseye referans borcu hissetmeyecek. Disiplin suçu olmadığı sürece, iktidar hiçbir şekilde onları görevden alamayacak. Zaten bağımsızlık böyle sağlanıyor.

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu kapatacağız. Orada işler rayından çıktı. Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki yeni yapı kuracağız.

Hâkimler Kurulu’nda bakan dahil, Adalet Bakanlığı’ndan temsilciye yer vermeyeceğiz.

Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu üyeliklerinde ‘çoğulculuğu’ sağlayacağız. ‘Farklı kanallardan üye seçimi’ ile oylamalarda ‘gizli ve tek oy seçim’ usulünü getireceğiz. Herhangi bir grubun, kurullara egemen olmasını engelleyeceğiz.

AYM TEPKİSİ

İktidar ortakları Anayasa Mahkemesi başkanını ve üyelerini alenen tehdit ediyor. Hatta hızını alamayan Krizlerin Ortağı, Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak bile istediğini söylüyor. Kafaya bak kafaya.

Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, boş. Biz, DEVA Partisi iktidarında, Anayasa Mahkememizi güçlendireceğiz. Lamı cimi yok bunun Çünkü Anayasa

Mahkemesi, hedefimizdeki tam demokratik siyasal sistemin tam da merkezinde olmak zorundadır. Hedefimiz vatandaşımızın tüm hak ve özgürlüklerini korumaktır.

12 Eylül 2010 referandumuyla kazandığımız Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının kapsamını genişleteceğiz.

AYM ÜYELERİNE MÜLAKAT

Anayasa Mahkemesi’nin yapısında da değişikliğe gideceğiz. Mahkeme’nin üye sayısını 15’ten 21’e yükselteceğiz. Bu 21 üyenin 18’ini TBMM nitelikli çoğunlukla seçecek.

Böylece Yüksek Mahkeme’nin demokratik meşruiyetini sağlayacağız. TBMM’de, Anayasa Mahkemesi’ne seçilecek adaylarla görüşme, mülakat sistemi getiriyoruz. Bu mülakatlar da canlı yayınlanacak.

Yandaşlıkmış, candaşlıkmış; bu payeler kalmayacak. Şu kimin adamı, bu kime yakın gibi şeyler konuşu mi? Kimsenin aklından geçmeyecek.

Herkes “Anayasa Mahkemesi üyesi oraya hak ederek gelmiştir’ diyecek. Ayrıca, Anayasa Mahkemesine; Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay tarafından belirlenecek adaylarda en az 5 yıl Yüksek Mahkeme üyesi olarak görev yapmış olma şartını getireceğiz. Ara durak, transit geçiş de bitmiş olacak.

"TÜM DÜZENLEMELERİ YAPACAĞIZ"

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular arasından esastan incelenen dosyalarda verilen kararların yüzde 97 oranında hak ihlaliyle sonuçlandığını hatırlatan Babacan, bu kararların yüzde 71’inin adil yargılanma hakkını ihlali olduğuna dikkat çekti. Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

Devletin ilk derece mahkemeleri, Anayasa Mahkemesi’nin esastan incelediği 100 dosyanın sadece 3’ünde hakkaniyete uygun bir karar vermiş. Yazık değil mi? Devletin üstünden bu utancı kaldıracağız.

Yargılamaların, adil bir şekilde ve makul bir sürede tamamlanması için gerekli tüm düzenlemeleri yapacağız.

DEVA Partisi iktidarında; Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin aldığı kararların derhal uygulanmasını sağlayacağız. ‘Tanımıyorum’ gibi sözler, bu hoyrat dönemin basın arşivine konacak.

Hukukun üstünlüğünü tesis edeceğiz. Yürütmenin yargı üstündeki gölgesini kaldıracağız. Yargı mensuplarından, ‘parti komiseri’ gibi davrananların önüne geçeceğiz. Suçsuz insanlara, suçlu muamelesi yapmayacağız.

"BEKA MESELESİ ZULMÜN KENDİSİ"

Ya gerçek bir hukuk devleti olacağız ya da hep beraber zulme hapsolacağız. İbn Haldun’u hatırlayalım. O büyük düşünürün Mukaddime’de dediği gibi; insanlara haklarının verilmemesi ve hakların ihlal edilmesi bir zulümdür. Bu zulmün bedeli ağırdır.

Zulüm, yani insan haklarının ihlal edilmesi, toplumun ve medeniyetin harap olmasına ve ne yazık ki bir süre sonra devletin çökmesine neden olur. Beka meselesi, aslında zulmün kendisidir. Zulüm beka meselesidir.

KARAR