Bakan Tunç'un Yargı Reformu Açıklaması ve Ukrayna’daki Elif ile Ayşe Bebeklerin Durumu: Çelişkiler Gündemde

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un temel hak ve özgürlüklerin genişletileceğini belirttiği Yargı Reformu açıklaması, Ukrayna’da savaşın ortasında kalan Elif ve Ayşe’nin durumu ile çelişiyor.

Bakan Tunç'un Yargı Reformu Açıklaması ve Ukrayna’daki Elif ile Ayşe Bebeklerin Durumu: Çelişkiler Gündemde

Bakan Tunç'un Yargı Reformu Açıklaması ve Ukrayna’daki Elif ile Ayşe Bebeklerin Durumu: Çelişkiler Gündemde

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi hedefiyle hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni duyurdu. Ancak 7 yıldır Ukrayna’da savaşın içinde bırakılan Türk vatandaşı Elif ve Ayşe’nin durumu, açıklamaların uygulanabilirliği konusunda soru işaretleri oluşturuyor.


Ukrayna’da Savaş Ortasında Kalan Türk Çocukları

Türk vatandaşı olan Elif (9) ve Ayşe (8), Ukrayna’daki savaşın tehlikeleriyle baş başa bırakıldı. Çocukların savaş bölgesinden çıkarılıp Türkiye’ye getirilmeleri için yapılan girişimler, iddialara göre hukuki engellerle sonuçsuz kaldı. Aile, Adalet Bakanlığı’na yazılı olarak başvuruda bulunarak çocuklarının kurtarılması için yardım talep etti. Ancak bu başvurulara yanıt olarak, mahkemelere kimsenin müdahale edemeyeceği gerekçe gösterildi.

Ailenin verdiği bilgilere göre, çocukların güvenliği için gerekli adımlar atılmadı ve süreç, anayasal hakların çiğnendiği bir noktaya geldi. Türkiye’nin, kendi vatandaşlarının haklarını uluslararası alanda da koruma sorumluluğu, bu olayla gündeme taşındı.


Adalet Bakanlığı’nın Çelişkili Tutumu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yaptığı açıklamalarda temel hakların genişletileceğini ve yargının daha hızlı, adil işleyeceğini ifade etti. Ancak, çocukların savaş bölgesinde bırakılmasına karşı gerekli adımların atılmaması, açıklamalar ile uygulamalar arasındaki çelişkiyi ortaya koyuyor.

Tunç, İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı’nda, “Adil yargılanma hakkı bir insan hakkıdır,” ifadelerini kullanarak uzun süren yargılamaların ve hak ihlallerinin son bulması için çalışacaklarını belirtmişti. Fakat Elif ve Ayşe’nin durumu, bu söylemlerin hayata geçirilmesinde ciddi eksiklikler olduğunu gösteriyor.


Anayasal Haklar Çiğneniyor mu?

Uzmanlara göre, Elif ve Ayşe’nin savaşın ortasında bırakılması, çocukların yaşama hakkı ve güvenliği gibi temel insan haklarının ihlaline işaret ediyor. Aile, durumu Anayasa Mahkemesi’ne ve Yargıtay’a taşıdığını belirtti ancak bu süreçlerde de ilerleme kaydedilemedi. Anayasa’nın 41. maddesi, "Çocukların korunması devletin öncelikli görevidir," hükmünü içerirken, yaşananlar bu ilkenin uygulanmadığını gözler önüne seriyor.


Adalet ve İnsan Hakları Arasındaki Uçurum

Yargı reformu kapsamında sunulan hedefler, pratikte karşılık bulmadığı sürece, sadece söylem düzeyinde kalıyor. Elif ve Ayşe’nin yaşadığı dram, Türkiye’nin insan hakları ve adalet sistemindeki eksikliklerin somut bir örneği olarak gündemde yer alıyor.

Türkiye’nin kendi vatandaşlarını koruyamadığına dair iddialar, uluslararası alanda insan hakları karnesini de olumsuz etkiliyor. Uzun süredir hukuki süreçlerle sonuç alınamayan bu durum, Bakan Tunç’un açıkladığı “temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi” hedefiyle çelişiyor.


www.yerelgundem.com