‘Barış, özgürlük, demokrasi projesi’ Kürt sorunu ve CHP

‘Barış, özgürlük, demokrasi projesi’ Kürt sorunu ve CHP

Yalçın Bayer

Yalçın Bayer

ybayer@hurriyet.com.tr

‘Barış, özgürlük, demokrasi projesi’ Kürt sorunu ve CHP

GEÇMİŞ dönem CHP’de MYK üyeliği ve İzmir milletvekilliği görevlerinde bulunmuş insan hakları savunucusu avukat Sabri Ergül, bir süreden beri bir grup arkadaşıyla birlikte ‘Kürt sorunu’ konusunda yaptıkları çalışmayı CHP’nin 37. kurultayının gündemine taşıyarak, ‘Türkiye’nin en önemli sorunu’ olarak nitelendirdikleri bu sorunun çözümü konusunda CHP’nin inisiyatif almasını, bir ‘barış, özgürlük, demokrasi projesi’ geliştirmesini sağlamaya çalışacaklarını ifade ediyor.

Ergül bu konudaki tespit ve görüşlerini şöyle özetliyor:

*Türkiyenin en önemli ve acil çözülmesi gereken sorunu Kürt sorunudur, Kürt hareketinin demokratik hale gelmesidir.

*Silahların susması ve barış içinde birlikte yaşanabilmesi için AK Parti hükümetince 2014 yılında uygulamaya konulan ‘Demokratik Açılım’ projeleri amacı doğru ama yöntemi yanlış olduğu için akamete uğramış, amaca ulaşılamamıştır.

TÜRKİYE İÇİN YAŞAMSAL ÖNEM

*2019 yerel seçimlerinde batıdakiler dahil büyük şehirlerde seçim sonuçlarını belirleyici en önemli faktörlerden biriside Kürt kökenli seçmenlerin oylarıdır.

*Kürt seçmenlerin 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin sonuçlarını da aynı şekilde etkileyeceği açıktır.

*Bunca acı ve deneyimi ve de emperyalist devletlerin Ortadoğu coğrafyasında ‘böl ve yönet’ politikalarının yol açtığı sıcak çatışma ve yıkımları yaşadıktan sonra, barış içinde birlikte yaşamanın koşullarının sağlanması Türkiye için yaşamsal önemdedir.

*AKP, Kürt sorununun çözümü konusunda destekçisi MHP’nin de etkisiyle ‘demokratik açılım’ı tümü ile bırakmış ‘güvenlikçi’ bir politika izler olmuştur.

DEMOKRASİ BLOKU

*‘Millet İttifakı’ bileşenleri ve demokratik Kürt hareketinin temsilcisi HDP; AKP ve MHP’nin Cumhuriyet’in kazanımlarını, demokrasiyi, özgürlükleri, adaleti yok eden siyasetine karşı barış, adalet ve demokrasi blokunda buluşabilirler, ortak hareket edebilirler görüşündeyiz.

*Kurucu parti, her konuda önce ‘insan’ diyen CHP, bu blokun oluşumu ve Kürt sorununun çözümü, Kürt hareketinin demokratik hale gelmesi için inisiyatif almalı, proje geliştirmelidir.

*Seküler Kürt siyasal hareketinin legal temsilcisi HDP ve bileşenlerinin demokratik mücadeleyi egemen kılmanın müzakerelerini kendi kurullarında sürdürmekte oldukları bilinmekte ve bu durum sözcülerinin demeç ve taleplerine de yansımaktadır.

*CHP ve bileşenleri de yetkili kurullarında bu konuları tartışmak, Kürt hareketinin demokratik hale gelmesi için gerekli koşulları oluşumuna katkı koymak durumundadırlar görüşündeyiz.

KÜRT KONFERANSI

*CHP legal Kürt hareketinin bütün aktörleriyle ve akademisyen ve düşünürler ile de görüşerek, onların da katılımı ile bu konuda bir konferans toplanmasını sağlamalıdır.

*Gelişmiş demokrasiler, yerel yönetimler demokrasisidir; Avrupa Birliği’nde halklar aynı ülkede barış içinde birlikte yaşamaktadırlar.

*Türkiye birlikteliğini pekiştirmek, demokrasisini güçlendirmek için Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu 1. Meclis’in yaptığı 1921 Anayasası’nın yerel yönetimlerle ilgili hükümlerine benzer çağdaş düzenlemeler getirmiş bulunan Avrupa yerel yönetimler özerklik şartını hayata geçirmelidir.

CHP YENİ KURULTAYI 3-4 GÜNLÜK ‘KURULUŞ REÇETESİ’ İLE YAPMALIDIR

CHP’li Umut Oran, Kılıçdaroğlu’na koronavirüs nedeniyle 28-29 Mart tarihlerinde yapılacak kurultayın ertelenmesi çağrısında bulundu. Bu vesile ile ertelenecek kurultayda bu kez hataya düşülmeden PM ve genel başkan seçiminin dışında da Türkiye sorunlarına çözümler üreten, CHP’nin iktidara gelmesinin ne kadar önemli olduğunu 82 milyona gösterecek gündem değişikliğine gidilmesini, yine ve yeniden öneriyorum. CHP, 4-5 gün sürecek kurultayla Türkiye’ye kurtuluş reçetesi yazarak umut olursa, ancak o zaman iktidar olabilecektir.

GÜNÜN SORUSU

“UMRE ziyaretleri en az 11 gün, en fazla 24 gün süreli olduğuna göre, 2.5 aydır devam eden salgının varlığına karşın, bu ziyaretlerin yapılmasına kim izin verdi? Salgının dini, etnisitesi, cinsiyeti olmadığını ne zaman öğreneceğiz?”

KIZILAY DİNİ KURUM MUDUR?

“KARANTİNA Efendimizin emridir. Umre dönüşü 14 gün ziyaretçi kabul etmeyelim, evden çıkmayalım. ‘Şayet bir yerde taun (bulaşıcı hastalık) olduğunu işitirseniz oraya gitmeyin. Sizin bulunduğunuz bir yerde meydana gelmiş ise oradan da ayrılıp çıkmayın.’”

Kızılay başkanımız tavsiyede bulundu. Kızılay neydi, dini bir kurum mu?

MESAJ PANOSU: DOĞRU İŞLER VE İYİ ÖNERİLER

*UYARIYORUM. Virüsün ciğerlere inmesinden önce 4 gün var. Bu 4 günde en az 3-4 litre sıvı, buruna tuzlu su, boğaza en az günde 3 kez antiseptik gargara, kloroben gibi içinde çinko ve antiseptik bulunan pastil, nemli hava hayat kurtarır. -Canan Metin SAKMAN

*DİYANET’e ayrılan bütçenin büyük bölümü derhal Sağlık Bakanlığı’na aktarılmalıdır. -G. DURU

*ELİNİZİ sabunla yıkama süresince musluğu kapatmanızı acizane öneririm. İsraf yapmamamız gerekiyor. Yağmur yok, yazın perişan olabiliriz. -Ali MÜLAZIMOĞLU

*PROF. Dr. Bingür Sönmez, Türkiye’nin büyük değeridir. Mükemmel hekim olmanın yanında muazzam bir vatanseverdir. Cumhuriyet’in muhteşem adımlarını bir bir takip eder, gün yüzüne çıkarır, bilgilerini paylaşır. -Cem SEYMEN

AÇIKLAMALAR

*BAKIRKÖY Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun davetiyle CHP’li kimi belediye ve ilçe başkanlarının yaptığı toplantıya mazeret bildirdiğim bilgisi yanlıştır. Mazeret bildirmediğim gibi toplantıdan haberim bile yoktur. İzin almak, mazeret bildirmek gibi bu tür işlerin içinde olmam. Hasan AKGÜN

*AYNI toplantı için Beykoz ilçe başkanı Aydın Düzgün “Kerimoğlu böyle bir davet yapamaz. Zaten de gitmem. Ben il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun talimatlarının dışına çıkmam” dedi.

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcin-bayer/baris-ozgurluk-demokrasi-projesi-kurt-sorunu-ve-chp-41470434

Yalçın Bayer / HÜRRİYET