"CIA, acaba başka başkentlere, mesela Pekin’e, Tahran’a, Berlin’e, Paris’e, Ankara’ya da sızdırmış mıdır?"

"CIA Ankara’ya da sızdırmış mıdır?"

"CIA, acaba başka başkentlere, mesela Pekin’e, Tahran’a, Berlin’e, Paris’e, Ankara’ya da sızdırmış mıdır?"

Murat Yetkin, Trump'ın başka ülkelere hassas bilgi vermiş olma ihtimali üzerinde durulması gerektiğini yazdı

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, CNN'in ABD'li bir casusun "CIA Trump'a güvenemediği" için Moskova'dan geri çekilmesi ile ilgili haberi üzerine bir yazı kaleme aldı. 

Jim Sciutto imzası taşıyan habere göre 2017'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmelerde IŞİD'e karşı operasyonlara dair gizli bilgileri paylaşması sonucu, Kremlin'deki casusun ABD'ye getirilmesi kararı alındı.

Yetkin, Rusya ile böyle hassas bilgiler paylaşan bir ABD liderinin aynı hatayı başkalarıyla da yapabileceğini belirtti. Yetkin'in yazısında "Örneğin Trump’ın 29 Haziran’da Osaka’daki G20 Zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile baş başa bölümde konuştuklarını da Putin’e aktarmış olması ihtimali artık dikkate alınmalıdır" ifadeleri yer aldı.

Daha önce "Meraklısı İçin Casuslar Kitabı" isimli bir kitap kaleme alan Yetkin, "CIA, acaba başka başkentlere, mesela Pekin’e, Tahran’a, Berlin’e, Paris’e, Ankara’ya da sızdırmış mıdır?" diye sordu.

Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Çünkü kendi istihbarat örgütünün verdiği mahrem bilgileri, en ciddi rakibiyle konuşurken ağzından kaçıran birisi, başkalarıyla baş başa konuştuklarını da diğerlerine anlatabilir.

Örneğin Trump’ın 29 Haziran’da Osaka’daki G20 Zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile baş başa bölümde konuştuklarını da Putin’e, ya da örnek olsun diye söylüyorum, Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a, ya da Suudi Arabistan veliaht Prensi Muhammed bin Salman’a, ya da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya aktarmış olması ihtimali artık dikkate alınmalıdır.
Tersini de düşünebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile Soçi’de yaptığı baş başa görüşmelerin, Putin yönetimindeki CIA casusu aracılığıyla Vaşington’a ispiyonlanması, Trump’ın Erdoğan ile konuşurken, Putin ile konuştuklarının bilgisiyle kozlarını oynaması ihtimali de CNN haberinden sonra ortaya çıkmış sayılabilir.

Tabii başka sorular da var. Örneğin, dünyanın en etkili istihbarat örgütlerinden, KGB’nin ardılı SVR’nin sıkı denetimine rağmen Putin yönetimine yıllardır üst düzey bir casus sızdırabilmiş olan CIA, acaba başka başkentlere, mesela Pekin’e, Tahran’a, Berlin’e, Paris’e, Ankara’ya da sızdırmış mıdır? Moskova’daki nasıl yıllardır açığa çıkmadan çalışıyorsa, buralardaki –varsa- ajanlar da halen Amerikan yönetimine bilgi aktarıyorlar mıdır?

Türkiye’nin ABD ile NATO müttefiki olmasına karşın Soğuk savaş sırasında CIA hesabına çalışırken yakalanan iki MİT üyesi kamuoyunca biliniyor: Sabahattin Savaşman ve Turan Çağlar. Brüksel’deki NATO karargâhında çalışan Maliye Bakanlığı temsilcisi Nahit İmre de Romenler üzerinden Sovyet istihbaratı KGB hesabına çalışırken suçüstü yakalanmıştı. Bunları ortaya çıkaran da yine MİT olmuştu; Meraklısı İçin Casuslar Kitabı’nda ayrıntılarıyla yazmıştım.


Yetkin'in "CIA’nın Putin yönetiminde casusu varmış. Acaba başka nerede? Ve diğer hassas sorular" başlıklı yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz