'Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi': Sosyal adaleti sağlar mı, ekonomiyi canlandırır mı?

Erdoğan: 'Başvurular yarın itibarıyla başlayacak ve Ekim sonuna kadar sürecek'

'Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi': Sosyal adaleti sağlar mı, ekonomiyi canlandırır mı?

'Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi': Sosyal adaleti sağlar mı, ekonomiyi canlandırır mı?

Merve Kara-Kaşka | BBC Türkçe

Cumhurbaşkanı Erdoğan, artan kira ve ev fiyatlarına bir yanıt olarak hazırlanan sosyal konut projesiyle ilgili detayları bugün açıkladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yürütülecek olan proje, Türkiye'nin derinleşen konut sorununa çözüm olabilir mi?

TOKİ verilerine göre İdare, son 20 yılda yaklaşık 1 milyon adet sosyal konut inşa etti.

Yeni sosyal konut projesiyle tek seferde 250 bin konutun inşa edilmesi hedefleniyor. En fazla konutun İstanbul'da yapılması planlanıyor.

362 milyar liralık yatırımla hayata geçmesi planlanan projenin "Cumhuriyet tarihindeki en büyük sosyal konut projesi" olduğu belirtiliyor.

Projenin ilk etabının tamamlanmasıyla 1 milyondan fazla kişinin "depreme karşı güvenli" konutlara taşınması hedefleniyor.

Proje kapsamındaki konutların beş katı geçmeyecek şekilde yapılması, "çevre dostu yapı malzemelerinin" kullanılması, sıfır atığa, enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerji sistemlerine uyumlu inşa edilmesi planlanıyor.

Erdoğan: 'Başvurular yarın itibarıyla başlayacak ve Ekim sonuna kadar sürecek'

Bugün Ankara'da konut projesinin detaylarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başvuruları yarın itibarıyla başlayacak ve Ekim sonuna kadar sürecek sosyal konut projesinin ilk temelini yılbaşında atıyoruz." dedi.

Erdoğan'ın anlattıklarına göre projenin ilk etabını oluşturan 250 bin sosyal konut, 250 sosyal konut arsası ve 10 bin iş yerinin 2 yıl içinde bitirilip hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Tüm il ve ilçelerde 2023-2028 arasını kapsayan 5 yıllık süreçte 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa ve 50 bin iş yeri yapılacak.

Projeyle TOKi tarafından üretilen sosyal konut sayısının 2 milyona, oturan sayısını 10 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği bilgilere göre toplam 608 bin lira fiyata sahip, 2 artı 1 konutlar aylık 2 bin 280 liradan başlayan taksitlerle, 240 ay vadeyle alınabilecek.

Toplam 850 bin liralık 3 artı 1 konutların ödemesi 3 bin 187 liradan başlayan taksitlerle 240 ay vadeyle yapılabilecek.

Proje kapsamındaki konutlardan 50 bini İstanbul'da, 18 bini Ankara'da, 12 bin 500'ü İzmir'de inşa edilecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımla kira fiyatlarının düşeceğini söyledi ve, "Vatandaşlarımızın konuta erişimini de kolaylaştıracaktır" dedi.

Kimler başvurabiliyor, ödeme koşulları nasıl?

Son açıklanan bilgilere göre konutlara, proje ili sınırları içerisinde en az 1 yıl ikamet eden veya proje il nüfusuna kayıtlı kişiler başvurabiliyor.

Kendisi, eşi ve velayeti altındaki çocukları üzerine ülke sınırları içinde tapuda kayıtlı konutları bulunalar veya daha önce TOKİ aracılığıyla ev satın almış olanlarsa projelere başvuramıyor.

18 yaşını doldurmuş ve Türk vatandaşı olma koşulları aranıyor.

Sosyal konutlar için bir haneden tek başvuru alınıyor.

Aylık hane halkı gelirinin İstanbul için en fazla net 16 bin lira, yurt genelinde ise en fazla 14 bin lira olması gerekiyor. Bu koşul, şehit aileleri, harp ve vazife malulleri ile bunların dul ve yetimleri için geçerli değil.

Proje kapsamında 18-30 yaş arasındaki "genç"lere toplam 50 bin; şehit yakınları ve gazilere 12 bin 500 konut; engellilere 12 bin 500, emeklilere ise 50 bin konut kontenjan ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "500 bin konut, 250 bin arsa ve 50 bin iş yeri bittiğinde, 3 milyon 750 bin insanımızı daha güvenli yaşam alanına kavuşturmuş olacağız." ifadelerini kullandı. 

Sosyal yönden adaleti sağlar mı?

Türkiye genelinde konut fiyatları Nisan ayında yıllık yüzde 100'e yakın artışla rekor kırmıştı.

Son bir yılda Türkiye genelinde kiralar yüzde 153, son dört yıldaysa yüzde 250 artış gösterdi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde Dr. Emrah Altınok'un paylaştığı verilere göre Türkiye’de konut üretimi yıllık yüzde 23 oranında artıyor.

Buna karşın 2002’de yüzde 73 olan ev sahipliği oranı 2019’da yüzde 59’a geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre konut sahibi olan nüfusun oranı 2019'da yüzde 59'ken 2021'de bu oran yüzde 57,5'e oldu.

Yani birden fazla ev sahibi olanların sayısı yıllar içinde artıyor.

Türk Lirası'na duyulan güvensizliğin sonucunda gayrimenkulün yeniden popüler bir yatırım aracına dönüşmesi, konut fiyatlarını da artırarak yoksulluk sınırındakiler için adeta kısır bir döngü yaratıyor.

TOKİ son 20 yılda 1 milyona yakın sosyal konut inşa ettiğini söylüyor. Ancak bu konutların yoksul olarak tanımlanan nüfusun ne kadarının ev sahibi olmasını sağladığı verilerde yer almıyor.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan İstanbul Politikalar Merkezi Kentleşme ve Yerel Yönetişim Çalışmaları Koordinatörü Ayşe Köse Badur, TOKİ'nin farklı projeleriyle "gayrimenkulün finansallaşması sürecine dahil olduğunu" söylüyor.

Badur "Sosyal konut projeleri kent yoksullarına da seçenekler sunuyor ancak bu seçeneklerin ne kadar adil olduğu soru işaretidir" diyor ve ekliyor:

"Gerek insanı ezmeyen gerek onun sürdürülebilir iyi olma halini sağlayan seçeneklerden bahsetmemiz gerekiyor. Bu durumun karşılandığını söylememiz yaşanan örneklere baktığımızda biraz zor.

"Anadolu'da geniş evlerde yaşayan kalabalık aileler daha küçük evlere yerleşmeye çalışıyorlar. Alıştıkları mahalle ve sosyal ağlardan uzak kalıyorlar. Yaşam elbette yeniden kuruluyor ancak biraz da kurulmak mecburiyetinde kalındığı için. Konut sahibi olmanın sadece ekonomik değil toplumsal ve psikolojik bir karşılığı da var."

Köse Badur Konya'nın da tarihi merkezinin yenileme sürecinde yapılan çalışmalardan önce Mevlana Türbesi ve çevresinin değiştiğini hatırlatıyor:

"Bu son çalışmada esnafa danışıldığını biliyoruz. Ancak insanlar ekonomik kaygılar ile kentsel miras ve kültürel hafıza  arasında zor bir seçim yapmak zorunda" diyor.

Projelerin sosyal yönüyle ilgili eleştirildiği bir konu da tasarımlarıyla ilgili. Köse Badur, "tek tip" tasarlanan bu alanların sosyal adaleti sağlamak konusunda yeterli olmayacağını şu sözlerle ifade ediyor:

"2000'lerde hız kazanan ve ardından otoriter bir gücü de olan TOKİ ve onun devasa konutları insanlara tek tip bir yaşam çevresi sunuyor.

"Muhafazakar kodlarla örülmüş olan bu site hayatı, çevresinde bir yürüyüş yolu ya da çocuk parkı olsa da cılız ve renksiz kalıyor.

"Bu durum Türkiye'nin her yerinde gördüğümüz bir tablo. Bu anlamda sosyal adaletin, yaşam kalitesinin ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlandığını söylememiz zor."

Mersin'in Anamur ilçesindeki TOKİ konutlarının olduğu bölgede aşırı yağış sonrası yaşanan heyelan 13 araca hasar vermişti, 26 Ekim 2014

Ekonomiyi hareketlendirir mi?

TOKİ'nin sosyal konut projesinin 100 bin kişilik istihdam yaratacağı öngörülüyor.

362 milyar liralık yatırımın çarpan etkisiyle 1,5 trilyon liradan fazla ekonomik hareketliliğe yol açması öngörülüyor.

Türkiye'de konut fiyatlarını artıran bir diğer önemli faktör de inşaat maliyetlerindeki artış. TÜİK'e göre Temmuz ayında inşaat maliyetleri yıllık yüzde 115 oranında arttı.

İnşaat sektörüyse küçülüyor. İMSAD'a göre 2022 ikinci çeyrekte sektör yüzde 10,9 küçülme kaydetti.

TOKİ'nin sosyal konut projesinin bu döngüyü kırmak konusunda sınırlı bir etkisi olacağını tahmin ediyor Öğretim Görevlisi ve İnşaat Yüksek Mühendisi Dr. İlhami Akkum.

BBC Türkçe'ye konuşan Akkum bu düşüncesini şu görüşlere dayandırıyor:

"Piyasaya para pompalarsanız gerek altyapı gerek üstyapı üreticileri kazanır ama piyasaya pompaladığınız para bu yüksek enflasyon ortamında bir süre sonra söner.

"İnşaat sektörüyle kalıcı ve sürekli bir istihdam yaratılmaz; sürdürülebilir projelerle yaratılır."

Akkum, TOKİ'nin Türkiye'deki barınma sorununu çözdüğü fikrinin "yanılsama" olduğunu söylüyor ve "yıllık ortalama 750 bin konut ihtiyacının olduğu bir ortamda projenin etkisinin cim karnında nokta kadar" olacağını söylüyor.

Son 20 yılda üretilen benzer projelerin, "insanları sosyo-ekonomik statülerine göre merkezden uzak, arsa maliyetinin daha düşük olduğu yerlere yollayarak seçkinleştirmeye" yol açtığını söylüyor.

Ayşe Köse Badur ise insanların şehrin çeperlerine taşınmasının yoksulluğu daha da derinleştirdiğini şu sözlerle dikkat çekiyor:

"İşini kaybeden ve en önemlisi eğitim hakkını kaybeden ya da eğitim hakkı kesintiye uğrayan çocuklarla karşı karşıya kalıyoruz. Kent yoksullarına yönelik formel alanların ve sosyal politikaların varlığından çok bahsedemeyiz."

Uzmanlara göre konut sorununun çözümü için daha kapsayıcı ve daha yaratıcı alternatif çözümlere ihtiyaç var.

Ancak Akkum burada politika yapıcıların öncelikleri açısından yaklaşan seçimlerin belirleyici olacağını söylüyor.

konut sahipligi
Fotoğraf altı yazısı,

Türkiye'de yıllara göre ev sahipliği oranı düşüyor.

'Üç adımda yeni konut' hamlesi nedir?

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Mayıs ayı sonunda "Üç adımda yeni konut hamlesini" açıklamıştı. TOKİ'nin sosyal konut projesi bu hamlesinin ilk adımını oluşturuyor.

Kurum'un aktardığına göre projenin tüm adımları şunlar:

"Birinci adım: Sosyal konut projesi kapsamında, TOKİ eliyle 81 ilde sosyal konutlar inşa edilecek.

"Konut, konut arsası, sanayi siteleri satılacak. Gençlere, emeklilere, şehit yakınlarına, gazilere, engellilere özel kontenjan ayrılacak.

"İkinci adım: Emlak Konut öncülüğündeki kampanya kapsamında, gayrimenkul firmalarıyla konut kampanyası yapılacak.

"Üçüncü adım: İstanbul genelinde 10 bin, ülke genelinde 40 bin arz fazlası kiralanamayan ya da satılamayan 50 bin ofis dönüştürülerek konut olacak."

BBC TÜRKÇE