Cumhuriyetçi Parti Kurultayı Başkan Trump’ın Konuşmasıyla Sona Erdi

Cotton’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda partili konuşma yaptı.

Cumhuriyetçi Parti Kurultayı Başkan Trump’ın Konuşmasıyla Sona Erdi

Cumhuriyetçi Parti Kurultayı Başkan Trump’ın Konuşmasıyla Sona Erdi


Cumhuriyetçi Parti’nin dört gün süren kurultayı, Başkan Donald Trump’ın, 3 Kasım’da yapılacak seçimlerde partinin başkan adaylığını kabul ettiğini açıkladığı, bir saat on dakika süren konuşmasıyla sona erdi.

Kurultayın dördüncü ve son gecesinde, eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani, Senato’daki Cumhuriyetçilerin lideri Mitch McConnell, Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilerin lideri Kevin McCarthy ve Arkansas Senatörü Tom Cotton’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda partili konuşma yaptı.

Başkan Trump’ın danışmanlığını yapan kızı Ivanka Trump, babasından önce yaptığı konuşmada “Halkın başkanının kızı olmaktan gurur duyuyorum” dedi. Ivanka Trump, Başkan Trump’ı kurultayın final konuşmasını yapması için kürsüye davet etti.

Beyaz Saray’ın bahçesinde Trump’ın konuşmasını izleyen davetliler, başkanın konuşmasını sık sık alkışlarla kestiler. Davetlilerin, Trump’ın konuşmasını sosyal mesafe kuralına uymadan ve maskesiz izledikleri gözlendi. Başkan Trump, konuşmasının ardından ailesinin tamamını podyuma davet etti. Trump’ın konuşmasının ardından havai fişeği gösterisi düzenlendi.

Başkan Trump, seçimdeki rakibi Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden’ı, konuşmasının birçok yerinde oldukça sert bir dille eleştirdi.

Önümüzdeki dört yılda ülke tarihinin en büyük ekonomisini inşa edeceğiz”

Trump, konuşmasına ABD’de bazı eyaletleri etkisi altına alan kategori 4 şiddetindeki Laura kasırgasına karşı verdikleri mücadeleyi anlatarak başladı. Texsas, Arkansas, Mississippi'deki eyalet ve yerel yetkililerle yakın çalışma içinde olduklarını, son 150 yılda ülkeyi vuran en şiddetli kasırgalardan biriyle karşı karşıya kaldıklarını ancak alınan önlemlerle, kasırganın yıkıcı etkisinin en aza indiğini belirtti.

“Yılsonundan önce aşı üreteceğiz”

Başkan Trump, önümüzdeki dört yılda ülke tarihinin en büyük ekonomisini yeniden inşa edeceklerini, istihdamı artıracaklarını, gelirleri arttırarak rekor düzeyde bir refah sağlayacaklarını belirterek ”Amerika'yı tüm tehditlere karşı savunacağız. Amerika'yı her türlü tehlikeye karşı koruyacağız. Ulusal başarının yeni zirvelerine ulaşacağız. Birlik ruhunu yeniden canlandıracağız. Amerika, karanlığa gömülmüş bir ülke değil. Amerika, tüm dünyayı aydınlatan meşaledir. Bizden önceki cesur Amerikalılar gibi biz de bu zorluğun üstesinden geliyoruz. Hayat kurtaran tedaviler sunuyoruz. Yıl sonundan önce veya belki daha da erken bir aşı üreteceğiz. Virüsü ve salgını yeneceğiz ve her zamankinden daha güçlü çıkacağız” dedi.

“Amerikan tarihinin en önemli başkanlık seçimi”

Bu yıl yapılacak başkanlık seçimlerinin, Amerikan tarihinin en önemli seçimi olduğunu, seçmenlerin daha önce hiç bu kadar karşı karşıya gelmediğini öne süren Trump “Şimdiye kadar bu ülkede başardığımız her şey tehlikede. Bu, ülkemiz tarihindeki en önemli seçimdir. Seçmenler, iki parti, iki vizyon, iki felsefe, iki gündem arasında bir seçim yapacaklar. Bu seçimlerde seçmenler, Amerikan rüyasını kurtarmaya da sosyalist bir ajandanın, değerlerimizi yıkmasına izin verip vermeyeceğimize karar verecek. Hızla milyonlarca yüksek maaşlı iş yaratıp yaratmayacağımıza karar verecek.

Vatandaşlarımızı tehdit eden şiddet yanlısı anarşistler ve suçluların, özgürce dolaşmasına sizin oylarınız karar verecek” diye konuştu.

“Dış politika ve ulusal savunma konusunda kimsenin yapamadıklarını yaptım”

Başkan Trump, şimdiye kadar dış politika konusunda ve ulusal savunma konusunda almış olduğu kararlarla, diğer ülkelerin Amerika’dan yararlanmasına izin vermediğini belirterek “NATO’daki ortaklarımız savunma katkı payı ödemelerinde çok geride kaldılar, ancak güçlü çağrımla yılda 130 milyar dolar daha fazla ödeme yapmayı kabul ettiler. 20 yıldan fazla bir süredir ilk kez NATO’ya yaptıkları ödeme miktarlarını artırdılar. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, hayret etti ve bana kimsenin yapamayacağını yaptığımı söyledi. Çin işlerimizi çaldı, bizi soydu. Ülkemizi körü körüne soymaya devam etmesine izin vermem için bana yalvardılar. Ancak Amerikan halkına verdiğim sözü tuttum. Çin'e karşı Amerika tarihindeki en sert, en güçlü eylemleri gerçekleştirdim. Bana NAFTA'yı feshetmenin ve değiştirmenin imkansız olacağını söylediler ama yine yanılıyorlardı. Bu yılın başlarında, NAFTA kabusunu sona erdirdim. Üç yıl içinde dünya tarihinin en güçlü ekonomisini inşa ettik. Şu anda otomobil şirketleri ve diğerleri, fabrikalarını Amerika'da inşa ediyor” dedi.

Göçmenlik politikalarını savundu

Başkan Trump, çok eleştirilen göçmenlik politikalarını da savundu. Şimdiye kadar uyguladığı göçmenlik politikalarında da başarılı olduğunu belirterek, “Cihatçıların ülkeye girişini engelledim. 20 bin çete üyesi ve 500 bin suçluyu sınır dışı ettik. Bugün Amerika'nın sınırları her zamankinden çok daha güvenli. Şimdiye kadar sınırda 500 mil uzunluğunda duvar inşa ettik. Her hafta on mil daha ekliyoruz.” dedi.

“Dış politika konusunda verdiğim sözleri tuttum”

Başkan Trump, Ortadoğu politikalarıyla ilgili de “Ben göreve başladığımda, Ortadoğu tam bir kaos içindeydi. IŞİD ve İran yükselişteydi ve Afganistan'daki savaşın görünürde sonu yoktu. Tek taraflı olan, korkunç İran nükleer anlaşmasından çekildim. Benden önceki birçok başkanın aksine, sözümü tuttum ve İsrail'in gerçek başkentini tanıdım ve elçiliğimizi Kudüs'e taşıdım. Ayrıca Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini de tanıdık. Ve bu ay, 25 yıldır ilk kez Ortadoğu’da barış anlaşması yapılmasını sağladım. Ayrıca IŞİD halifeliğinin yüzde 100'ünü yok ettik. Kurucusu ve lideri el-Bağdadi'yi öldürdük. Ayrı bir operasyonda, dünyanın bir numaralı teröristi Kasım Süleymani’yi öldürdük. Önceki yönetimlerin aksine Amerika'yı yeni savaşların dışında tuttum, artık birliklerimiz eve dönüyor” ifadelerini kullandı.

“Joe Biden’ın 47 yılda yaptığını üç yılda yaptık”

Başkan Trump, Joe Biden’ın 47 yılda siyah Amerikalılar için yaptığından çok daha fazlasını, son üç yılda yaptıklarını belirterek “Çin virüsü gelmeden önce, Afrikalı Amerikalılar, hispanik Amerikalılar ve Asyalı Amerikalılar için şimdiye kadar kaydedilen en yüksek işsizlik rakamlarını geçekleştirdik. Çin umutsuz bir şekilde Joe Biden’ın kazanmasını istiyor. Joe Biden seçilirse Çin'in ülkemize sahip olacağını size söyleyebilirim” dedi.

“Salgın hastalıkla mücadelede ulusal seferberlik ilan ettik”

Trump, Corona virüsüyle verdikleri mücadelede başarılı olduklarını savundu. Kendisi de dahil birçok Amerikalının, bu korkunç salgın hastalık yüzünden sevdikleri dost ve yakınlarını kaybettiklerini belirterek “Çin virüsü vurduktan sonra ikinci dünya savaşından sonra en büyük ulusal seferberliği başlattık. Solunum cihazları ürettik. Ülkemizdeki yaşlılarımızı korumak için ihtiyaçlarını karşıldık. Ön cephede mücadele eden sağlık çalışanlarımıza yüz milyonlarca maske, eldiven ve önlük gönderdik. Test kitleri gibi verebileceğimiz her şeyi verdik ve hala veriyoruz çünkü yaşlı vatandaşlarımızla ilgileniyoruz. Donanmamız, büyük hastane gemilerimizi gerekli yerlere konuşlandırdı. En büyük ve en gelişmiş test sistemini sıfırdan geliştirdik. 50 milyon Amerikalının işlerini kurtardık, ekonomik destek verdik” dedi.

“Amerika’nın en tehlikeli şehirlerini Demokratlar yönetiyor”

Başkan Trump, ülkenin Joe Biden’ı seçmesi halinde güvenli olmayacağını öne sürerek ”Her gün polisler bizim güvenliğimizi sağlamak için kendi hayatlarını tehlikeye atıyor. Her yıl birçok polis görevleri sırasında yaşamlarını yitiriyor. Bu ülkedeki polislerin büyük bir çoğunluğunun asil, cesur ve onurlu olduğunu hatırlamalıyız. Polisler korkup harekete geçemiyorlar. Emekli maaşlarını kaybetmekten korkuyorlar. İşlerini kaybetmekten korkuyorlar. Korku içinde istedikleri işi yapamazlar. Olaylar, New York, Kenosha, Minneapolis, Portland, Chicago gibi Demokratların yönettiği şehirlerde meydana geliyor. Amerika genelinde, Demokratların yönettiği birçok şehrin sokaklarında şiddet ve tehlike var. Demokratların yönettiği şehirlerde çıkan kargaşa ve suçlular konusunda tamamen sessiz kalıyor. Bütün kongre boyunca bundan hiç bahsetmediler bile. Joe Biden ve destekçileri, bu konuda sessiz kaldılar. Geçen yıl bin Afrikalı Amerikalı öldürüldü. Amerika’da suç ve şiddetin zirvesindeki en tehlikeli on şehir, onlarca yıldır demokratların yönetiminde” dedi.

VOA