Demirkol tarıma ve sanayiye dayalı büyüme vurgusu yaptı.

“Cari fazla ile yılı kapatıyoruz”

Demirkol tarıma ve sanayiye dayalı büyüme vurgusu yaptı.

TÜGİAD Ankara Şubesi’nin düzenlediği geleneksel toplantıların konuğu Ekonomist Dr. İsmet Demirkol oldu. 2020 beklentilerini anlatan Demirkol tarıma ve sanayiye dayalı büyüme vurgusu yaptı.

 

TÜGİAD Ankara Şube Başkanı Zafer Yıldırım ve üyelerin katılımıyla gerçekleşen toplantıda “Küresel Piyasalar ve Türkiye Ekonomisi Beklentileri” hakkında üyelere bilgi aktarımında bulunuldu. Küresel ekonomide 1930’ları ele aldıktan sonra günümüz ekonomisini mercek altına alan Demirkol “Bugün geldiğimiz noktada dünya devletlerinin 251 trilyon dolar borcu var. 251 trilyon dolar borcumuza karşı dünyanın toplam yarattığı katma değer 80 trilyon dolar. Dünyada yaklaşık 280 ülke dersek bu 280 ülkenin 171 trilyon dolar küresel kur riski var. Bu da gösteriyor ki dolarda dalgalanmalar kaçınılmaz” dedi.

 

“Cari fazla ile yılı kapatıyoruz”

Türkiye’nin 2020’ye girerken kısa vadede 160 milyar dolar borcu olduğunun altını çizen Demirkol sözlerine şöyle devam etti: “20 milyar dolarda cari açığımız gelecek. Türkiye ekonomisi tüketime dayalı büyüyen bir ekonomi. Türkiye’nin katma değer üreten bir ülke olması en büyük arzum. 251 trilyon dolarlık küresel borca karşılık seneye 180 milyar dolarlık borcumuz var. 3 Aralık 2020’ye kadar bu borcu ödememiz lazım. Büyüme rakamları ve enflasyon rakamlarına baktığımızda Türkiye ekonomisi 2019’u 0,5 olarak kapatacak. Yılsonu enflasyonu 10.52. Bu rakamın 11’e çıkacağını öngörüyorum. Ne yazık ki seneyi cari fazla vererek kapatıyoruz. İşsizlik artıyor. Bugün Türkiye ekonomisi yüzde 5 büyüme hedefi ile çıktı. Şu an oran yüzde 3 civarında. Ürettiğimizden fazla tükettiğimiz için cari açık oldu. İthalat yüzde 15 daraldı. Eksi büyümeden artı büyümeye geçtik. Kurda arttığı için cari açık kapandı. Türkiye’de kriz yok. Hayal etmeyen insan çok. Sanayi ve tarıma dayalı büyümek zorundayız. 2020 5 Nisan’da Galaport açılacak. Bu Türkiye için önemli şans. Turizme de katkı sağlayacak. Gelecek sene sadece İstanbul’a yıllık bazda milyar dolarlık bir sermaye girişi bekliyoruz. Yapay zekâya önem vermek gerekiyor.”

 

Ticaret savaşları yaşanıyor

2020 senesinin Türkiye için olumlu geçeceğin aktaran Demirkol sözlerine şunları ekledi: “Türk toplumu kısa vadede düşünen bir toplum. Kısa vadede düşündüğümüz için anlık tepkilerden reaksiyon gösteriyoruz. Özellikle 2008 küresel finans krizi Mortgage krizinde Türkiye’ye 400 milyar dolar civarında para geldi. Bu paranın büyük bir kısmı borsaya diğer taraftan da gayrimenkul ve AVM’lere gitti. Bu küresel çaptaki krizden yararlanırken bir yandan da tüketime dayalı büyümeye devam ettik. Tarım ve sanayi şirketlerini ayırıyorum. Bu şirketler dışında Türkiye’de çoğu şirket 2008 2019 yılları arası ağırlıklı olarak parasını AVM ve inşaata yatırdı. 2020’ye girerken dezavantajlarımız Çin ve Euro bölgesi. Bugün 2020’de en çok konuşacağımız bölge özellikle Çin olacak. Bugün ABD ile Çin arasında 380 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı var. 2030’da üreten bir ABD göreceğiz. Bugün 8,5 oranında cari fazla veren bir Almanya var. Her ay 38 milyar Euro kar ediyor. Ticaret savaşları var.”