Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız hukuksuzluklar, adaletsizlikler, ya da vicdanımızı sızlatan hakkaniyetsiz tutumlar karşısında bazen yüksek sesle, bazen de korktuğumuz için sözcükleri yutarak içimizden isyan ederiz, kimse duymasa da...
Hal böyle olunca, dinin esasını oluşturan adalet ve hakkaniyet kavramları sadece ilahi metinlerde kalmış ve insanların hayatına sirayet edememiştir. Oysa Kur’an’da adalet sıfatından mahrum olan kişi dilsiz, aciz ve hiçbir işe yaramayan köleye benzetilerek böyle birinin, adalet faziletini kazanmış, dolayısıyla doğru yolu bulmuş olanla bir tutulamayacağı bildirilmiştir. (en-nahl 16/76) Kısacası ayette adaletin bir kemal sıfatı olduğuna işaret edilmiştir.
Bugün içinde bulunduğumuz hali bu perspektiften değerlendirdiğimizde, hakkaniyetsizliğin, adaletsizliğin gerek kurumsal, gerekse toplumsal manada ne tür acılara yol açtığını daha yakından görürüz.
Maalesef bugün öylesine bir duyarsızlık hali yaşıyoruz ki, insanlar herkesin gözünün önünde cereyan bir haksızlığı, hukuksuzluğu en azından anlamak yerine, yıllardır bellediği ezberlerine göre bir hikaye yazmayı tercih ediyor.
Ancak iki-üç gündür koparılan fırtınaya baktığımızda, meselenin başka bir mecraya taşınmak istendiği çok açık. Bir kere Anayasa Mahkemesi bugün geçmişin “vesayetçi” anlayışına göre değil, tam aksine “hukuk devleti” ilkelerine bağlı ve özgürlükçü bir çizgide hareket etmeye çalışıyor. Dolayısıyla, bu paylaşımdan “darbe iması” çıkarmak isteyenlere buradan ekmek çıkmaz...
Kaderin cilvesine bakın ki geçmişin “vesayetçi” anlayışına karşı çıkanların, bugün hukuk normlarına sadık kalmaya çalışan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarından rahatsızdırlar. Eğer bu olay karşısında sesini yükseltenlerin derdi gerçekten hukuk olsaydı, AYM’nin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili yeniden yargılama kararını tanımayan ve anayasal düzene karşı çıkan alt mahkemenin kararına itiraz etmeleri gerekirdi. Ama ne yazık ki iktidar cenahı, açıkça anayasaya karşı çıkarak bir bakıma “hukuk devleti”ne darbe niteliği taşıyan alt mahkemenin kararını eleştirmek yerine, AYM üyesinin paylaşımından “hayali darbe” üretmeyi tercih etmiştir. Oysa Anayasa’nın 153. Maddesi son derece açık: Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Kısacası alt mahkeme dahil, kim AYM kararına uymuyorsa ‘anayasa suçu’ işliyor demektir.
Ne yazık ki adalet ve hakkaniyet duygusu kaybedildiği için gerek siyasal iktidar, gerekse bazı kesimler nezdinde bireylerin haklarının ihlal edilmesi değil, siyasal kazanç önemli hale gelmiştir. Bu böyle olduğu içindir ki, AYM üyesinin paylaşımından darbe iması çıkaranlar, bir televizyon kanalında komşuları ile ilgili ‘ölüm listesi’ hazırladığını söyleyen Sevda Noyan hakkında takipsizlik kararı verilmesini de görmezden gelebilmektedirler. Maalesef adalet değil, siyasi oportünizm önemli hale geldiği için yapılabilecek bir şey yok...
KARAR
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Mayıs 28, 2021 0
Editor Kasım 3, 2019 0
Editor Kasım 30, 2019 0
Editor2 Nisan 20, 2024 0
Editor2 Nisan 20, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor2 Nisan 26, 2024 0
Editor Kasım 4, 2019 0
Üsküdar Küçük Çamlıca Terfi Merkezinde yapılacak olan bakım – onarım
Editor Kasım 1, 2019 0
'Biraz da benim ismim üzerinden tatmin olmaya çalışanlar var'
Editor Mart 6, 2021 0
KAPALI KEPENK ÖNÜNDE DERT DİNLEDİ
Editor Eylül 7, 2020 0
Şehit Polis Memuru Ahmet Kılıçaslan’ın babası Rafet Kılıçaslan vefat etti, köyünde...
Editor Temmuz 5, 2020 0
Dış cephesi tamamen 24 ayar altın kaplama olan otel için 1 tondan fazla altın madeni...
Editor Ağustos 23, 2020 0
'157 KİŞİ KURTARILDI'
Editor Ağustos 10, 2020 0
Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde açıldı. Sergi 8-14 Ağustos tarihleri arasında...
Editor Mayıs 12, 2021 0
“KASTEN ÖLDÜRME” SUÇLAMASI
Editor Kasım 21, 2019 0
'Zamana yayarak' değişim
Editor Kasım 29, 2020 0
Avukat, Hukukçu; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Hasan Kalyoncu