Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğinin iadeler gerçekleşmezse TBMM'de bloke edilebileceği uyarısını yaptı

"Şu anda cezai bir durum olmadıktan sonra cezaevinde gazeteci yok"

Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğinin iadeler gerçekleşmezse TBMM'de bloke edilebileceği uyarısını yaptı

Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğinin iadeler gerçekleşmezse TBMM'de bloke edilebileceği uyarısını yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO zirvesinin ardından yaptığı basın toplantısında, İsveç ve Finlandiya'nın mutabakat muhtırasında verdiği sözleri tutmaması halinde, bu iki ülkenin NATO üyeliklerini TBMM'de onaylamayabileceğini uyarısını yaptı. Erdoğan verilen taahhütlerin "hassasiyetle izleneceğini" kaydetti.

Erdoğan zirvenin sonunda düzenlediği basın toplantısında uluslararası medyanın sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine veto kartının kaldırılmasını "Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlaşıldığının bir işareti olarak" özetledi.

Ancak sözlerinin devamında bu iki ülkenin üyeliklerinin TBMM'de onaylanacağını hatırlattı ve "Bu teröristleri bize vereceğinize söz veriyorsunuz, yasaları değiştirme sözü veriyorsunuz, bunlar yerine gelmezse, kusura bakmayın." diyerek iade sürecinin belirleyici olacağı uyarısını yaptı.

AFP haber ajansına konuşan Bakan Morgan Johansson, "İsveç'te İsveç kanunları bağımsız mahkemelerce uygulanır" dedi.

Johansson, İsveç vatandaşı olan kişilerin suçlu iadesi kapsamında olmayacağını vurguladı ve "İsveç vatandaşı olmayanlar başkan ülkelerin talebiyle iade edilebilir ama bu ülkelerdeki yasalar İsveç kanunu ve Avrupa Konvansiyonu ile uyumlu olmalıdır" şeklinde konuştu.

İsveç'te yayımlanan Aftonbladet gazetesinde yer alan habere göre, İsveç Yeşiller Partisi, Türkiye ile varılan anlaşmanın ayrıntılarının açıklanmasını talep etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısında, İsveç'in daha önce "60 terörist iadesi sözünü verdiğini", son müzakereler sırasında bu sayının 73'e çıktığını belirtmiş ve muhtıra için "Zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir" ifadelerini kullanmıştı.

"Şu anda cezai bir durum olmadıktan sonra cezaevinde gazeteci yok"

Yaklaşık bir saat süren basın toplantısının soru cevap bölümünde Erdoğan'a farklı alanlarda sorular da geldi.

Freedom House ve Uluslararası Af Örgütü adına soru sorduğunu söyleyen bir gazetenin Türkiye'de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusundaki meselelerini dile getirdi, "Binin üzerinde insan hakları aktivistinin cezaevine girdiğini" söyledi. "Sizin liderliğinizde Türkiye NATO üyeliğine uyuyor mu?" diye sordu.

Erdoğan, "Freedom House öncelikle kendisini sorgulaması lazım" yanıtını verdi:

"Türkiye'de 40 yılda 40 bin vatandaşımız öldürüldü. Şu anda Diyarbakır anneleri 1200 gündür HDP kapısı önünde evlatlarını bekliyor. Nerede bu Freedom House? Önce gelsin bir Diyarbakır annelerini ziyaret etsinler. Bu evlatları kaçıran PKK'lılar, YPG'liler bunu özgürlük adına mı yapıyor? Benim özgürlük alanım, sizin özgürlük alanına kadardır. Bu anlayışla bunu sürdürürsek netice alabiliriz."

Gazetecinin "Cezaevine attığınız gazeteciler, insan hakları aktivistleri hakkında ne diyeceksiniz?" sorusu karşısında Erdoğan şunları söyledi:

"Benim ülkemde şu anda cezai bir durum olmadıktan sonra hukuk noktasında herhangi bir cezai yaptırıma muhatap olmadıktan sonra gazeteci, kalemşör, fikir, bunlardan cezaevlerinde olan yok. Hepsi bunların sadece bir dezenformasyon. Bunları da biz yutmayız."

Afganistan'da terörle mücadele planı var mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan'da Türkiye ve NATO'nun terörle mücade planlarıyla ilgili soruyu da yanıtladı.

"Bizim burada 1000'e yakın askerimiz vardı, NATO ve ABD ile birlikte orada ciddi manada bir mücadele verdik" diyen Erdoğan "Afganistan'daki yeni sürece katkıda bulunma arzusuyla", Kabil Havalimanı'nın işletilmesini Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ele alabileceklerini söyledi.

Erdoğan ayrıca, "Terörist noktasında, belgeleriyle beraber şiddete başvurmanın yanı sıra birçok kişiyi öldürmüşler. Bu öldüren insanların hala terörle alakası yoktur deniliyorsa bizim o ülkenin yasalarına güvenmemiz söz konusu değil. İstihbarat örgütümüzün verdikleri belgelerle bu kişilerin bize iadesini isteriz, bu belgeler olmadan zaten biz iade talep etmeyiz" dedi.

"Siyasette 24 saatte çok şey değişir"

Basın toplantısında, Ukrayna ve Rusya temsilcilerinin İstanbul'da toplanmasını hatırlatarak, "Ben istiyorum ki bundan sonraki süreçte de bunu hızlandırarak devam ettirelim. Hele hele tahıl krizinin olduğu bir dünyada biz bunları çıkarabilirsek inanıyorum ki tahılın ulaşmadığı yerlerde bunun sıkıntısını çekenler rahatlayabilirler" dedi.

Suriye operasyonu ile ilgili soruya ise, "Uluslararası camianın anlamayacağı bir operasyonu yapmayız. Uluslararası camianın anlayacağı dilden, onların anlayacağı operasyonları yaparız. Türkiye bu konuda ciddi tecrübelere sahiptir, hiç endişe etmeyin" yanıtını verdi.

Erdoğan, Joe Biden ile gerilen ve son olarak NATO toplantısında tekrar düzelen ilişkileriyle ilgili ise, "Siyasette dün dündür bugün bugündür" dedi, "Siyasette 24 saatte çok şey değişir" şeklinde devam etti.

"Burada bir çelişki var: Demokratlar, Cumhuriyetçiler. Her iki taraftan da belli bir desteği almak gerekiyor. Sayın Biden kendinden emin, ben buna inanıyorum. Temennim odur ki dostluğumuza dayanışmamıza yakın bir neticeyi çıkaralım."

"Yunanistan germedikten sonra biz germeye meraklı değiliz"

Erdoğan Yunanistan'la gerilen ilişkilere dair ise, "Yunanistan germedikten sonra biz germeye meraklı değiliz. 147 kez hava sahamızı ihlâl eden Yunanistan bunun hesabını vermek durumundadır" dedi.

"147 kez hava sahamızı ihlâl edeceksin, Türk Hava Kuvvetleri gerekli cevabı verdiğinde de rahatsız olacaksın. Böyle bir şey yok. Lozan ve Paris antlaşmalarını okusunlar, buna göre de adımlarını atsınlar" sözlerini ekledi.

BBC TÜRKÇE