Fatih Portakal’ın tutuklanmasına az kaldı!

Metin Feyzioğlu'nun sıra dışı öngörüsü çok yakında gerçekleşir!

Fatih Portakal’ın tutuklanmasına az kaldı!

YUSUF İNAN YAZDI...

Fatih Portakal’ın tutuklanmasına az kaldı!

Metin Feyzioğlu, CHP Genel Başkanlığı’na cesaretlendiği dönemde, İzmir Otel’in terasında gazete imtiyaz sahipleri  ile gazetelerin yöneticilerini kahvaltılı basın toplantısına davet etmişti.

Organizasyonu yapan ünlü iş adamı Yerel Gündem gazetesi imtiyaz sahibi olarak beni de davet etti. 

Baştan uyardım. Ben gelirsem keyfiniz kaçar. Orada saksı gibi oturmam, Metin Feyzioğlu’na soru sorarım, sonra küsmece darılmaca olmasın, dedim.

Organizatör arkadaş davetin sahibi ben değilim. Metin Feyzioğlu, sizi bizzat davet etmemi istedi. Ben de kendisine, Yusuf İnan Ak Parti kurucusudur, muhalif bir gazetecidir, sonra keyfiniz kaçmasın, dedim. O da, tam benim istediğim olay bu. Ben düşüncelerimi, projelerimi anlatacağım, sorulara cevap vereceğim. Bir yola çıkıyoruz, bizi eleştireceklere ihtiyacımız var, demiş.

Bir gün önce kendisine yakın gazetecilerle akşam yemeği yemişler. Yemekteki gazeteci arkadaşlar da kendisini uyarmış!  Aziz Kocaoğlu, Yusuf İnan’ı  görünce yolunu değiştiriyor, bir terslik olmasın, demişler.

Metin Feyzioğlu kendinden emin beni ısrarla davet etmiş.

Hani bir söz var; "Çağrıldığın yere erinme, çağrılmadığın yerde de görünme" diye. Ben de  Feyzioğlu’nun davetine icabet ettim.

Kahvaltı süperdi!

Ama, Metin Feyzioğlu’na soru sormaktan çayımı bile içemedim!

Feyzioğlu toplantıya geniş beden bir kot pantalon ve pembemsi bir gömlekle katıldı. Çok rahattı. Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’nin ülkeyi felakete sürüklediğini, karşısında muhalefet olmadığını,  kendisinin Erdoğan’ın karşısında varlık gösteremeyen CHP’yi diriltmek istediğini açıktan söyledi.

Toplantıya katılan bazı önemli muhabirler ve haber müdürlerinin gözlerinin buğulandığını, ağlamamak için kendilerini zor tuttuklarını gördüm!

Ben de dahil, herkes CHP’den dertliydi!

Feyzioğlu, konuşmasında sık sık eleştirdiği Tayyip Erdoğan için;

Adam yüzde 49,83 oy almış. İlla daha fazlasını alacağım, Türkiye’nin yüzde yüzünün oyunu istiyorum," diyor.

Dedikten sonra, Ankara barosunu yüzde %58' oy oranıyla kazandığına vurgu yaptıktan sonra, gelecek seçimde yüzde yüzünün oyunu almak için çalışacağım demez mi?

Ben de lafı gediğine koydum.

Sayın Feyzioğlu, bu kadar konuştunuz, Tayyip Erdoğan’ı eleştirdiniz. Şimdi çıkmış Tayyip Erdoğan gibi,  "gelecek baro seçimlerinde yüzde 100’e talibim," diyorsunuz.

Bu açıklamanızla Tayyip Erdoğan’ın izinden gitmiş olmuyor musunuz, dedim!

O zamana kadar zar zor dayanan Feyzioğlu, elindeki çatalı masanın üzerine attı ve toplantıyı terk etti!

Ben geri gelir sanmıştım ama gelmedi!

Metin Feyzioğlu o toplantıda öyle ilginç ve sıradışı bir söz daha söylemişti ki, ben o sözünün doğruluğuna  yaşayarak tanık oldum.

Feyzioğlu, neden siyasete girmek istiyorsunuz, sorusuna şöyle cevap vermişti:

"Siz, her şeyden elinizi eteğinizi çekseniz, dağ başında kendinize sakin bir hayat kursanız. Kendinizi insanlardan soyutlasanız, münzevi bir hayat yaşasanız, siyaset sizi dağ başında  yine bulur. Güzellikle olmazsa, kolunuza kelepçe takar, yine siyasetin içine sokar," demişti.

O zaman Feyzioğlu’nun bu öngörüsüne burun kıvırmıştım. 

Aradan çok geçmeden CHP’li kardeşlerle, FETÖ’nün İzmir ve İstanbul Adliyelerindeki baskılarına, mobbinglere, dava ve soruşturma bombardımanına dayanamayarak pes ettim.

Gazetemin baskısını durdurarak, Ukrayna’ya gittim. Ukrayna'da evlendim, çoluk çocuğa karıştım, şehir dışında Fatih Portakal gibi kendime sakin bir çiftlik hayatı kurdum. Çiflikte,  eşim ve çocuklarımla birlikte koyun keçi bakıyordum.  Bahçesinde de kavun karpuz, domates, salatalık yetiştiriyordum.

Tam beş yıl sonra Metin Feyzioğlu’nun dediği gibi koluma kelepçe taktılar, özel uçakla Türkiye’ye getirdiler. 

Çaresiz, kaldığım yerden gazeteciliğe devam etmek zorunda kaldım!

Beni bırakın, evime aileme gideyim diyorum, eften püften şeyler uydurup, üç yıla yakın zamandır evime, aileme, çocuklarıma gitmeme izin vermiyorlar!

Zorla bana gazetecilik yaptırıyorlar!

O nedenle, merak etmeyin, Metin Feyzioğlu’na inanın ve güvenin…

Fatih Portakal’ın dönüşü benim gibi çok sürmez. Fatih Portakal az daha ayak sürürse, koluna kelepçe takılır  ve bir televizyonun penceresinden içeri atılır.

O zaman, FOX TV’de çalıştığından daha fazla, çalışır!  Dur deseniz de durmaz.

Hafta sonları çiftliğe, Armağan hanımın yanına git, deseniz de gitmez!

FOX TV'nin Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Fatih Portakal'ın ayrılığıyla ilgili "Fatih Portakal’a biz git demedik, kendisi gitmek istedi" şeklinde bir açıklama yaptı.

Fatih Portakal bu açıklamaları dinlediğinde ne demiştir?

“Doğan, milletin aklıyla alay etmeye kalkma, yemezler, demiş midir?

- Demiştir!

Yahu, adamı bir ay çalıştırıp, iki ay tatil yaptırıyordunuz. Bundan ala mobbing mi olur? Fatih Portakal en doğrsunu yaptı. Benim gibi mobbinglere dayanamadı, Armağan Portakal’ın çiftliğine sığındı!

Size bir sır vereyim.

Ak Parti ve Ak Parti Genel Başkanı, Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Portakal’ı mumla arayacak!

Erdoğan’ın çevresinde, Ak Parti içinde "strateji" bilen kimse kalmamış.

Fatih Portakal, Ak Parti ve Başkan Erdoğan için velinimetti, Türkiye’nin gazını alıyor, insanları rahatlatıyordu. Fatih Portakal gitti, milletin gazı içinde kaldı.

...

Ben, pes edip gittim.

"Türkiye’nin sahibi biziz" diyen FETÖ, kağıttan kuleler gibi yıkılıp yerin dibine battı.

"İzmir’i biz yarattık" diyen CHP'li yönetici ve başkanlar da  değişmiş!
 
Şimdi masalarında okey oynayacak adam  bulamıyorlarmış!

Fatih Portakal da gitti. 

Bundan sonrasını iyi takip edin!

...

Kehanet falan yok!

Metin Feyzioğlu'nun öngörüsü!

...

Bu arada CHP'nin başına geçmek isteyen adamı, Ak Parti'li yaptığımız da unutulmamalı (!)

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: gundem@sehitlerolmez.com