FR: Demokratlar Biden altında en geniş cepheyi hedefliyor

Belarus'taki kriz ve ABD'de yaklaşan seçimler Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

FR: Demokratlar Biden altında en geniş cepheyi hedefliyor

Lübnan eski başbakanlarından Hariri suikastında mahkemenin verdiği karar, Belarus'taki kriz ve ABD'de yaklaşan seçimler Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

Lübnan eski başbakanlarından Rafik Hariri'ye düzenlenen suikastta altı yıllık dava süreci sona erdi ve mahkeme kararını açıkladı. Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi suikastta Hizbullah ve Suriye bağlantısına dair delil olmadığına hükmetti.

Rheinpfalz gazetesinin yorumu şu şekilde:

"Refik Hariri'nin öldürülmesinin Esad rejimi ve Ortadoğu'daki tüm İran yanlısı güçlerin çıkarına olduğu kesin. (Hariri) Suudi Arabistan'ın ve ABD’nin Lübnan’daki adamıydı. Ancak öldürme gerekçesi, öldürdüklerinin kanıtı sayılamaz. O nedenle hâkimlerin büyük oyuncuları suçlamadan bırakan bir karar almasına saygı duymak gerekir. Lübnanlılar şu sıralar çok daha başka dertlerle meşgul. Ülke 4 Ağustos'taki Beyrut liman patlamasının şokunu atlatabilmiş değil. Ekonomi çöküyor. Ülkelerinin şimdiye kadar hep olduğu gibi dini cephelerin ve yolsuz seçkinlerin iktidar mücadelelerinde bir rehine haline gelmesinden vatandaşlar muzdarip oluyor.”

Hariri suikastı davasıyla ilgili Hessische Niedersächsische Allgemeine ise şu yorumu yapıyor:

"Mahkemenin kararı ne suikastçılara ve suikastın arkasındaki kişilere ışık tutabildi ne de ülkenin iç barışını bulmasına yardımcı olabilecek. Lübnan mezhepler, partiler ve aşiretler arasında bölünmüş olarak kalmaya devam ediyor. Hükmün siyasi bir dönüm noktası olacağını ya da en azından yaraları saracağını düşünenler hayal kırıklığına uğradı. Birçok Lübnanlı boşvermişlik ve hayal kırıklığı içerisinde mahkemenin hükmüne dikkat etmeyecek bile. (Lübnanlılar) hala hayata bir parça yer açabilmek için Beyrut'taki patlamanın enkazını kaldırıyor.”

Almanya Başbakanı Merkel ve Rusya lideri Putin

Almanya Başbakanı Merkel ve Rusya lideri Putin

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'ya yaptığı şiddete başvurmama çağrısını Franfurter Allgemeine Zeitung şöyle yorumluyor:

"Başbakan Merkel, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde Lukaşenko'ya muhalif göstericilerin üzerine şiddetle gitmeme çağrısı yaptı. (…) Her ne kadar Minsk'teki otokrat kayıtsız şartsız Moskova'ya sadık olmasa da mevcut krizde onun üzerinde hiç kimsenin Putin kadar nüfuzu yok. Kremlin Lukaşenko'yu devirebilir ya da devrilişini izlemekle yetinebilir. Komşusunda olan bitene askeri araçlarla müdahale etmesi ise Minsk'teki iktidar mücadelesinden uluslararası bir krizin doğmasına neden olur. Belarus'ta Lukaşenko rejimini kurtarmak ve protesto hareketini bastırmak için ‘küçük yeşil adamcıkların' [Kırım'daki Rus askerleri için kullanılan tabir] ortaya çıkması Batılı demokrasilerle Rus otokrasisi arasında soğumuş olan ilişkileri nihai olarak dondurur.”

ABD'de seçim mücadelesi yaklaşırken Demokrat Parti tüm renklerden muhalefete adayları Joe Biden arkasında birleşme çağrısı yapıyor. Frankfurter Rundschau'nun konuyla ilgili yorumu şu şekilde:

"Joe Biden öncülüğünde Demokratların verdiği mesaj açık: Beyaz Saray’daki otokrat narsist tarafından temsil edilmediğini düşünen ve Amerikan demokrasisinin bir zamanlar gururla anılan değerlerinden kaygılanan tüm güçleri en geniş cephe altında toplamak istiyorlar. 3 Kasım'daki seçim, görevini sabote ederek seçimlerin manüplasyonuna hazırlanan bir adama toplumun geniş kesimlerinden verilen bir ret yanıtı, bir terbiyeliler ayaklanması olacak. Bu dayanışmanın siyasi içerikteki sertliği kaybetmeye mal olması, madde madde kesinlik taşıyan parti programlarına alışmış olan Almanları rahatsız edebilir. Ancak sırf somut politika, Kongre'deki çoğunluk ilişkilerine sıkı sıkıya bağlı değil. Eğer sonunda yine Donald Trump kazanacak olursa en güzel ve detaylı reform niyetlerinin de bir anlamı olmaz.”

Deutsche Welle Türkçe