Gençlerin çoğunluğu ‘Bu siyasetçiler ve partilerle olmaz’ diyor

Bekir Ağırdır ve Murat Sabuncu Sayıların Dili’nde yorumladı

Gençlerin çoğunluğu ‘Bu siyasetçiler ve partilerle olmaz’ diyor

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır: Gençlerin çoğunluğu ‘Bu siyasetçiler ve partilerle olmaz’ diyor

Bekir Ağırdır ve Murat Sabuncu Sayıların Dili’nde yorumladı

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, seçmen davranışına yönelik yaptığı son araştırmanın “Gençlerin Türkiye’nin geleceğine olan derin korkuyu ve sarsılmayı” ortaya koyduğunu söyledi. Ağırdır “Ocak ayı bulgumuza göre; 15-18 yaş arası gençlerin yüzde 70’i ‘bu siyasetçilerle olmaz’, 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 60’ı ‘bu siyasetçiler ve partilerle olmaz’ diyor” dedi.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve T24 Yazarı Murat Sabuncu KONDA’nın seçmen davranışlarına yönelik son araştırmasını Sayıların Dili’nde yorumladı.

Seçmen davranışına yönelik yaptıkları araştırmayı paylaşan Ağırdır, 56 milyon seçmenin ‘çekirdek seçmen’, ‘sempatizan seçmen’,’kabuk seçmen’ ve ‘gri alandaki seçmen’ olarak kategorize edildiğini, ‘çekirdek seçmen’in ‘sempatizanlığa’ kaymaya başladığını ve 'sempatizanlığa' gelen seçmenin sonraki durağının da 'gri alan' olduğunu' söyledi.

“Gri alana gelmek demek bir başka sese, söze kulağını açmak demek. Şu anda Türkiye’deki durum budur. Türkiye’deki 56 milyon seçmenin en büyük kümesi bu gri alana yığılmış durumda” diyen Ağırdır şu an her partide bir çözülme olduğunu ifade etti.

Seçmen davranışını da 5 ayrı kategoride değerlendirdiklerini ifade eden Bekir Ağırdır,  ‘liderci seçmen’, ‘ideolojik seçmen’, ‘taraftar seçmen’,’son dakikacı seçmen’ ve ‘partisiz seçmen’ şeklindeki gruplandırmayı şöyle açıkladı:

“Seçmenlerin bir kümesi var ki parti ile gerçekten lider üzerinden ilişki kuruyor. Biz onlara ‘liderci seçmen’ diyoruz. Seçmenin yüzde 33’ü gibi bir küme var buna da ‘ideolojik seçmen’ diyoruz. Oy vereceği parti ile fikri bir beraberlik arıyor. ‘Taraftar seçmen’nin de parti ile duygusal bir ilişkisi var. Rasyonel bir gerekçesi olmayabilir tıpkı takım tutmak gibi. Bunlar da aşağı yukarı yüzde 20’ler civarında. Bir de yüzde 10 civarında olan, gerçekten siyasetle ilgisi olmayan, bilgisi de olmayan insanlardan oluşan ‘ son dakikacı seçmen’ var. Bütün kampanya ve vaatler daha çok bu kümede etkili oluyor. Başka bir yüzde 10’luk grup, ’partisiz seçme’ dediğimiz grup. Muhtemelen benim gibi her şeyi bildiğini varsayan her şeye maydanoz olan, parti beğenmeyen ama seçim sabahı da gidip birisine oy veren insanlar kümesi… Her partinin tabanına bu beş küme üzerinden analizler yapmak mümkün.”

Seçmen davranışını futboldan bir benzetme ile açıklayan Ağırdır, hanenin geliri ve düzenini seçmenin kalesi olarak nitelediğini belirterek, “Eğer bir partinin ekonomideki duruma yönelik bir vaadi yoksa sadece değerler ve ideoloji ile siyaset yapıyorsa, insanlara değmiyor. Çünkü insanların önce hayatlarını sürdürmek gibi bir meseleleri var” dedi.

KONDA’nın Aralık ayı ‘hane ekonomisi’ araştırma sonuçlarını da paylaşan Bekir Ağırdır’ın değerlendirmesi şöyle:

“Araştırmaya katılan insanların sadece yüzde 16’sı Aralık ayında tasarruf yapabildiğini, yüzde 55’i ise geliri ile giderinin birbirine denk olduğunu söylemiş. Bu ne demek; her yüz evin 29’unda gelir giderden eksik olmuş Aralık ayında. Peki bu açığı nereden kapatmış? Ya yarı aç, yarı tok yaşamış, ya da komşunun desteği ile yaşamış. Yine Aralık ayı bulgumuza göre ülkede sosyal politikalardan yararlanan insan sayısı yüzde 30’a gelmiş. Sosyal politikaların niteliğine baktığınız zaman sadece tüketime giden, üretken bir yatırıma dönüşen bir sosyal hizmet değil. Dolayısıyla bu rakamlar seçmenin siyasi iktidarı sorgulayacağını ima ediyor. Ama bu sorgulamalar, bu politikaların sürüp sürmeyeceği kaygısıyla iktidar lehine de çalışabilir. Diğer partilerin bu politikalara devam edip etmeyeceğine yönelik kuşku varsa buna göre davranabilir.”

T24