Haksız tutuklayanın yanına bırakanla bırakmayan bir mi!

Haksız kararların cezasını, o kararları verenler ödeyecek...

Haksız tutuklayanın yanına bırakanla bırakmayan bir mi!

Haksız tutuklayanın yanına bırakanla bırakmayan bir mi!

AKİF BEKİ YAZDI...

Balyoz ve Ergenekon davalarında yıllarca tutuklu yargılanıp beraat edenlere bir bir tazminat kararları çıkıyordu.

16 Aralık 2016'da, Hürriyet'te şu başlıkla yazmıştım:

"Parasını tutuklayandan alın bari".

Sonra "Hakim ve savcının yanına kaldıkça", "Görevi kötüye kullanan yanmadıkça", "Kavala'nın tazminatını kim ödeyecek peki" gibi başlıklarla kaç kere daha sordum burada.

Mahkemeler, tazminat paralarının yasal faizi ile Hazine'den alınarak haksız tutukluluk mağdurlarına ödenmesini emrediyor.

Para devletten yani sizin, benim cebimizden alınıyor.

Dava; Adalet Bakanlığı’na açılıyor, cezaya ise hepimiz çarptırılıyoruz. Haksız, hukuksuz kararlara ortakmışız gibi.

Tazminatların, haksız karar verenlere ödetilmesini dört gözle bekleyenlerdendim.

Ceza, hakim ve savcıya döndürülmedikçe hukuksuzluğu önlemek mümkün mü?

Haksız tutuklama mağdurlarının tazminat talebini, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesi düzenliyor. Tazminat davaları, ancak devlet aleyhine açılabilir diye.

Devlet, tazminatı ödüyor ama görevini kötüye kullanma hallerinde güya hakim ve savcılara bir yıl içinde rücu etmek şartıyla.

Kaçına döndürüldü?

Haksız yere içeride tutulanların kayıp yıllarını, hiçbir tazminat geri getiremeyecek elbette.

O yüzden aslolan, tutuksuz yargılamaydı.

Yine de tutuklu yargılamada ısrar ediliyorsa... Haksız yargı kararlarının cezası, bari vergi mükelleflerine ödetilmesin isteyenlerdendim.

Fakat bu çarpıklığa bir son verilmedi.

Hâkim ve savcılar, ‘tutuklu yargılama’ mağdurlarına karşı bir hukuki sorumluluk taşımıyorsa onları keyfi ve yanlış uygulamalardan ne alıkoyacaktı? Hiçbir şey alıkoymadı.

O kararları verenleri bir daha düşünmeye zorlayacak bir yola gidilmedi.

Hakimlerin, tutuklama kararı verirken iki kez düşünmesi, kılı kırk yarması o gün, bugündür sağlanmadı.

Bir mahkemede ağırlaştırılmış müebbet alana, bir başka mahkeme nasıl beraat ve tahliye verebilir?

Haksız çıkan karar ve işlemleri, hakim ve savcıların yanına kalırsa olacağı buydu.

Açık bir kasıt unsuru bulunmadığı sürece, kararı Yargıtay’da bozulan ya da AYM'den, AİHM’den dönen hâkimlere zaten rücu ettirilmiyor ceza.

İktidar, ısrarla 'tazminatını ben üstlenirim, sen yeter ki elini rahat tut' diyorsa hakim ve savcıları, görevi kötüye kullanmaktan caydıracak bir mesaj verilmediği açık.

Beklediğim haber, nihayet geldi. Ama iktidardan değil Millet İttifakından.

Seçimi kazanırlarsa vaatlerinden biri; haksız kararların cezasını, o kararları verenlere ödetmek.

Bir gün muhalefetin, AK Parti'ye hak, hukuk, adalet vaatleriyle meydan okuyacağını ve bunun karşılık bulacağını kim söylerdi!

https://www.karar.com/yazarlar/akif-beki/haksiz-tutuklayanin-yanina-birakanla-birakmayan-bir-mi-1595429

AKİF BEKİ  /KARAR