Hepimiz O Hakime hesap vereceğiz

Adaletin birinci şartı yargı bağımsızlığı

Hepimiz O Hakime hesap vereceğiz
SULTAN ABDÜLHAMİD’İN “MAHKÛM EDİLSİN” DEDİĞİ NAMIK KEMAL’İ BERAAT ETTİREN SUPHİ PAŞA: HÜNKÂRIN DA, BENİM DE HUZURUNA ÇIKACAĞIMIZ BİR HÂKİM VAR Kİ, YALNIZ ONDAN KORKARIM

ADALETİN BİRİNCİ ŞARTI

AYM Başkanı Zühtü Arslan: “Namık Kemal adaletin sağlanmasının birinci şartının yargı bağımsızlığı ve hâkim teminatı olduğunu belirtti, ama adaletin söylem değil, eylem meselesi olduğunu tutuklu yargılandığı bir davada tecrübe etti. Bunu ona öğreten de ‘nebbaş’ dediği istinaf mahkemesinin başkanı oldu.”

TÜM ZAMANLARIN HÂKİMLERİNE

“Herkes mahkûmiyet beklerken Namık Kemal’i hürriyetine kavuşturan bir karar verildi. Kızı bu kararı verirken korkup korkmadığını sorunca, mahkeme başkanı tüm zamanların hâkimlerine unutulmaz bir ders olan şu cevabı verdi: 'Yarın huzuruna çıkacağımız bir Hâkim var ki, yalnız Ondan korkarım!'”

***

Hepimiz O Hakime hesap vereceğiz

AYM Başkanı Zühtü Arslan, Namık Kemal’i hürriyetine kavuşturan kararı veren hakim Suphi Paşa’dan alıntı yaparak, ‘Yarın hünkârın da, benim de huzuruna çıkacağımız bir hâkim vardır ki, yalnız ondan korkarım!’ dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin 61. kuruluş yıl dönümü töreninde konuştu. Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törende yaptığı konuşmada Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminin önemli devlet adamlarından Abdüllatif Suphi Paşa’nın bir anısını anlatarak ‘adalet’ mesajı verdi.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesinin ilk anayasamız olan Kanun-i Esasî’de ‘Mahkemeler her türlü müdahelâttan azadedir’ (m.86) hükmüyle yer aldığını belirten Arslan, ‘Meşrutiyet döneminde bu hükmün uygulamasını bizzat yaşayarak gören kişilerden biri Namık Kemal’dir. Ünlü şair, yazılarında devletin devamının ve halkın bahtiyar olmasının yolunun adaletten geçtiğini ifade eder. Örneğin bir şiirinde şöyle der: ‘Bulunmazsa adalet milletin efrâdı beyninde, Geçer bir gün zemîne arşa çıksa pâye-i devlet.’ Kısacası, adaletin olmadığı yerde devletin payesi veya gücü arşa çıksa bile bir gün yerle bir olur’ ifadelerini kullandı.

Adaletin birinci şartı yargı bağımsızlığı

Namık Kemal’in adaletin sağlanmasının birinci şartının yargı bağımsızlığı ve hakim teminatı olduğunu belirttiğini ancak adaletin aslında söylem değil bir eylem meselesi olduğunu tutuklu yargılandığı bir davada tecrübe ettiğini anlatan Arslan, şunları kaydetti: “Bunu ona öğretecek olan da, birkaç yıl önce yazdığı mektupta kendisinden ‘nebbâş’ yani ‘mezar soyguncusu’ diye bahsettiği İstinaf Mahkemesi Başkanı Abdüllatif Suphi Paşa’dan başkası değildir. Duruşma yoğun bir ilgi altında gerçekleşmiştir. Yapılan telkinlerin de etkisiyle, başta Namık Kemal olmak üzere hemen herkes mahkûmiyet kararı beklemektedir. Ancak, beklenenin tersine, Namık Kemal’i hürriyetine kavuşturan bir karar verilmiştir. Kızı bu kararı verirken korkup korkmadığını sorduğunda, Mahkeme Başkanı Suphi Paşa tüm zamanların hâkimlerine unutulmaz bir ders niteliğinde olan şu cevabı vermiştir: ‘Yarın hünkârın da, benim de huzuruna çıkacağımız bir hâkim vardır ki, yalnız ondan korkarım!’”

***

Abdülhamit Suphi Paşa’ya dokunmadı

Karar Gazetesi yazarı Taha Akyol, “AYM Başkanı ne diyor?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Akyol, “Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Zühtü Arslan’ın konuşmaları bir yönüyle hukuku ve yargı bağımsızlığını savunması, öbür yönüyle yüksek akademik kalitesi ile büyük değer taşıyor. Zaten Anayasa Mahkemesi yargıcı olmanın asıl şerefi, oraya atanmaktan ziyade, orada hukuku üstün tutma çabasına ve bunun gerektirdiği yüksek hukuk bilgisine bağlıdır” dedi. Prof. Arslan’ın konuşmasında verdiği yargıç örneğini hatırlatan Akyol, “Abdülhamid’in mahkûmiyet talebine rağmen Namık Kemal hakkında beraat ve tahliye kararı veren bağımsız yargıç Abdüllatif Suphi Paşa! Padişaha da “yarın ikimizin de huzuruna çıkacağımız büyük Sultan’dan korkarım” diye haber göndermişti. Abdülhamit Suphi Paşa’ya dokunmadı, azarlamadı bile” ifadelerini kullandı.