Bu tartışmanın yeniden kendi rayına oturtulması gerekiyor. Tabii sorunun çözümü iyi niyetle ve içtenlikle isteniyorsa…
Türkiye’deki hukuk probleminin ne olduğu belli. Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılması sonucunda yargı düzeninin siyasallaşması… Siyasi iktidara bağlı bir yargı mekanizmasının devreye girmesi… Yerel mahkemelerin ülkedeki en yüksek yargı mercii ve nihai hüküm makamı olan Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımaması ve bu yolda siyasi iktidardan destek ve teşvik görmeleri… “Kanun önünde eşitlik” ilkesinin fiilen uygulamadan kaldırılması… Yargı kararlarının öngörülebilirliğinin kaybolması…
***
Yargının siyasallaşmasının sembolü olan bazı isimler ve hadiseler var bir de. Haklarında “her ne olursa olsun hapishaneden çıkartılmamaları” yolunda özel talimat verilmiş olduğu düşünülen kişiler var. Bunlardan biri için bir mahkemeden beraat ve tahliye kararı çıkarsa anında başka bir mahkeme başka bir dosyadan -bazen de aynı dosyadan- tutuklama kararı çıkartıyor.
Bu “kişiselleştirilmiş yargı” süreci toplumdaki adalet duygusunu kanatıyor. Hukuka güveni ortadan kaldırıyor. Hükümetin hesaba kattığı tek sakınca olarak, ülkemizi yabancı yatırımcılar nezdinde güvensiz ve öngörülemez hale getiriyor.
Burada adaletsizliğin ve hukuksuzluğun mağdurunun kimliği önemli mi? Elbette değil. Bu noktada adaleti -veya hükümetin bugünlerde ortaya attığı adıyla hukuk reformunu- belirli kişiler için mi isteyeceğiz? Tabii ki hayır. Ama maalesef Bülent Arınç’ın tv mülakatından yansıyan sözlerinin başlattığı tartışma bunun tam aksi yönünde cereyan etmekte. Arınç’ın Selahattin Demirtaş’ın kitaplarını beğendiğini söylemesi, bu kitapları okuyarak Kürt sorununun vahametini daha iyi anladığını ifade etmesi meseleyi bambaşka bir yere taşıdı.
**
Şimdi HDP’nin terörle mesafesi tartışılıyor, hukukun üstünlüğü değil.
PKK’nın cinayetlerine kurban giden masum siviller ve asker-polis şehitlerimiz gündeme geliyor yargının siyasallaşması eleştirilerinin karşısına.
Kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılmasına yönelik şikâyet ve itirazları topyekûn Kürt sorunu ve terör tartışması susturuyor. Demirtaş’ın kitaplarının içeriği konuşuluyor asıl konuşulması gereken sistemik sorunlar yerine. Sonuçta mesele sanki Demirtaş meselesiymiş gibi anlaşılıyor toplumun hiç değilse bir bölümünde.
Onun için samimi niyet sahiplerinin bu tartışmayı yeniden rayına sokacak şekilde bir dil ve üslup takınmaları lazım. Değerleri, normları, hakları yani hukuku savunmak ve bundan kimin yararlanacağına kimin zarar göreceğine bakmadan bunu yapmak zorundayız.
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/hukukun-disina-cikan-hukuk-tartismasi-1587752
İBRAHİM KİRAS / KARAR
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Mayıs 28, 2021 0
Editor Kasım 3, 2019 0
Editor2 Nisan 19, 2024 0
Editor2 Nisan 19, 2024 0
Editor Kasım 30, 2019 0
Editor2 Nisan 25, 2024 0
Editor2 Nisan 25, 2024 0
Editor2 Nisan 25, 2024 0
Editor2 Nisan 25, 2024 0
Editor Ağustos 26, 2019 0
Eski müttefikler arasında bir mutabakat sağlama azmi olmadığı sürece G7 önemini...
Editor Ekim 17, 2019 0
“AYAK TIRNAĞI BİLE SÖKÜLMÜŞ ÇOCUĞUMUN, ÇOK İŞKENCE EDİLMİŞ”
Editor Ekim 14, 2020 0
NTU 2020 üniversite sıralamaları yayınlandı
Editor Aralık 19, 2020 0
“Veriler görülmeksizin aşı uygulaması olmamasını bekliyoruz”
Editor Eylül 27, 2020 0
Yavaş, "Yerli üreticimize nefes olacak yeni projelerimizi yakında açıklayacağız"
Editor Ekim 11, 2019 0
Uyarıyorum: Trump’ın derdi ile Türkiye’nin çıkarları örtüşmüyor…
Editor Mart 16, 2020 0
Fed faizleri neredeyse sıfıra indirirken 700 milyar dolar tahvil alımı yapacağını...
Editor Ekim 9, 2020 0
"YASAMA DOKUNULMAZLIĞINDAN FAYDALANMASINI ENGELLEYEN AÇIK BİR HÜKÜM BULUNMAMAKTADIR"
Editor Mart 6, 2021 0
DÜNYACA ÜNLÜ UZMANLARI BİR ARAYA GETİRDİ
Editor Aralık 18, 2019 0
Kramp-Karrenbauer birkaç hafta önce de Kosova'daki Alman askerlerini ziyaret etmişti