İktidar medyası da ilk kez yazdı: Çözüm süreci

SURİYE’YE GEÇEMEZLER

İktidar medyası da ilk kez yazdı: Çözüm süreci

Odatv günlerdir altını çiziyordu iktidar medyası da ilk kez yazdı: Çözüm süreci

Odatv'nin aylardır dile getirdiği yeni çözüm süreci ile ilgili iktidar medyası da artık sessiz kalmıyor. Türkiye gazetesi, Ankara ile Irak'ın "ortak mücadele" kararıyla köşeye sıkışan terör örgütü PKK'nın, Nevruz'da "barış ya da silah bırakma çağrısı" yapmaya hazırlandığını yazdı.

AKP'nin şubat ayında 40 maddeden oluşan kanun teklifinde yer alan belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili düzenlemelerde değişiklik içermesiyle başlayan tartışma aynı hafta Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu'nun Diyarbakır’da yeni bir "çözüm süreci" için terör örgütü PKK'ya silah bırakma çağrısında bulundu.

Daha sonra, cezaevinde tutuklu bulunan DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak ise Leyla Zana'nın çözüm süreci için "Dondurucudan çıkarıp bu işi ele almak gerekiyor" sözlerine "Önemli buluyorum. Bu çağrı da yapılabilir." diyerek destek verdi.

Yeni çözüm sürecinin ayak sesleri adım adım duyulurken iktidar medyası da konuya kayıtsız kalmadı.

Türkiye gazetesinde yer alan haberde, Türkiye’de bütün faaliyet alanlarını kaybeden, ardından Irak’ta köşeye sıkıştırılan terör örgütü PKK, Bağdat-Ankara arasında varılan mutabakat sonrası barış çağrısına hazırlanıyor. Kürt araştırmacı İbrahim Güçlü, Kandil’in 21 Mart’ta Nevruz’u bahane ederek bu adımı atacaklarını ve başka çıkış yollarının kalmadığını söyledi.

"PKK'SIZ DÖNEM BAŞLIYOR"

Terör örgütünün içten içe kaynadığını ve çetin tartışmaların yaşandığını kaydeden İbrahim Güçlü şunları kaydetti:

"Tarihî bir fırsat sunuldu önlerine ancak istismar ettiler. Şimdi silah bırakma ve eylemsizlik kararı almaya hazırlanıyorlar. Suriye ile ya da KYB ile birleşme dâhil yapacakları hiçbir çağrının anlamı yok. Kürtler için kıyım makinesine dönüşen PKK bundan Irak’ta olmayacak. PKK’sız dönem başlıyor. Irak ve Türk taraflarının vardığı mutabakatın kendileri için yıkım olduğunu biliyorlar. Bundan sonra Kürtler adına konuşulacak makamın PKK olmayacağını bütün taraflar gördü. Örgütte silah bırakma, barış çağrısı seçeneklerine karşı çıkanlar silahlı isyana devam edecek ama yok edilecekler.

"TARİHTEN SİLİNME ZAMANLARI GELDİ"

Kandil tehdidi ortadan kalkarsa siyasi uzantıları da bundan etkilenir. Kürtleri kriminalize etmek dışında hiçbir şey yapmadılar. Irak’ta da Türkiye’de olduğu gibi köy, kasaba ve şehirlere korku salıp, terör estirdiler. Geçtiğimiz günlerde Türk üslerine saldırmaları bir intihardı. Artık tarihten silinme zamanları geldi. Geçen 40 yılda bölgeye sadece kan ve gözyaşı getirdiler."

"KALKINMA YOLU PROJESİ ADINA DA ÇOK KIYMETLİ"

Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı İsmail Hakkı Pekin de TSK’nın mevcut harekât alanına Mahmur-Sincar-Süleymaniye aksını dahil ederek terörün askerî, lojistik, ekonomik kaynaklarını kurutacağını söyledi.

Türkiye’nin PKK’yı çepeçevre kuşatma ve kaynaklarını kurutma yanında Irak’a siyasi, ekonomik ve güvenlik paketi sunduğunu kaydeden Pekin “Bu operasyon askerî olduğu kadar Kalkınma Yolu Projesi adına da çok kıymetli. Ovaköy’den Basra’ya uzanan koridorun güvenliği, PKK’nın Suriye-Irak-İran geçişlerini de engelleyen bir mahiyet arz ediyor. Pençe Harekât dizesi ve mevcut TSK yerleşim haritası yaz başlangıcı ile değişecek.” dedi.

ROL KAPMA YARIŞI VAR

PKK’nın tarihî kırılma yaşadığı tespitinde bulunan Prof. Dr. Âdem Palabıyık ise Kandil’in kendi içerisinde olduğu kadar uzantıları ile de problem yaşadığını kaydetti. Palabıyık şöyle konuştu:

"PKK bir yandan varoluş savaşı verirken diğer yandan örgüt içerisinde yeni güç odakları oluşuyor. Öcalan, Kandil, DEM ve Demirtaş bir anlamda dört ayaklı PKK içi güç mücadele merkezleriydi. Kandil ve Irak merkezli gelişmelere paralel Demirtaş’ın Erdoğan’ı çözümün adresi olarak göstermesi çok önemli. PKK sonrası adına rol kapma yarışı başladı. Kandil içerisinde de kavga farklı düzeyde yaşanıyor.

SURİYE’YE GEÇEMEZLER

PKK kadrolarının özellikle üst yönetimin toplu hâlde Suriye’ye geçişi mümkün değil. Böyle bir durumda Türkiye’nin bütün haklı tezlerini doğrudan kabullenmiş olacaklar. İran’a da aleni bir PKK göçü olamaz. Şu an önlerinde sadece tek taraflı ateşkes ya da barış çağrısı yapmak kalıyor. Bunu can simidi olarak görüyorlar. Çekip gitme, teslim olma ya da ateşkes ve barış dışında önlerinde seçenek kalmadı. Türkiye bu noktada süreci kendi istediği boyutta şekillendirecek. PKK’nın tamamen yok edilmesi dışında AK Parti yönetimi PKK’ya yeni bir şans tanımayacak. Ancak toplumsal barış adına bazı adımlar gelebilir. Böyle bir durumda PKK’nın sıfırlandığı bir bölge denklemi her açıdan tarihî fırsatlar sunar."

Odatv.com