İnfaz paketi: Muhalefet hangi noktalara şerh koydu?

AYM tarafından kapsam genişletilebilir

İnfaz paketi: Muhalefet hangi noktalara şerh koydu?

TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen yeni infaz paketine muhalefet şerhi koyan CHP, "düzenlemenin kısmi af" niteliğinde olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi'ne başvuru halinde kapsamın genişleyebileceği uyarısında bulundu. CHP ayrıca, bir kereye özgü üç yıl olarak uygulanacak denetimli serbestlikten tutuklu gazetecilerin de yararlandırılmasını istedi.

Cezaevlerinden yaklaşık 90 bin kişinin tahliyesinin öngörüldüğü yeni infaz düzenlemesine ilişkin AKP ve MHP imzasıyla hazırlanan yasa teklifinin bu hafta TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek hızla yasalaştırılması planlanıyor.

Komisyonda son derece sınırlı değişiklik yapılan teklifin Genel Kurul'daki görüşmelerinde de önergelerle değişiklik yapılabileceği belirtiliyor. Komisyonda kabul edilen teklife muhalefet şerhi koyan CHP, HDP ve İYİ Parti yapılması gereken düzenlemelere ilişkin önerilere de yer verdiler.

CHP'nin muhalefet şerhinde yer alan bazı öneriler şöyle:

  • 6,5 yılda bir af yapıldı: Tarihe bakıldığında ne yazık ki çeşitli adlar altında ülkemizde 100'ü aşkın af düzenlemesi hayata geçirilmiştir. Yıl ortalamasını çıkardığımızda 6.5 yıl gibi sorunlu bir ortalamayla karşı karşıyayız. Görüşmeleri yaklaşık 18 saat süren yasa teklifi de kısmi af niteliğindedir.
  • Eşitlik ilkesine aykırı: Yasa teklifi, birçok yönden Anayasa'ya aykırıdır. Tutuklu ve hükümlüler arasında keskin bir ayrım yapılması, gerçek suçlular- siyasi (sanal) suçlular arasında ayrımcılık, terör suçlarının tümden kapsam dışı tutulması Anayasa aykırılıkların başında gelmektedir.
  • İndirim ve afta siyasal suçlulara öncelik tanınmalı: Siyasal suçların muhatabı, ilke olarak yöneticiler olup, bu suçların yelpazesi, siyasal rejimlerin demokratik olma derecesini de ortaya koyar. Şu halde siyasal suçlar, ilgili devlette yürürlükte olan siyasal rejim ve/ya sisteme bağlı olarak değişen suçlardır. Bu nedenle, "düşünce suçları", siyasal niteliklidir: Söz, yazı, slogan, afiş, pankart, gösteri ve yürüyüşler, protestolar, örgütlenme özgürlükleri… 'Cumhurbaşkanına hakaret' buna tipik örnektir: Hakaret, adi suç (TCK 125); ama 'cumhurbaşkanına hakaret' (TCK 299), siyasal suçtur. Bu nedenle, indirim ve afta öncelik siyasal suçlara tanınmalı.
  • AYM tarafından kapsam genişletilebilir: Bu düzeltmeler yapılmadığı sürece, teklifin bu şekilde yasalaşması, Anayasa'ya aykırı olacaktır. Anayasa uyarınca af düzenlemelerinin 3/5 çoğunlukla yasalaştırılması zorunluluğu da teklifin yasalaşıp uygulamaya konulmasının ardından Anayasa Mahkemesi'nin gündemine gelmesi durumunda, aykırılık temelinde genişlemesini kaçınılmaz kılacaktır.
  • Resmi ilan sınırlaması kaldırılmalı: Basın İlan Kurumu'ndan ilan ve reklam alma kriterine dayalı olarak hükümlülerin haklarına sınırlama getirilmesi, o hükümlünün okuduğu gazete nedeniyle cezalandırılması anlamı taşımaktadır. Basın İlan Kurumu'nun sistematik hale dönüştürdüğü eleştirel gazetecilik yapan yayın organlarına yönelik resmi ilan kesme cezaları göz önüne alındığında, hükümlülerin haber alma hakkının engellendiği tartışmasız şekilde görülecektir.
  • Kapasite daha da artacak: Getirilecek uygulamanın en net sonuçlarından biri, basit suçlardan kısa süreli hapis cezası alanların da artık cezaevinde girmesi olacaktır. AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına eleştirel yorum yapanlara sıklıkla açılan soruşturma ve davalar neticesinde verilen cezaların büyük bir kısmı artık cezaevlerinde geçirilecektir. Maddenin uygulamaya konulması durumunda, şu anda 300 bin civarında olan tutuklu-hükümlü sayısının çok kısa bir zamanda 500 binlere çıkması kaçınılmaz gözükmekte.
  • Denetimli serbestlik gazetecileri de kapsamalı:Türkiye'nin hem demokratikleşmesi hem de uluslararası alanda 'en fazla gazetecinin cezaevlerinde bulunduğu ülkeler' arasında ilk sıralarda yer almasından kaynaklı zedelenen algısının düzeltilmesi amacıyla üç yıla çıkartılan denetimli serbestlik süresinin bu kişileri de kapsaması gerekmektedir.

HDP: AİHM Kararlarına aykırı

HDP tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde paketin bir "özel af" niteliği taşıdığı ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurgulanarak, "Paket, içerdiği birçok düzenleme ile başta Anayasa olmak üzere, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına açıkça aykırılık teşkil etmektedir" görüşüne yer verildi.

HDP'nin eski eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, çok sayıda HDP üyesiyle birlikte cezaevinde bulunuyor

HDP'nin eski eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, çok sayıda HDP üyesiyle birlikte cezaevinde bulunuyor

HDP'nin muhalefet şerhinde dikkat çeken bazı ayrıntılar şöyle:

  • İdamın öznesi olacaklar: Cezaevlerinde yüzlerce ağır hasta mahpus olup bağışıklık sistemleri olası Covid-19 virüsünü tolere edecek durumda değildir. Acilen bir önlem alınmaz ve tahliyeler sağlanmazsa toplumda umulmadık yeni yaralar açılacak ve cezaevindeki mahpuslar kaldırıldığı düşünülen idam cezasının birer öznesi olacaklardır.
  • Terör suçu kapsamı ağır ihlal: Terör tanımının oldukça geniş tutularak düşünceyi ifade hallerinin hepsinin terör suçu kapsamında değerlendiriliyor olması bakımından da söz konusu infaz rejimi, açık ve ağır bir insan hakkı ihlalidir.
  • Muhaliflere yer açılıyor: Cinsel suçlar, uyuşturucu, rüşvet, irtikap, kaçakçılık ve benzeri suçlardan cezaevinde olanlar tahliye edilerek muhaliflerin en ufak bir eleştirileri gerekçe gösterilerek cezaevine girmelerine yer yapılmaktadır. İşbu kanun teklifi güdülen amaç bakımından da büyük tehlike barındırmaktadır.
  • Taciz ve erken yaşta evliliği artırır: Cinsel dokunulmazlık kapsamında suç işleyenlerin cezalarında yapılacak olan indirim ve denetimli serbestlik kapsamında cezaevinden çıkışları, açık cezaevine ayrılma hususunda sahip olacakları kolaylık ve Covid-19 nedeniyle cezaevlerinden tahliyelerine imkan sağlayan bu düzenleme son derece tehlikelidir. Bu düzenlemenin hayata geçirilmesi demek, çocuklara yönelik cinsel istismar ve tecavüz vakalarının artması ve küçük kız çocuklarının erken yaşta evliliğe zorlanması anlamına gelmektedir.

İYİ Parti: Kadına karşı suçlar ceza artırıcı neden olmalı

İYİ Partili üyelerin muhalefet şerhinde kadına karşı şiddet olaylarında hızla artışa dikkat çekilerek, yasa teklifindeki kasten yaralama suçuna "kadına karşı suçların" da ceza artırıcı neden olarak eklenmesi istendi.

Muhalefet şerhinde, hükümlülerin "iyi halinin" belirlenmesindeki bazı kriterlerin "özel yaşama müdahale olduğu" da ifade edildi:

"Değişiklik teklif edilen madde ile hükümlülerin iyi halli olup olmadıklarının belirlenmesi amacıyla idare ve gözlem kurulu tarafından 6 ay aralıklarla değerlendirme yapılması öngörülmüştür. Ancak ikinci fıkrada yer alan 'Gerektiğinde hükümlünün ceza infaz kurumuna girmeden önceki yaşamına ilişkin bilgi ve belgeler de istenebilir.' cümlesi ile hükümlünün önceki yaşantısına ilişkin bilgilerin talep edilmesi hukuka aykırıdır ve özel hayatın gizliliğini ihlal eder. "

İYİ Partili üyeler ayrıca koronavirüs salgını nedeniyle açık cezaevinde bulunan veya açık cezaevine geçmeye hak kazananların 31 Mayıs 2020'ye kadar izinli sayılmalarını öngören hükümden terör, cinsel istismar, kasten adam öldürme, özel hayata karşı işlenen suçlar ile kadına karşı suçlardan hüküm giyenlerin muaf tutulmasını istedi.

Ayşe Sayın BBC Türkçe, Ankara