İnsan Hakları İzleme Örgütü: "Seçimin bütünlüğü sosyal medya erişimine bağlı’’

Twitter seçim öncesi, Türkiye'deki bazı içeriklere erişim engeli

İnsan Hakları İzleme Örgütü: "Seçimin bütünlüğü sosyal medya erişimine bağlı’’

İnsan Hakları İzleme Örgütü: "Seçimin bütünlüğü sosyal medya erişimine bağlı’’

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye’de sosyal medyanın seçim sürecinde tartışmayı şekillendirmede kilit aktör olduğunu yazdı. HRW, “Türkiye'de ana akım medyanın içler acısı durumu göz önüne alındığında, seçimin bütünlüğü sosyal medya ve internet erişimine bağlı’’ dedi.

Türkiye'de sosyal medyanın 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri tartışmalarının şekillenmesinde merkezi bir rol oynadığını yazan HRW Türkiye’de ana akım medyanın çoğunlukla hükümet kontrolünde olduğunu hatırlattı, devlet kanalı TRT’nin seçim sürecinde adaylara eşit platform sağlamadığına dikkat çekti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, “Çoğu insanın haberleri izlediği Türkiye'nin ana akım medyası ezici bir çoğunlukla hükümetin yanında yer alıyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre geçen ay devlet kanalı TRT, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarına 32 saat yer ayırırken, cumhurbaşkanlığı için en büyük rakibi olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarına sadece 32 dakika yer verdi. Muhalefet partileri bu nedenle Türkiye kamuoyuna ulaşmak için bağımsız haber sitelerine ve canlı yayın platformlarına güvenerek sosyal medyaya yöneldi’’ ifadelerine yer verdi.

Ancak HRW’ye göre Twitter, Facebook, YouTube ve benzeri platformlar, “hükümet tarafından yürütülen son derece kutuplaştırıcı bir siyasi kampanyanın acımasız yönlerinin ortaya çıktığı” yerler oldu.

HRW geride kalan hafta içinde, çeşitli Türk kullanıcıları taklit eden bir Twitter hesabının, bir diğer cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi itibarsızlaştırmayı amaçlayan sahte bir "seks kaseti" tehdidini yaymaya başladığını ve İnce'nin yarıştan çekilmesinde etkili olduğunu yazdı.

Sosyal medya şirketlerinin içerik denetimi ve hesapların doğruluğu konusundaki yaklaşımlarının tutarlı ya da şeffaf olmadığına da dikkat çeken örgüt, “Bu da Türkiye örneğinde zaten gergin olan siyasi ortamı daha da bulandırıyor. Platformlar, özellikle seçimler sırasında insan hakları sorumluluklarını yerine getirmek için yeterli kaynak ayırdıklarından emin olmalı’’ dedi.

“Ana akım medyanın içler acısı durumu göz önüne alındığında seçimlerin bütünlüğü sosyal medya erişimine bağlı”

Hükümetin interneti kontrol etmek, Erdoğan'ı veya AK Parti’yi eleştiren içerikleri keyfi olarak kaldırmak gibi kısıtlamaları uygulamak için bir cephanelik oluşturduğunu kaydeden HRW 10 Mayıs’ta açıkladığı rapora da atıfta bulunarak, ’’Hükümet bu yetkileri muhalif sesleri bastırmak için geçmişte de olarak kullandı ve hatta geçen yıl bu yetkileri genişleterek, içerik kaldırma taleplerine uymayan platformları engelleme fırsatlarını arttırdı’’ diye yazdı.

HRW, seçim gecesi yaklaştıkça sosyal medya platformlarının ve internetin erişime açık kalmasının kamuoyunun bağımsız seçim gözlemcilerinin çalışmalarını ve oy sayımına ilişkin haberleri takip edebilmeleri için önemli olduğunu vurguladı.

Açıklamada, “Türkiye’de ana akım medyanın içler acısı durumu göz önüne alındığında, seçimlerin bütünlüğü buna bağlı” denildi.

Sosyal medya platformu Twitter seçim öncesi, Türkiye'deki bazı içeriklere erişim engeli getirdiklerini açıklamıştı.

Twitter'ın Küresel Hükümet İlişkileri resmi hesabından yapılan açıklamada, “Twitter’a iletilen erişim engellenmesine yönelik mahkeme kararları uyarınca ve Twitter'ın Türkiye’de kullanıma açık kalmasını sağlamak amacıyla, Türkiye'de bazı içeriklerin erişimine engelleme getirdik” denilmişti.

VOA