İYİ Parti’de neler oluyor?..

İYİ Parti’ye de Türk siyasetinin ve siyasetçisinin kronik rahatsızlığı bulaştı…

İYİ Parti’de neler oluyor?..

İYİ Parti’de neler oluyor?..

Bırak onu, bunu, şunu bir tarafa da siyasette neler oluyor mu” dediniz?..

Efendime söyleyeyim;

Çok can alıcı çok çarpıcı, sizlere “vay anasına öylemi bee” dedirtecek şeyler olmuyor. Bugünlerin en sükseli konusu İYİ Parti içinde yaşanan kavgalar. Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz hafta sonu İYİ Parti’nin 2’nci olağan kurultayı yapıldı. Daha kurultay salonundan çıkılmadan bir gürültü koptu ve hâlâ devam ediyor. Kavganın görünür yüzündeki sebep ise Genel İdare Kurulu’na girenler giremeyenler ve bu arada delegeden çizik yiyen isimler. Ee, doğal olarak olan Meral Akşener’in kurultay konuşması ve verdiği esas tartışılması gereken mesajlara oldu. Eminim; şimdi kalkıp Akşener’in mesajları üzerinde bir şeyler kaleme almaya kalksam beni ıslıklarla protesto edersiniz. O zaman genel talebe cevap vermeye çalışayım;

İYİ Parti’ye de Türk siyasetinin ve siyasetçisinin kronik rahatsızlığı bulaştı… Ben yoksam gerisi tufan… Genel Başkan iyi çevresindekiler kötü… Ben olmazsam parti batar… Enaniyet… Kibir… Nobranlık… Vs.. Vs.. İYİ Parti’de teşkilat başkanı Koray Aydın, hedef tahtasının tam göbeğine oturtuldu onun üzerinden Meral Akşener’e dayak atılmaya çalışılıyor.

★★★

İktidarın yandaş kanallarından, kaldığı kadarıyla ana akım medyaya kadar her yerde İYİ Parti’de liste tartışmasıdır sürüp gidiyor. Yakın zamanda İYİ Parti liderine “evine dön” diyenler ve İYİ Parti’yi “yerli ve milli” ilan edenler bu tartışmalardan son derece memnun görünüyorlar. Medyadan, uluslararası ticarete, yargıdan en küçük dernek ve vakıflara kadar her tarafa el atan ve hakimiyeti altına alan iktidar cenahının İYİ Parti’yi karıştırmak ve zayıflatmak istemediğini düşünmek saflık olur. Siyaseti iyi takip edenler, olayların arka planını merak eder, araştırır ve okurlar. Bu köşede defalarca yazdık; iktidar, Millet İttifakı’nı zayıflatmak için bütün unsurlarıyla gizli-açık devrede…

Neymiş efendim?.. “Teşkilat, şunları şunları çizin, şunları şunları yazın” demiş, talimatı da Teşkilat Başkanı Koray Aydın vermiş… İlgilenen herkes bilir ki, çarşaf liste ile yapılan seçimlerde, anahtar listeler havada uçuşur. Çarşaf listede şunlara oy verin demek, diğerlerine vermeyin demektir. Bu bir tercih yarışıdır, Genel Başkanın anahtar listelerinde ön sıralarda olanlar şanslıdır ama çok çalışan bu listeyi de deler, anahtar listenin en başında olanlar daha az tercih alanlar yedek listeye bile giremezler. Özellikle CHP kurultaylarını izleyen tecrübeli gazeteciler bilirler, bu durum son derece olağan bir durumdur. Bakıyorum, o gazeteciler ve köşe yazarları bile kime ait olduğu belirsiz 10 kişilik ve liste üzerinden koparılan kıyameti, ilk kez duymuş gibi hayret içerisindeler…

Çarşaf listede en çok delege ikna eden, planlı ve sistemli çalışan, il başkanıyla, ilçe başkanıyla, delegeyle velhasıl teşkilatla ilişkilerini sıkı tutan her zaman kazanır. Bu öyle salonda olacak bir iş değildir. Taa ilçelerdeki delege seçimlerinden başlar, büyük kurultay delegelerinin belirleneceği il kongrelerinde nihai şeklini alır. Anlayacağınız partilerin merkez organlarına girebilmeniz için tarlada iziniz olması gerekir.

★★★

Kurultayda bir çok listenin elden ele, SMS ve Whatsapp yoluyla dolaştığına şahit oldum. İşin komik tarafı “verilmeyecekler” listesinde Genel Başkan Yardımcılığı görevinden daha önce istifa eden, geçtiğimiz kurultayda ve bu kurultayda da aday olmayan İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ da var. Önceki dönem seçildiği Genel İdare Kurulu’ndan Adana teşkilatı ile yaşadığı bir anlaşmazlık yüzünden tepki olarak istifa eden Adana Milletvekili İsmail Koncuk var. Aday olmayacakları çizin demek, akla, mantığa ve eşyanın tabiatına aykırı. Tecrübeli siyasetçilerin yapacağı türden bir iş değil. Demek ki önceden beri biriken bir rahatsızlık ve gaz var, patlamak için bu kurultayı beklemiş. Sonrasında da atılacak adımlar sırasıyla belirlenmiş.

★★★

Meral Akşener’in anahtar listesinde olmalarına rağmen listeye giremeyen benim de çalışmalarını çok yakından takip ettiğim değerli isimler var. Isparta Milletvekili Aylin Cesur, geçen dönem seçildiği kurultayda bu dönem GİK’e seçilemedi. Ancak kendisi Süleyman Demirel’in doktoru olmanın siyasi tecrübesiyle delegenin iradesine son derece saygılı davrandı, sonucu olgunlukla karşıladı ve herhangi bir tepki göstermedi. Siyasetin tecrübeli ve duayen ismi Aytun Çıray, anahtar listede olup da seçilemeyenlerden. Geçen dönem oldukça yüksek oyla seçilmişti, bu dönem seçilemedi. Aytun Çıray’da seçilemeyişini delegeye dağıtıldığı iddia edilen “verilmeyecekler” listesine bağlayanlardan. Genel Başkanla da görüştü, rahatsızlığını iletti.

Seçilenlerin de seçilmeyenlerin de hepsinin ayrı bir hikayesi ve gerekçesi olabilir. Herkes kendi cephesinden olaya bakabilir, haklı da olabilir. Siyaset bir takım oyunudur ve bu oyunda yönetim, teknik direktör, oyuncular, yedek kulübesi ve haliyle taraftar çok önemlidir. İYİ Parti, yelkenlerinin şiştiği, yükselişe geçtiği bir dönemde kurultaydaki “Liste savaşları”na takılmamalı, önüne bakmalı ve başarıya odaklanmalıdır. Akıl vermek haddimize değil ama burada Genel Başkan Meral Akşener’e büyük görev düşüyor. Ne demişler “gemisini kurtaran kaptan”. Meral hanım gemisini azgın “dış ve iç” dalgalardan kurtarmalı, iktidar rotasına kilitlemeli ve hedefe yürümelidir. Kurumsallaşma aşamasında olan İYİ Parti’nin bu sancıları yaşaması da doğal olarak görülmelidir.

Ulu Tanrı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.

https://www.korkusuz.com.tr/iyi-partide-neler-oluyor.html

AHMET TAKAN / KORKUSUZ