İzmirli ŞEHİT BABASI vefa bekliyor

"İçim yandı ama gurur duydum"

İzmirli ŞEHİT BABASI vefa bekliyor

İzmirli ŞEHİT BABASI vefa bekliyor

 
İzmir Şehit Aileleri Derneği'nde 18 yıl başkanlık yapan Yavuz Alphan, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na kırgın. Alphan, "Akülü arabayı ben istemedim, kendisi söz verdi. Sonra da bürokratları 'raporun yok' diye ilgilenmediler" dedi

TOLGA TEKİN (YENİ ASIR)

İki polisimizin şehit olduğu, 38 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kobani olayları sürerken, Balkan Dansları Festivali'nin açılışında konser düzenleyen ve şarkılara eşlik eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şehitlerimizin kemiklerini bir kez daha sızlattı. Kocaoğlu, İzmir Şehit Aileleri Derneği'nde 18 yıl başkanlık yapan Yavuz Alphan'a söz verdiği akülü arabayı almadı. Boyun fıtığı nedeniyle el ve ayaklarını kullanamayan Alphan, "Merhum Piriştina, şehit ailelerine minibüs tahsis etmişti. Kocaoğlu ise hem minibüsü geri aldı, hem de bir akülü arabayı bana çok gördü" dedi.

Raporun yok dediler

Merhum Başkan Ahmet Piriştina'nın döneminde, şehit ailelerinin kullanması için belediye tarafından minibüs tahsis edildiğini ve minibüsün mazotundan vergisine kadar her şeyini Büyükşehir Belediyesi'nin karşıladığını anlatan Alphan, "Aziz Kocaoğlu, şehit ailelerinin kullandığı bu minibüsü bile bize çok gördü, elimizden aldı. Bırakın minibüsü, kendisi bana geçtiğimiz Ramazan ayında Alsancak Havagazı Fabrikası'nda verdiği akülü araba sözünü bile tutmadı" dedi. Kocaoğlu'nun Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Serpil Keskin'e talimat verdiğini belirten Alphan, "Serpil Hanım, doktor raporum olmadığı için akülü arabayı çok gördü. Ben evden dışarı bile çıkamazken, doktor raporunu nasıl alayım?" diye konuştu.

"İçim yandı ama gurur duydum"

Şehit babası Yavuz Alphan, "Bizim vatan uğruna verdiğimiz evlatlarımız helal olsun. Ama insanlarımız da şehitlere ve ailelerine sahip çıksın" dedi. Alphan sözlerini şöyle sürdürdü: "Şehitlerimiz, vatanlarını savunmak ve bizleri huzur içinde yaşatmak için hayatlarını verdiler. Biz de üç kardeş, bu yüce idealler uğruna üç tane evladımızı şehit verdik. İki kardeşimin çocuğu birer yıl arayla şehit olduktan sonra, büyük oğlum Yücel askere gitti, sağ salim geldi. Ben 'Günahkar kulmuşum ki benim çocuğum şehit olmadı, onlarınki oldu' diye düşünmüştüm. Sonrasında 1992'de ikinci oğlum Mustafa askere gitti ve Şırnak Silopi'den şehit haberi geldi, içim yandı ama gururlandım. Üç kardeşiz, üçümüzün de 2'şer erkek çocuğu oldu, birer tanesini şehit verdik. Din, vatan, bayrak için şehit olduklarından gururluyum, şehit babası olarak başım dik."

Kim hesap soracaktı ki?


4 yıl önce yakalandığı boyun fıtığı rahatsızlığı nedeniyle el ve ayak fonksiyonlarını kaybettiği için yatağa bağlı bir hayat yaşayan Yavuz Alphan, "Şu anda boyun fıtığı ameliyatı olmam gerekiyor. Ama doktorlar çok para istiyor. Geçen yıl 20 bin lira istediler. Bu parayı ödemeye gücüm yok. Emekli maaşıyla geçinen bir insanım. Tuvalet ihtiyacımı bile sondayla yapıyorum. El ve ayak ve ayak fonksiyonlarımı kaybettim. Her geçen gün daha da kötüye gidiyorum. Şu anda kullandığım tekerlekli sandalyeyle bir yere gidemiyorum. Akülü arabayla hiç olmazsa hastaneye rahatlıkla gidebilirim. Bunu ben istemedim. Aziz Kocaoğlu kendisi söz verdi. Geçen Ramazan ayında Havagazı Fabrikası'nda iftar yemeği düzenlediğinde beni de davet etti. Gittim. Bana sarıldı ve söz verdi. Ama sözde kaldı. Canı sağolsun. Akülü araba vermek için benden rapor istiyorlar. Bir şehit babasına akülü araba verdiği için belediyeye kim hesap soracak" diye konuştu.
YENİ ASIR