Kaftancıoğlu ile birlikte hepimiz mahkûm olduk

İlkokul sıralarından başlayarak, yeri geldiğinde yıllardır herhangi bir şairden şiir okuyan sizler... Hepiniz mahkûm oluyorsunuz...

Kaftancıoğlu ile birlikte hepimiz mahkûm olduk

Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza hukukun cenaze törenine ilişkin yeni bir fotoğraf

Yüz binlerce, milyonlarca tweet atan sizler... Hepiniz mahkûm oluyorsunuz...

Yıllar ve yıllar önce milyonlarca tweet atan sizler... Kaç yıl önce, ne tweet attığınız önemli değil, ne dediğiniz önemli değil... Hepiniz mahkûm oluyorsunuz...

“Kaşının üstünde gözün var” diyen, milyonlarca kez bu cümleyi kuran sizler... Hepiniz mahkûm oluyorsunuz...

İlkokul sıralarından başlayarak, yeri geldiğinde yıllardır herhangi bir şairden şiir okuyan sizler... Hepiniz mahkûm oluyorsunuz...

Belediye seçiminde Ekrem İmamoğlu’na oy veren milyonlarca İstanbullu hepiniz mahkûm oluyorsunuz...

Belediye seçiminde yaptığı olağanüstü çalışmayla Ekrem İmamoğlu’nun seçilmesinde büyük pay sahibi olan Canan Kaftancıoğlu’nu alkışlayan, ona destek veren sizler... Hepiniz mahkûm oluyorsunuz...

Bizler... Hepimiz mahkûm oluyoruz.

9 yıl 8 ay 20 gün

Okuduğu şiir, yedi yıl önce, evet yedi yıl önce attığı tweet ve Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle Canan Kaftancıoğlu 9 yıl 8 ay 20 gün hapse mahkûm ediliyor.

Kaftancıoğlu’nun cezası büyük.

25 yıllık iktidardan sonra İstanbul’un AKP’den geri alınmasında büyük pay sahiplerinden biri. Ona bu “suçundan” dolayı ceza vermek gerek!..

Aynı zamanda herkese, sözüm ona gözdağı!..

Son yıllarda hukuk skandallarını, yargısız infazları, olmayan cezaların verilmesini, tutukluluğun istisna olmaktan çıkıp kural haline dönüşmesini görüyoruz, hiçbir kanıt olmaksızın, aylarca mahkemeye çıkmadan hapis yatan insanları biliyoruz.

İfade ve düşünce özgürlüğünün yerlerde süründüğünü sürekli yaşıyoruz.

Yüksek mahkeme kararlarının yerel mahkemelerce “tanınmadığına” tanık oluyoruz.

Siyasetin yargı üzerindeki etkisini, Roma Hukuku’ndan bu yana çiğnenen ilkeleri biliyoruz.

Birilerinin isteğine aykırı karar veren yargıçların ve savcıların ertesi gün başka yerlere sürüldüğünü hep görüyoruz.

Ve bugün...

Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza hukukun cenaze törenine ilişkin yeni bir fotoğraf.

Sosyal medyada bir anda patlayan Rapçilerin “Susamam” şarkısındaki gibi:

“Yaşıyorum cehennemi / Yanıyor bedenim,

(...) Adalet öldü...”

Şarkı Türkiye’nin özeti. Onun için patlıyor.

63 kez şiir okudu

“Şiir okudum diye, beni hapse attılar. Siyasi hayatımı bitireceklerini sandılar. Şiir ya şiir... Hem de, Ziya Gökalp’in bir şiiri... Onu okudum diye, bana yapmadıkları kalmadı, hapse attılar, bana ‘muhtar bile olamaz’ diye manşetler attılar...”

Elbette biliyorsunuz, bu sözler Tayyip Erdoğan’a ait.

Şiir okuduğu için dört ay hapis yatıyor.

Yirmi iki yıl önce okuduğu şiirden dolayı dört ay hapis yatmış olmasını yirmi iki yıldır her fırsatta tekrarlıyor ve siyaseten bunu kullanıyor da kullanıyor...

Aradan geçen zamanda çeşitli şairlere ait pek çok şiir okuyor. Hatta, Kaftancıoğlu gibi, Nazım’dan da okuyor.

O kadar ki, Trabzon’da bu yılın başında Amerika’nın Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulayabileceği iddialarına karşı, Nazım’dan “kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim” dizelerini okuyor.

Şimdi, Erdoğan’a da Nazım’dan şiir okudu diye, dava mı açılıyor?!!!...

Bir araştırma yapınca, ortaya çıkıyor, son yıllarda Erdoğan farklı yerlerde çeşitli konuşmalarında 63 kez şiir okuyor!..

Kaftancıoğlu’na Nazım’ın şiirinden dolayı ceza verilmesinin saçmalığı bir kez daha ortaya çıkıyor. Kendisinin söylediği gibi, “şiir ya bu şiir...”

İşin bir başka rezilliği geçen akşam yaşanıyor.

TV’lerde konu ne zaman açılsa, şiir okumuş olmasından dolayı Erdoğan’a ceza verilmesini şiddetle kınayanlar ki, kınamakta haklılar, önceki gece bakıyorum... Rezillik diz boyu... Canan Kaftancıoğlu’nun ayrıca şiir okudu diye ceza almış olmasına utanmadan seviniyorlar.

İşte böyle yüceltilir

31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na verilen oylara “geçersiz” diyorlar, siyasi tarihimizin eşi görülmemiş “hukuk”( !) skandallarından biri yaşanıyor, 23 Haziran’da seçim tekrarlanıyor.

Ya öyle mi?.. Al sana o zaman!..

31 Mart’ta İmamoğlu 13 bin oy fark atmış iken, 23 Haziran’da bu fark 800 yüz bine fırlıyor.

Arada ne oluyor?..

İnsanlar isyan ediyor. Haksızlığa ve hukuksuzluğa.

Arada ne oluyor?..

Bu hırs dolu, hukuk dışı kararla İmamoğlu yüceltiliyor.

Kendilerine çok dişli bir rakip yaratıyorlar. İktidar ellerinden kaymaya başlıyor.

Şimdi bunun tedirginliği içinde, tam paniklemiş durumdalar.

Ne siyasi tarih biliyorlar, ne insanlık tarihi.

Dünya tarihi haksızlıklar karşısında, hukuka aykırı, evrensel insanlık ilkelerine aykırı kararlarla yüceltilen, sonra da ülkelerinin kaderine imza atan insanlarla dolu.

Ekrem İmamoğlu onlardan biri.

İmamoğlu’na şimdi Canan Kaftancıoğlu ekleniyor.

Aldığı ceza Kaftancıoğlu’nu yüceltiyor.

Kendilerine yeni bir ciddi rakip daha yaratıyorlar.

Siz, hepiniz, mahkûm olan sizler, akla, hukuka, mantığa aykırı bu kararla, siz hepiniz yüceliyorsunuz. Çünkü, Kaftancıoğlu’nu yalnız bırakmıyorsunuz.

Biz hepimiz yüceliyoruz, çünkü Kaftancıoğlu’nu yalnız bırakmıyoruz.

Şimdi bir seçim olsa...

23 Haziran’daki 800 bin oy farkı bir milyon 800 bin, iki milyon 800 bin olursa, hiç şaşırmayın.

 

YALÇIN DOĞAN / T24