Mehmet Ocaktan CHP’li belediyeler Kılıçdaroğlu’nu ne kadar anlıyor?

Erdoğan’ı bugün eleştirebiliriz, ben de kıyasıya eleştiriyorum.

Mehmet Ocaktan CHP’li belediyeler Kılıçdaroğlu’nu ne kadar anlıyor?
Mehmet Ocaktan

Mehmet Ocaktan

CHP’li belediyeler Kılıçdaroğlu’nu ne kadar anlıyor?

Hemen hatırlatalım, Kılıçdaroğlu’nun bu yeni siyaset etme tarzı CHP’yi yerel yönetimlerde iktidar yapmıştır. Ancak kabul etmek gerekiyor ki bu değişim o kadar da kolay değil. Zira genel olarak Türkiye solu içinde var olan “Ortodoks sol”, tıpkı Ortodoks İslamcılar gibi modern demokrasiye karşı öteden beri hep mesafeli bir duruş sergilemişlerdir.

Kuşkusuz Türkiye solunu analiz etmek üzere böyle bir girizgah yapmadım. Daha çok, yerel seçimlerle gelen başarının CHP’li belediyelerin özellikle kültürel alanda nasıl bir istikamet içinde olduğuna yakından bakmaya çalışıyorum. Önce bir gerçeğin altını çizelim, CHP yerel seçimlerde bütün toplum kesimlerini kucaklayan bir zihniyet değişimiyle bu başarıya ulaşmıştır.

Dolayısıyla yönettikleri şehirlerde doğal belediyecilik hizmetlerinin yanında, kültürel hizmetlerde de bütün kesimlere dokunan bir anlayışla başarıya ulaşmaları mümkün olacaktır.

Şu ana kadar ortaya çıkan fotoğrafa bakarak söylemek gerekirse, CHP’li belediyelerin özellikle kültürel faaliyetlerde çok da kucaklayıcı bir görüntü sergilediklerini söylemek ne yazık ki pek mümkün değil.

CHP’li belediyelerin kültürel faaliyetlerine baktığımızda, geçmişten gelen geleneksel sol ezberlerini tekrarladıklarını görürüz. Mesela hemen her belediyenin sanat-edebiyat bağlamındaki etkinliklerin ana konusu Nazım Hikmet’tir. Hemen belirtelim Nazım Türkiye’nin en büyük şairlerinden birisidir ve böyle büyük bir şair için etkinlik yapmak son derece gereklidir ve de elzemdir. Ama unutmamak gerekiyor ki bu ülkenin Ahmet Hamdi Tanpınar gibi, Yahya Kemal gibi, Orhan Veli gibi, Ahmet Muhip Dranas gibi, Asaf Halet Çelebi gibi, Ahmet Haşim gibi, Oğuz Atay gibi, Sabahattin Ali gibi, Kemal Tahir gibi, Sezai Karakoç gibi, Can Yücel gibi, Peyami Safa gibi, Attila İlhan gibi, Yaşar Kemal gibi, Cemal Süreya gibi, Ülkü Tamer gibi, Gülten Akın gibi, Cahit Zarifoğlu gibi, İsmet Özel gibi, Ataol Behramoğlu gibi, Turgut Uyar gibi, Behçet Necatigil gibi, Hilmi Yavuz gibi, İlhan Berk gibi, Ahmet Arif gibi, Enis Batur gibi, Ebubekir Eroğlu gibi ve adları bu yazıya sığmayacak kadar çok değerli şairleri, romancıları ve hikayecileri var.

Ama ne hikmetse CHP’li belediyelerdeki etkinliklere hep belli isimler çağrılıyor ve belli isimler üzerine toplantılar düzenleniyor. Kuşkusuz bunu belediye başkanlarının bir kusuru gibi görmek haksızlık olur. Geçmişten gelen sol bir hafıza var ve o aynen işlemeye devam ediyor.

Denebilir ki AK Partili belediyeler de daha çok kendilerine yakın isimleri çağırıyorlar. Evet aynen öyle, ama işte tam da bu yüzden AK Partili belediyeler değişim ruhunu terk ettikleri için kendi mahallelerine çekildiler ve belediyeleri kaybettiler. Çünkü AK Partili belediyeler ne yazık ki bugün kendi mahallerinin dışındakileri görebilecek bir zihniyet dünyasından mahrum durumdalar.

Oysa Kemal Kılıçdaroğlu’nun topluma vaat ettiği Türkiye’de ideolojik mahalleler yok, bütün renkleriyle, inançlarıyla, kimlikleriyle birlikte tartışıp konuşabilen bir Türkiye var.

Burada bir hakkı teslim etmek açısından Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı ilk döneme bakmakta yarar var. Erdoğan’ı bugün eleştirebiliriz, ben de kıyasıya eleştiriyorum.

Ama hemen hatırlatalım, o dönemde Büyükşehir’in bütün kültürel etkinliklerinde solun bütün renkleri de, İslamcılar da, sağ-muhafazakarlar da eksiksiz yer aldılar, bizzat etkinlikleri yönettiler ve İstanbul’da aslında hepimizin arzu ettiği kocaman bir Türkiye fotoğrafı ortaya koydular.

Her ne kadar bugün AK Parti Türkiye’yi kucaklayan politikalarından vazgeçse de, önümüzdeki dönemde ülkeyi yönetmeye talip olanlar bu ülkenin bütün renklerini hiçbir ayrım yapmadan birlikte kucaklama sorumluluğunu üslenmek durumundadırlar. Bu konuda CHP’li belediyeler Türkiye’nin ortak değerlerini dikkate alan doğru örnekler ortaya koyabilirler, aksi taktirde bu imkanları heba etmek hepimiz açısından büyük kayıp olacaktır.

MEHMET OCAKTAN / KARAR