Meme Kanseri, Rahim Kanseri, Kolon Kanseri  ve Geleneksel, Tamamlayıcı Tıp!

Bilim adamları, insanlığı korumak için çaba sarf ediyor.

Meme Kanseri, Rahim Kanseri, Kolon Kanseri  ve Geleneksel, Tamamlayıcı Tıp!

Meme Kanseri, Rahim Kanseri, Kolon Kanseri  ve Geleneksel, Tamamlayıcı Tıp!

İnsanlık, bilimsel alanda en yüksek seviyelere ulaşmasına rağmen, bir çok hastalığı tedavi edemiyor. Bu hastalıklar bir dönem cüzzam, bir dönem kanser, bir dönem verem gibi adlarla insanlığı çaresiz bırakıyor.

Kanser hastalıkları, günümüzde hala tedavi edilemeyen hastalıklar arasında sayılıyor. Bunu AIDS, ALS, Diyabet, şimdilerde ise Covid – 19 - Koronavirüs  takip ediyor.

Bilim adamları, insanlığı salgın hastalıklardan korumak için çaba sarf ediyor.

1 Aralık 2019 tarihinde ortaya çıkan Covid – 19, tüm dünyada etkili oldu ve milyonlarca insanın canını aldı.

Bundan sonra hangi hastalıklar çıkar bilemeyiz.

Bilinen bir gerçek var ki, insanlık belli zaman dilimlerinde felaketlerle sarsılmış. Semavi kitaplarda yer alan hikayelere göre, birçok kavim helak olmuş.

Bunlardan bazıları, Nuh kavmi, Ad ve Semud kavmi, Lut kavmi, Sebe kavmi, Nemrud kavmi vs.

Semavi kitaplar, özellikle Kur’an, bu kavimlerle ilgili ilginç bilgiler aktarıyor. Ben o detaya girmeyeceğim. Merak edenler helak olan kavimlerin hikayelerini Kur’an’dan okuyabilir.

Veya, Avustralya’nın güneyinde yaşanan deve katliamını ve sonrasında yaşanan ilginç olayları araştırabilir.

AVUSTRALYA'DAKİ DEVELER HAKKINDA KISA BİLGİ

BBC'de yer alan bir habere göre Avustralya’da bir milyondan fazla yabani deve yaşıyor.

Avustralya'nın güneyinde ortaya çıkan aşırı sıcak ve kuraklık gerekçe gösterilerek, yabani develer,  yabani atlar helikopterlerden açılan makinalı tüfek ateşleriyle itlaf edildi.

Tarih Ocak 2020.

Avustralya, Haziran 2021’de fare istilası ile karşılaştı. Fareler evleri ve işyerlerini istila etti. Avustralya aynı dönemde büyük sel felaketlerine maruz kaldı. Hemen arkasından da ülkenin bir bölümü dev örümcek ağlarıyla kaplandı.

Bir başka örnek verelim!

Dünyanın en büyük süper gücü ABD, sık sık fırtına haberleriyle dünya gündemine geliyor.

Tüm dünyayı korkutan bir süper gücün halkı, fırtına ve kasırga korkusu yaşıyor, senenin belli günlerini sığınaklarda geçiriyor.

Peki neden?

Bu sorunun cevabı zor değil.

Kolay da değil.

Zor ile kolay arasındaki dengeyi ben tutturam. O nedenle yeni bir bilim dalı ihdas edilmeli, insanlığın yaşadığı hastalıklar ile insanlığın yaptıkları arasında bir bağ olup olmadığı araştırılmalıdır.

Tıp bilimi ve bilim adamları böyle bir bağı kabul etmek istemiyor. Hatta tartışılmasına bile izin vermiyor.

Halbuki, Kur’an’da anlatılan kavimlerin helak edilme nedenleri arasında sayılan, zulüm, puta tapma ve sapkınlık günümüzde olduğu gibi insanlığın yaşam çizgisinde, her zaman ve dönemde hayatın içinde var olmuş.

Bugüne kadar kimse çıkıp da, bu konuda bir bilim dalı oluşturulmalı dememiş!

Demişse de sesi duyulmamış.

Birçok cılız ses yasal engellerle bastırılmış.

ON  YIL ÖNCE BÖYLE BİR EKİPLE KARŞILAŞTIM

Yaklaşık on yıl önce bu konuda çalışma yapan bir ekiple tanıştım. O ekip, günümüzde tedavisi olmayan hastalıkların tedavisi üzerine çalışıyordu.

Araştırmalarına konu olan tedavi yöntemi için geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerini örnek almışlardı.

Hastalığın tedavi sürecinde, insanlık tarihi içinde, kavimleri helak olmaya götüren etkenleri masaya yatırıyor, tevbeye vurgu yaptıktan sonra, kul hakkının ortadan kaldırılması için bir helalleşme yöntemi uyguluyorlardı.

Bunun için de Kevser suresinin “Rabbin için namaz kıl, kurban kes.” Ayetini merkeze oturtuyorlardı.

Tıbbi tedavinin yanında, adak ve kurban keserek fakirlere dağıtılmasını sağlıyor, tedavi sürecine bu şekilde devam ediyorlardı.

Daha sonra, onların içinden çıkan bir başka grup da insanların işlediği günahlar, yaptığı yanlışlar ve onların insan ruhunda bıraktığı kirlerin izini sürerek, insan ruhunu kirlerden yine Kevser suresinde anlatıldığı gibi "namaz ve kurban "  ile arındırmayı hedefliyordu.

Bu ekip, bu çalışma alanında epey mesafe almıştı. Son çıkan grup ise, birçok hastalığın tedavisinde başarılı olmuştu.

O ekiplerin çalışmaları “dini duyguları istismar etme, üfürükçülük” gibi suçlamaların muhatabı oldu. 

Çalışmalar yarım kaldı.

Halbuki, Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği, Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda bir komisyon kurabilir,  yapılan çalışmaları bilim adamlarından oluşan bir heyete inceletebilirdi.

Tedavi edilmiş olan hastalarla görüşülebilirdi. O görüşmeler ışığında bu yöntemin bir bilim dalı olarak geliştirilip, geliştirilemeyeceği  yerinde incelenir, üzerinde çalışma yapılabilir, bilimsel bir rapor hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılabilirdi.

Uygulanan yöntemin  yüzde 60 -70 oranında başarılı olmasının psikolojik boyutu olup olmadığı araştırılabilirdi.

Bunlar yapılmadı.

Bu konularda çalışma yapanlar karanlığa itildi.

Bilimsel aforoza, saldırıya maruz kaldı.

Sonuç olarak;

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan kolon kanseri. Kendisi uzun süredir tedavi görüyor.

Oyuncu Canan Ergüder, meme kanserine yakalandı ve tedavisi devam etmekte.

Defne Samyeli'ne, 2000 yılında rahim kanseri teşhisi konuldu. Amerika'da tedavi gören Samyeli, sağlığına kavuştu.

Filiz Akın'a 2002 yılında Nazofareks kanseri teşhisi konuldu ve uzun süre tedavinin sonrasında sağlığına kavuştu.

Oya Başar'a meme kanseri teşhisi konulmuştu. Ünlü oyuncunun sol memesinin yarısı ve lenfleri alındı. Birçok ameliyattan sonra ise kanseri yendi. Lenf kanseri ile mücadele eden oyuncu daha sonra da tiroid kanseri teşhisi konuldu. Lenf kanseri ile mücadele eden oyuncu daha sonra da tiroid kanseri teşhisi konuldu. Operasyonlar sonrasında iyileşti.

Vahide Gördüm, meme kanserine yakalanmıştı.

Yıldız Tilbe, rahim kanseri olmuş ve rahmi alınmıştı.

Meme kanseri olan Deniz Uğur, uzun süre kanserle savaştı ve kanseri yendi.

Cilt kanserine yakalanan Yılmaz Morgül, Amerika'da tedavi gördü ve iyileşti.

Özkan Uğur, lenf kanseri teşhisi konulmuştu. Moralini hep yüksek tutan sanatçı kanseri atlattı.

Harun Kolçak, prostat kanserine yakalanmıştı. 2 yıl tedavinin ardından kanseri yendi.

Nilüfer, meme kanserine yakalandı ve sol memesindeki kitleyi aldırdı.

Julia Louis, meme kanserine yakalandı ve uzun süren tedavinin ardından sağlığına kavuştu.

Kylie Minogue de meme kanserine yakalanan ünlü isimlerden.

Bu kadar güçlü ve ünlü isim bu çaresizliği yaşamasına rağmen, geleneksel bir tedavi yönteminin araştırılmaması, bu konuda yapılan çalışmaların bilimsel heyetler tarafından izlenmemesi şaşırtıcı.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: gundem@sehitlerolmez.com