Mesut 7 yaşından beri ailesine bakıyor

Omuzundaki yük yaşından büyük çocuklar

Mesut 7 yaşından beri ailesine bakıyor

Omuzundaki yük yaşından büyük çocuklar

Mesut Koşarsu 14 yaşında. Türkiye’de çalışan iki milyon çocuktan yalnızca biri. Hiç okula gitmemiş, okuma-yazması yok. "Anneme bakmak zorundayım" diyen Mesut, boyundan büyük el arabasıyla plastik ve kağıt atık topluyor.

 

Mesut 7 yaşından beri ailesine bakıyor

Mesut Koşarsu 14 yaşında bir çocuk. Tarlabaşı'nı tepeden gören bir sokağın başında, kaldırımın üzerinde oturuyor.  "Çocukluğunu yaşadın mı” sorusunu duyunca bir süre duraklıyor ve "Yedi yaşında çalışmaya başladım. Hâlâ da çalışıyorum" diye yanıtlıyor.

Altı çocuklu bir ailenin beş numarası Mesut. Babasını üç yaşındayken kaybetmiş. Baba ölünce annesi Gönül Koşarsu, üç küçük çocuğunu alıp Tekirdağ'dan İstanbul'a taşınmış. Tarlabaşı'nda yıkık dökük, eski bir Rum evinde oturuyorlar.

Mesut, yedi yaşından beri çalışıyor. Trafikte bekleyen araçların camlarını silmek, mendil satmak, berber çıraklığı, yaptığı işler arasında. Şimdilerdeyse arkasında koca bir çuval olan, boyunun üç katı büyüklüğünde bir el arabasıyla sokakları, caddeleri gezerek plastik ve kağıt atık topluyor. Hiç okula gitmemiş. Okuma-yazması dahi yok Mesut'un. Sekiz yaşındaki kardeşi Arda ise en büyük yardımcısı. O da hiç okula gitmemiş.

Bugün 20 Kasım, Dünya Çocuk Günü...

TÜİK verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 28'ini, sayıları 23 milyonu geçen çocuklar oluşturuyor.

DİSK Genel-İş'in 2017 raporuna göreyse Türkiye'deki çocuk işçi sayısının iki milyondan fazla olduğu gözler önüne seriliyor. Yani her 10 çocuktan ikisi kayıt dışı olarak çalışıyor ya da çalıştırılıyor.

Mesut, çocukluğunu yaşamak yerine çalışmak zorunda kalan milyonlarca çocuktan yalnızca biri.

"Ben de diğer çocuklar gibi sokakta top oynamak, gezmek, okula gitmek isterdim... Ama çalışmak ve anneme bakmak zorundayım" diyor. Omuzlarındaki yük yaşından da, boyundan da büyük.

Mesut'un kendi sözleriyle "Benim annem acıların karısı" dediği annesi Gönül Koşarsu, 42 yaşında. Mahcup bir ifadeyle "Ne yapayım” diyor ve devam ediyor: "O, çok iyi bir çocuk. Durumum olsa çalışmasına izin verir miyim? Ben istemez miyim okula gitsin, diğer çocuklar gibi koşup oynasın?"

Mesut'un en büyük hayaliyse 'kameracı' olmak. Günde sekiz, dokuz saat sokaklarda çöp toplayan küçük çocuk, belki de her gün yüzlerce sokaktan geçiyor. İstiyor ki bir kamerası olsun ve sokaklarda, caddelerde, meydanlarda gördüklerinin fotoğrafını çeksin.

Tunca Öğreten

Deutsche Welle Türkçe