Murat Ülker yazdı: Ne yapmak lazım?

DİNDEN BAHSEDEN HERKESE SOSYOLOJİ VE PSİKOLOJİ EĞİTİMİ ŞART!

Murat Ülker yazdı: Ne yapmak lazım?

Murat Ülker yazdı: Ne yapmak lazım?

İş insanı Murat Ülker, 'Ne yapmak lazım?' başlıklı yazısında Türkiye'deki din diline ve bu din temsilcisi olarak görünen ve bu dili sıklıkla kullanan kişilere ilişkin dört temel soru sordu.

İş insanı Murat Ülker Linkedln hesabından Türkiye'deki din diline ve bu din temsilcisi olarak görünen ve bu dili sıklıkla kullanan kişilere ilişkin bir yazı kaleme aldı. Ülker yazısında 4 soru paylaştı.

DİNDEN BAHSEDEN HERKESE SOSYOLOJİ VE PSİKOLOJİ EĞİTİMİ ŞART!

Türkiye'deki din diline ve bu din temsilcisi olarak görünen ve bu dili sıklıkla kullanan kişilere ilişkin zihnimizde dört temel sorumuz var:

1. Türkiye’de din adına konuşan insanlar Türkiye'nin sosyolojisine ve insanların psikolojilerine ne kadar hâkim?

2. Niçin Türkiye'nin siyasi ve toplumsal gerçeklerinden uzaklar?

3. İktidarın dini kimliği olmasına rağmen deizm ve ateizm meselesi neden gündemde?

4. İnsanüstü görünen popüler hocalar günlük hayatlarında basit konularda neden problemliler, tutarsızlar? Bu sorunların farkına varıp yanıtlarda anlaşmalıyız. Ancak bundan sonra ilerleme kaydedebiliriz.

POPÜLER DİN DİLİ İNSANLARI DİNDEN SOĞUTUYOR!

Din buysa ben yokum veya böyle yaşanacaksa ben yapamam diyorlar. Gerçeküstü örnekler ve söylemlerden kaçınmalıyız. İyi örnek olmayan bireyleri toplumdaki yerine bakmadan dinsel örnek olmalarını önlemeliyiz. İnsanlara konuşurken buyrukçu, korkutucu olmadan önce onlardan biri olmalıyız.

SORUNUMUZ GÜNDEMDEN UZAK SUNİ SORU VE SORUNLAR

Yüzyıllar öncesinin ve bugün yaşamımızda yeri olmayan konuları konuşmaktan vazgeçmeliyiz. Bugün müslümanlar niçin İnsan Hakları Beyannamesini kabul ettiklerini söylemiyor, niçin köleliğe karşı değiliz? Niçin cennet, Yunus Emre'nin bizi yüzyıllar öncesinden uyarmasına rağmen bir cinsel tatmin aracı? Hani utanmak da yok!

YETKİN OLMAYAN İNSANLAR ETKİN OLMAYA ÇALIŞIYOR. TÜRKİYE'DE ETKİLİ DİN DİLİ YOK!

Önce tüm söylevciler, konuşanlar hem Türkçeye hakim olmalı, hem de konuştuğu kitle ile empati yapmalı, alçak gönüllü olmalıdır. İletişimin kurallarını bilmeli, güncel sözcükleri kullanmalıyız. Eski devirlerden kalan, gündelik hayatta artık geçerli olmayan örnekler üzerinde konuşmamalıyız. Ve daha kimbilir neler... Umarım bu konu aydınlarımızın ilgisini çeker, üzerinde fikir tartışması yapılır; ben de öğrenirim.

KARAR