Noyan Ruscuklu'dan Tunç Soyer'e inanılmaz suçlamalar!

Mimarlar Odasının “İzmir’in kalbine hançer”

Noyan Ruscuklu'dan Tunç Soyer'e inanılmaz suçlamalar!
Noyan Ruscuklu'dan Tunç Soyer'e inanılmaz suçlamalar!
Bilmiyor olabilirsiniz...
Aşağıdakilerin çok eksiği var, fazlası yok.
1. Tunç Soyer’e hiçbir garezimiz olmadığı gibi, hiçbir beklentimiz de yok. Bir siyasetçidir, bir hizmet için seçilmiştir, bu hizmete isteyerek talip olmuştur, evrensel hukuk ilkeleri ve bilim çerçevesinde yapması gerekenler bellidir, bunun karşılığında maaş almaktadır. Hata yaparsa bedelini öder, suç işlerse cezası çeker.
2. Hatta Tunç Soyer’in 10 yıl önce İzmir Belediye Başlanlığı’na aday olabilmesi için CHP’ye öneri götüren ve akabinde Gündoğdu Meydanında şu anki Tunçseverlerin engellemeye çalıştığı tarihin en az katılımlı mitingini düzenleyenlerdenim. Maalesef.
3. Tunç Soyer’in Seferihisar Belediyesinin mülkü olan ancak üzerinde ortağı olduğu şirketin yaptığı tatil köyünü dinci gruplara sattığını, burasının şimdi tesettür oteli olduğunu ve hatta bu sene kadın erkek diye plajların ve yollarının ayrıldığını biliyor musunuz?
4. Citta Slow adı altında Seferihisar ve Sığacık’ın nasıl ranta peşkeş çekildiğini, nasıl bir mülkiyet transferi yaşandığını, mandalina bahçelerinin beton yapılarla dolduğunu biliyor musunuz?
5. Seferihisar gibi küçük bir belediyenin Tunç Soyer’in kaç tane yurt dışı seyahatini karşıladığını ve şimdi bu belediyenin değil borçlarını, işçi ücretlerini bile ödeyememe zorluğu yaşadığını biliyor musunuz?
6. İzmir’e seçildiğinde koruma kararlı bir kamu mülkü olan Şato’nun belediyenin bir yığın başkanlık lojmanı olmasına rağmen, kamu kullanımına açacağı yerde kendine “Başkanlık Konutu” olarak tahsis ettiğini biliyor musunuz?
7. Nepotik uygulamalarından haberiniz var mı? Kardeşinin belediye işlerine müdahil olduğundan, bu nasıl oluyor sorusuna “para almıyor, gönüllü çalışıyor” gibi abuk bir cevap verdiğini biliyor musunuz?
8. Kültürpark, aynı AOÇ gibi korunması gereken bir Cumhuriyet mirasıdır. Burayı korumak için bir yığın platform kurduğumuzu, AOÇ gibi artık kendi florasını oluşturmuş bu yerin bir kentpark olarak kalması gerektiğini, bunun için gerek odaların gerekse platformların çalışmalar düzenlediğini, Tunç Soyer’in talepler neticesinde bizlerle yaptığı toplantıda “ortak akıl” bulacağız diye şov yapıp, meslek odalarına danışmadan, koruma plan ve kararlarını beklemeden kafasına göre “semt pazarları” kurduğunu, ilgili ilgisiz festivaller düzenleyip görüntü, ses kirliliği yarattığını, burası sanki bir “kupon araziymiş” gibi siyasi beklentilere yönelik düzenlemeler yaptığını biliyor musunuz?
9. Mimarlar Odasının “İzmir’in kalbine hançer” diye nitelediği, Zorlu gökdeleni için önce “yatırımcıyı küstürmeyelim, yapılacak bir yok” dediğini, gelen tepkiler üzerine çark etmeye çalıştığını ve en son “otuz kat olabilir” dediğini biliyor musunuz?
10. Mevcut iktidar gibi, yandaş yerel medya oluşturmaya çalıştığını, sözde bunları korumak için kamu kaynağı aktarmak istediğini, bazı vakıf ve sermaye şirketleri lehine beyanlar verdiğini biliyor musunuz?
11. En son şovunu (Karşıyaka-İzmir aradında toplu taşıma araçlarında verdiği resim) yaptığı gün, sürekli olarak kullandığım Üçkuyular-Seferihisar-Cumaovası hattını rezil ettiğini, tıkır tıkır çalışan (30 dakika beklemeli ve oturarak), 1,5-2 saat beklemeli ve 80 km yolu ayakta ve sıkış tepiş yaparak insanları kelle koltukta seyahate mecbur bırakarak zülm çektirdiğini biliyor musunuz?
Sonuç olarak, İzmir’de mevcut iktidarın politikalarını uygulayan, muhalefet görünümlü bir Tunç Soyer var.
Siz istediğiniz kadar benim ironik yazılarıma;
“terbiyeni takın”, “derdin ne”, “Tunç’u eleştireceğine, iktidarı eleştir”, “amacın ne” gibi hakaret amaçlı yorumlar yazın.
Biz bunların bin mislini duyduk.
Ama vazgeçmeyeceğiz eleştirmekten.
Çünkü bizim mahallenin çocuğu dediğimiz aslında gücün politikalarını uyguluyor.
Beklemedeyiz, görelim, hatasını düzeltir, şoktayız, çok üzgünüz etaplarını kandırıldık ile bitirmeden utananlara saygımız sonsuz.
Ama şimdilik sadece kaygılar.
Noyan Ruscuklu