Popülist liderler demokrasiyi çiğniyor, medya seyrediyor

Fehmi Koru Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök'e derinden dokundurdu!

Popülist liderler demokrasiyi çiğniyor, medya seyrediyor

FEHMİ KORU YAZDI...

Popülist liderler demokrasiyi çiğniyor, medya seyrediyor

Yazmadığım günleri boşa geçirmiş değilim; tam tersine, yazmadığım günler, güncele takılmam gerekmediği için, daha önce üzerinde pek az durduğum konularla ilgili düşünme imkanı verdi bana.

En fazla dert ettiğim konu da, “Her geçen gün güçleri daha da artan popülist yönetimler karşısında, onları dengeleyecek ve yanlış yapmalarını engelleyecek hiçbir güç kalmayacak mı?” sorusunun akla düşürdüğüydü. 

Günümüzde halk desteğini arkasına almış kişi ve kadrolar, popülist bilinen partilerin iktidarda bulunduğu ülkelerde kimseye söz hakkı tanımıyorlar. Her şeyi onlar herkesten daha iyi biliyor, ülkeler ve vatandaşları hakkında en yararlı olacak kararları kendileri tek başlarına veya elleriyle seçtikleri dar kadrolarıyla onlar alabiliyorlar.

Hariçten gazel dinlemeye tahammülleri olmuyor.

Çin’de durum epeydir böyle.

Demokrasisi yerleşik ülkelerdeki popülist liderler de, Çin’e bakarak, “Biz neden onlar gibi değiliz?” iç geçirmesi eşliğinde vidaları sıkıştırma çabasına giriyorlar.

Boris Johnson: “Dediğim dedik”

Son örnek İngiltere.

İngiltere’de demokratik yollardan iktidara gelmiş Boris Johnson o tür liderlerden biri. O da, işine karışılmasını istemiyor. Sağdan soldan gelen tepkilerle karar değiştirmeye yanaşmıyor. “Dediğim dedik, çaldığım düdük” havasında.    

Geçenlerde özel danışmanı Dominic Cummings’in kendi koyduğu karantina kararını alenen çiğnediği, evinde oturması gerektiği halde eşi ve çocuğunu alarak yüzlerce kilometre ötedeki anne-babasının yanına otomobille gittiği anlaşıldığında ülke ayağa kalktı.

Gazeteler tek ses halinde “Cummings istifa” manşetleriyle çıktı.

Cummings hala Boris’in yanında. İstifa etmedi. 

Bir bakanının, imar ve iskan konularının kendisine emanet edildiği Robert Jenrick’in, Muhafazakar Parti’ye mali destekte bulunmuş bir müteahhitle al takke ver külah ilişkiler içerisinde bulunduğuna dair haberler çıkıyor.

Eskiden olsa hemen istifa etmesi beklenecek bakan oralı bile olmuyor; başbakan “Sen işine devam et, medyayı dinleme” havasında olduğu için…

İngiltere’de oluyor bunlar…

Demokrasiye beşiklik etmesiyle övünenlerin ülkesinde…

Kelle alamayan medya üzerinde durulması gerekmeyecek ufak başarılarla yetinmek zorunda.

Medya bir yana, 22 yaşındaki topçu bir yana

Bizde Ertuğrul Özkök’ün son birkaç yıldır sürdürdüğü popüler yayın çizgisini yıllardan beri gazeteler ve TV ekranlarında temsil eden Piers Morgan adlı bir gazeteci var İngiltere’de. ITV kanalında hafta içi her sabah ünlülerle görüştüğü bir program yapıyor Piers; Telegraph gazetesinin Pazar günleri verdiği ’Event’ ekinde günlüğünü yayınlıyor.

Notları Hürriyet yazarının köşe yazılarını akla getiriyor.

Dün, “Bak, hükümeti dize getirdim” modundaydı Piers…

Korona günlerinde cephede en hayati görevleri sürdüren hemşirelerin mesai saatleri sonrası park yerinde duran araçlarına ceza kesilmekteymiş. Hemşirelerin kendisine gönderdiği ceza makbuzları üzerine konuyu bazı bakanların dikkatine sunmuş Piers. Bakanın biri, “Onlar için ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz, merak etme” demiş. 48 saat sonra hiçbir şey yapılmadığı haberini alınca, Piers Morgan, “Cezaların tamamını ben ödeyeceğim” çıkışını yapmış kameralar önünde.

“Bu akşam saat 9’da, hükümet, sağlık bakanlığı mensuplarının kriz boyunca hastane park yerlerinden bedava yararlandırılacağını açıkladı; sonunda dinledikleri için mutluyum” diye yazıyor

Mutlu.

Kural çiğneyen danışman onun gibi davranan başkalarına verilen cezalardan muaf tutuluyor… Ülkenin öndegelen müteahhidiyle uzak durması gereken türden bir ilişkisi ortaya çıkan bakan yerini korumaya devam ediyor… Medyanın etkili bir ismi hemşirelerin park cezası derdini halletmekle övünüyor…

Ağlanacak bir hal.

Manchester United takımında forma giyen 20’li yaşların başındaki bir genç topçu, masrafları kısmak için koronayı bahane edip fukara ailelerin çocuklarına verilmekte olan öğle yemeğini evlere servis etmeme kararı alan hükümeti bu yanlış kararından vazgeçirmeyi başardı ama…

Futbolcu Marcus Rashford’un samimi çabaları sonunda Boris’i inadından vazgeçirdi.

İngiltere’de durum bu. Boris Johnson kendisinden başka güç tanımıyor. Onun bu tavrı muhalefeti de etkilemeye başladı. İşçi Partisi’nin çiçeği burnunda lideri de, yakın mesai arkadaşı İsrail’i kınayan bir Twit’i beğendi diye, kadını derhal istifaya zorladı.

Muhafazakar Parti gitse, Boris Johnson başbakanlıktan uzaklaşsa bile, yerine gelecek İşçi Partisi ile lideri Keir Starmer de, belli ki, iktidarında onun gibi davranacak.

Yazmadığım günlerde üzerinde düşündüğüm konulardan biri de buydu.  

https://fehmikoru.com/populist-liderler-demokrasiyi-cigniyor-medya-seyrediyor/

FEHMİ KORU / FEHMIKOTU.COM