Şehit Konsolosun eşi Hürriyet’e anlattı: 50 yıldır aynı kin

ASALA’NIN HEDEFİNDE

Şehit Konsolosun eşi Hürriyet’e anlattı: 50 yıldır aynı kin

Şehit Konsolosun eşi Hürriyet’e anlattı: 50 yıldır aynı kin

Konsolos Bahadır Demir, Ermeni terörünün şehit ettiği ilk iki diplomattan biriydi. 27 Ocak 1973’te Los Angeles’ta şehit oldu. Birkaç gün önce Türk diplomatların aynı yerde sözlü ve fiziki saldırıya uğraması eşi Emekli Büyükelçi Melek Sina Baydur’u o günlere götürmüş. “50 yıldır değişen bir şey yok. Hep aynı kin” diyor.

MUSA KESER / HÜRRİYET

Bahadır Demir, Robert Koleji’ni iyi dereceyle bitirdikten sonra “Mülkiye” olarak da bilinen Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi. Burada “Hariciye” şubesinde uluslararası ilişkiler eğitimi aldı. 1967 yılında da sınavları kazanarak Dışişleri Bakanlığı’na girdi. Ankara’daki görevinin ardından ilk yurtdışı görev yeri 1971’de “muavin konsolos” sıfatıyla Los Angeles’taki Türkiye Başkonsolosluğu’ydu.

ASALA’NIN HEDEFİNDE

Ermeni terör örgütü ASALA’nın ilk filizlendiği dönemlerdi. Türklere saldırıları başlamıştı. Los Angeles da teröre meyilli Ermeni grupların yoğun olduğu bir yerdi. Daha sonra ASALA adıyla örgütlenen Ermeni teröristlerin ilk diplomat cinayeti de burada olacaktı. Gürgen Yanıkyan adlı bir Ermeni, Türkiye Başkonsolosluğu ile bu dönemde temasa geçti.

SANAT PUSUSU

Elinde Osmanlı’dan kaçırılan sanat eserlerinin olduğunu ve bunları teslim etmek istediğini söyledi. Türk diplomatları görüşmeye davet etti. Bölgedeki birçok Ermeni ile iyi ilişkileri bulunan Başkonsolos Mehmet Baydar ve muavini Bahadır Demir hiç şüphelenmedi. Yanıkyan ile buluşmak için Santa Barbara adlı sahil kasabasındaki Biltmore Otel’e gittiler. Burası geçen hafta Türk diplomatların saldırıya uğradığı Güney Kaliforniya Üniversitesi’ne (USC) sadece iki saatlik mesafedeydi. Demir ve Baydar, Yanıkyan ile buluştukları anda kurşun yağmuruna tutuldular. Baydar olay yerinde, saldırgan ile bir süre mücadele eden Demir ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Şehit edilen ilk Türk diplomatları oldular.

ACISI HÂLÂ TAZE

- 30 yaşındaki Demir, Los Angeles’a eşi Sina Melek ile gelmişti. 26 yaşındaki Sina Melek, Üsküdar Amerikan Lisesi’nin ardından iktisat fakültesini bitirmiş ve maliye memuru olmuştu. Eşiyle Los Angeles’taydı. Henüz bir buçuk yıl önce evlenmişlerdi ve hamileydi. Eşinin cesedini morgda kurşunlarla delik deşik halde bulunca kendini kaybetmişti. O gün yaşadığı acı onu hiç terk etmeyecekti. Ama pes de etmedi. Maliye memurluğundan istifa etti. Bir yıl sonra ‘Hariciye’ sınavlarına girdi ve kazandı. Şehit eşinin yolundan gidiyordu. Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. Yeni kariyerinde hızla yükseldi. Ermeni iddialarına karşı mücadeleyi de hiç bırakmadı. Bosna- Hersek ve Slovenya’da büyükelçilik yaptıktan sonra emekli oldu.

‘O GÜNE GİTTİM’

Geçen hafta Demir’in şehit edildiği Los Angeles’taki Güney Kaliforniya Üniversitesi’ndeki bir konferansa giden Türk heyeti Ermeni grupların saldırısına uğradı. Burası 50 yıl önce Demir’in şehit edildiği yerin iki saat uzağındaydı. Yıllar önce Demir de buralara gelip gitmişti. Şehit Demir’in eşi Melek Sina Baydur ile Los Angeles’taki bu son saldırıyı ve 50 yıl öncesini konuştuk. Acısı hâlâ tazeydi. Şunları söyledi: “50 yıl önce oradaydım. Aynı şeyler vardı. Şimdi bu saldırılarla görüyorum ki değişen bir şey yok, her şey yine aynı. Benzer olayları çok yaşadık. O zamanları hatırladım. Eşim Bahadır Demir orada şehit edildi. O yaşananlar hiç unutulmuyor. Bazı acılar vardır hiç unutulmaz, kaybolmaz. Ömrünüzün sonuna kadar sanki taze bir sızı gibi hep sizinledir. İşte ben de yıllar önce yaşadığım o korkunç acıyı hissetmeye devam ediyorum. Yıllar içinde her şey değişiyor ama oradaki kin ve saldırganlık hiç değişmemiş…”

BİR SABAH VEDALAŞTIK...

-Melek Sina Baydur, 2019’da dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı’na, 2021’de de“Ermeni Soykırımı” ifadesinİ kullanan ABD Başkanı Biden’a açık bir mektup yazarak eleştirmiş ve“Bahadır’la yeni evliydik. O 30 yaşındaydı, ben 26 yaşındaydım. Bir sabah onunla vedalaştım ve daha sonra morgda soğuk, paslanmaz çelik bir masanın üzerinde kurşunlarla dolu cesedini buldum” diye yazmıştı.

HÜRRİYET