Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş tetikçinin kaçırıldığı çakarlı araç hakkında konuştu

Kurumsal araçları katillere tahsis ettiler

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş tetikçinin kaçırıldığı çakarlı araç hakkında konuştu

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş tetikçinin kaçırıldığı çakarlı araç hakkında konuştu: Kurumsal araçları katillere tahsis ettiler

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı'nın kaçırıldığı aracın görüntüleri ortaya çıktı. MHP Lideri Bahçeli'nin ‘operasyon’ açıklamalarına yanıt vererek görüntüleri değerlendiren Ateş'in eşi Ayşe Ateş, “Bir operasyon çekiliyorsa çekenler kurumsal araçları katillere tahsis edenlerdir. Size operasyon çekenleri görmek için demir parmaklıkların ardına, ayaklarınızın altına bakın." dedi.

30 Aralık 2022’de Ankara'nın Çukurambar semtinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in tetikçisi Eray Özyağcı’nın kaçırıldığı aracın detaylarına ilişkin görüntüler ortaya çıktı. T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre, koruma tahsisli ve "çakarlı" olduğu görülen aracın PTS kayıtlarına yansıyan görüntüleri, tetikçinin azmettirici olarak gösterilen Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel tarafından kaçırıldığını ortaya koydu.

Ateş'in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iddianame tartışmalarına ‘operasyon’ imasında bulunmasına yanıt vererek görüntüleri değerlendirdi.

'OPERASYON ÇEKENLERİ GÖRMEK İÇİN AYAKLARINIZIN ALTINA BAKIN'

Ateş, "Eğer bir operasyon çekiliyorsa çekenler kurumsal araçları katillere tahsis edenlerdir. Size operasyon çekenleri görmek için demir parmaklıkların ardına, ayaklarınızın altına bakın. Çünkü bir kısmı tutuklu, bir kısmı da yargının önüne çıkmaktan kurtulmak için hâlâ ayaklarınıza kapanıyor" dedi.

Ateş'in açıklaması şu şekilde:

“Bize operasyon çekiliyor, deniliyor. ‘Pensilvanya’ deniliyor. Eğer bir operasyon çekiliyorsa çekenler bu ve benzer delillerle suçu sabitlenmiş olanlardır. Kurumsal araçları katillere tahsis edenlerdir. ‘Onun kalemini kırdık’ diyerek sağa sola elçi yollayanlar, birbirine mesaj atanlardır.

Nereden aldığı belli olmayan bir güçle Özel Harekât polislerini torbacılara şoför yapanlardır. Külliye'nin 1 km ötesinde, AK Parti Genel Merkezi'nin dibinde, sanki devlete kafa tutarcasına; bu ülkenin iki kız çocuk sahibi, işinde gücünde şerefli bir akademisyenine gözünü kırpmadan kıyanlardır.

Size operasyon çekenleri görmek için demir parmaklıkların ardına, ayaklarınızın altına bakın. Çünkü bir kısmı tutuklu, bir kısmı da yargının önüne çıkmaktan kurtulmak için hâlâ ayaklarınıza kapanıyor.
İçi boş kâğıt parçasını önümüze koyarak adaletin tecellisini önlemeniz, gerçek suçluları kamuoyundan saklamaya yönelik hamleleriniz nafile. Çünkü bu davanın savcısı yüce Türk milleti. Bu asil millet yakanızdan düşmeyecek, peşinizi bırakmayacak. Nereye kaçarsanız kaçın, hangi deliğe saklanırsanız saklanın sizi bulup çıkaracak, sizi alıp getirecek. Ok, yaydan çıktı bir kere.

Şunu da eklemek istiyorum: Bazı yorumları okuduğumda, bazı paylaşımlara baktığımda ne yazık ki bir kesimin, gözünün önündeki bunca delile rağmen, hâlâ Platon'un mağarasından çıkamadığını görüyorum. Zincirlerinizden kurtulun, yalanı kutsamayın, gerçeği kucaklayın. Kaçınılmaz sonla barışın.”